Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;

Bugüne kadar hep şunu söylerdim. İki devlet bir devlet. Dünden sonra şunu ifade ettim. 5 devlet bir millet. İnşallah Türkmenistan'ıda buraya katmak suretiyle 6 devlet 1 millet olmak üzere bölgede güçlenerek yürüyeceğiz. Bakü'de Türk Konseyi Zirvesi'nde gündemdeki ve bölgemizdeki konuları görüştük. Türk Konseyi Koordinasyon Komistesi'nin kurulmasını kararlaştırdık.

Meclis gündeminde önemli hazırlıklarımız yasa tasarılarımız var. Yargı reformu başta olmak üzere arkadaşlarımızın bunları titizlikle takip ettiklerini umuyorum. Arkadaşlarımızın Meclis'e katılım yönünden zayıf olduklarını duydum. Bu bizim gibi güçlü bir partiye yakışmıyor. Bizim gibi böyle bir güçlü partiye yakışmıyor. AK Parti olarak veremezsek bize yazıklar olsun. Hele hele bu dönemde çok daha hassas olmamız lazım. Arkadaşlar sizi bahçelerden toplayıp gruba getirmemesi lazım.

Cumhur İttifakı olarak Meclis'i etkin biçimde çalıştırmaya kararlıyız. Meclis'i etkin bir çalışma sistemine sokacağız. TBMM'yi gereksiz yere kilitleyenlere eyvallah etmeyeceğiz.

Suriye'de 9 Ekim saat 16.00'da başlattığımız Barış Pınarı Harekatı başarıyla devam ediyor. Bu noktaya bir anda gelmedik. Suriye meselesi Kuzey Afrika ve Ortadoğu'nun yeniden dizayn edilmesinin ürünüdür. Ezilen, dışlanan Kürt kardeşlerimize, Türkmen kardeşlerimize hakkaniyetle davranılması için ısrarcı olduk.

Esad rejimine yıllarca, Suriye'de ezilen Kürt ve Türkmen kardeşlerimiz için hakkaniyet çağrısı yaptık. Suriye'de baskı, zulüm, kan hakim oldu. Suriye dışına çıkan 6 milyon Suriye'linin 4 milyonu ülkemize geldi.

(Arap Birliği'ne sert tepki)

Ülkemiz her şartta müttefiklik hukukunun gereklerini yerine getirdi. Ama müttefiklerimizin başka işler çevirdiği ortaya çıktı. Ey Arap Ligi acaba siz ne kadar Suriyeli'yi misafir ettiniz? Siz Suriye'yi Arap Ligi'nden çıkarttınız. Arap Birliği'nin bir kuruş desteği var mı? AB 6 milyar euro söz verdi. Bizim yaptığımız harcama 40 milyar euroyu aştı.

DEAŞ'ı destekleyen, maddi olarak yönlendiren ülkeler karşımıza DEAŞ düşmanı olarak çıkıyor. Kimin ne rol oynadığını biliyoruz. Terör örgütü DEAŞ, İslam ve müslümanların en büyük düşmanı ve yüz karasıdır.  Tıpkı balon gibi şişirilen örgütün foyasını Fırat Kalkanı'nda biz ortaya koyduk. El Bab'da 3 bin teröristi etkisiz hale getirerek DEAŞ balonunu söndürdük.

("Ya İstiklal ya ölüm" demiş millete başka türlüsü yakışmaz)

Müttefikler, PKK/YPG ile hareket etmeyi tercih ettiler. DEAŞ Fransa'da eylem yaptığında biz oradaydık. Ama DEAŞ Türkiye'de eylem yapınca yanımda kimseyi göremedik.. Avrupa'da Amerika'da yazılan senaryoya ya razı olacak, kasap bıçağına boynumuzu uzatacaktık ya da mücadele edecektik. Türkiye'bnib, Türk milletinin mazisinde teslim olma seçeneği asla olmamıştır. 'Ya İstiklal ya ölüm' demiş millete başka türlüsü yakışmaz. Meselenin DEAŞ değil, hele PKK hiç değil... Sadece bölgemize yönelik bir projeyi hayata geçirme olduğu çok açık. Barış Pınarı Harekatı'nı yürütüyoruz. Dirençle hatta saldırıya karşı karşıyayız. Bu harekatı durdurun diyorlar.

Kimse Türk ordusunun bu kadar hızlı mesafe alacağını düşünmüyordu. Bazı liderler harekatı durdurmak için arıyor. Bunlara güvenilmez.

Terörle mücadelede "size nasıl yardımcı olabiliriz?" diyen neredeyse kimse olmadı.

(Dünyaya net mesaj)

15 Temmuz darbe girişiminde de sınırlı sayıda dostumuz dışında kimseden yardım görmedik. Ey batı, ey Arap Ligi, ey azıcık da olsa vicdan sahibi ülkeler bu devran elbet dönecek. Şunu bilin ki siz de benzer sıkıntılarla siz karşı karşıya kalacaksınız. Terör örgütü mensupları müttefik sandığımız ülkelerde elini kolunu sallayarak geziyor. Bu dünya etme bulma dünyası. O kara gün geldiğinde siz ne yapacaksınız? Vatandaşlarınız yakanıza yapıştığında teröristlere sahip çıkmaya devam edecek misiniz? NATO üyesi ülkelere sesleniyor... Gelin terörle mücadelede Türkiye'nin karşısında değil yanında durun. En azından karışmayın.

Türkiye tarihinin hiçbir döneminde sivil katliam yapmamıştır, yapmaz. Bizim inancımız, kültürümüz, ahlakımız buna izin vermez.

Ülkemiz aleyhine kampanyanın en önemli malzemelerinden bir sivil katliamı... Macron'a söyledim... Ruanda'da, Cezayir'de insanları katleden siz değil miydiniz? Tarihleri karar kaplı defterler kaplı. Suriye konusunda utanmadan sıkılmadan bizi sivil katliamı ile itham edenlere şunu diyorum... Sivil katliamı görmek istiyorsanız Suriye'de Türkiye'nin ayak basmadığı yerlere, Afganistan'a, Karabağ'a bakın.. Sivil katliamı görmek istiyorsanız aynanın karşısına geçip tarih boyunca elinize bulaşmış masum kanlarına bakın.

Dünyada bu kadar terörle mücadele operasyonu yapıp, Türkiye kadar temiz iş çıkaran ülke yoktur.

Kiliselerden sniperlarla ateş ettiler. Biz orası ibadethane diye ateş etmedik. Batı medyası sivil katliamı iftirası devam ediyor. Teröristleri takip edip sivillerin zarar görmeyeceği noktalarda etkisiz hale getiriyoruz. Şu anada kadar bin 200 kilometrekare alanı terörden temizledik.

Türkiye Suriye'de ne Kürtleri Ne Arapları ne de bir başka kesimi değil sadece ve sadece teröristleri hedef alıyor. Teröristleri makamlarında ağırlayanları bunun utancın ömür boyu taşıyacaklardır. Bunu yüzlerine de söylüyorum. Siz ne zaman devletlerin teröristlerle masaya oturduğunuz gördünüz. Bizden böyle bir şey beklemeyin. Bunun için arabulucu falan aramıyoruz, buna ihtiyacımız yok.

Türkiye Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygılıdır. Meşru hükümet kurulduğunda kontrolümüzdeki yerleri devredeceğiz. Güvenli bölgede biz şu anda tüm plan çalışmalarımızı yaptık. Çevre ve Şehir Bakanlığımız proje çalışmalarını yaptı. Biz sadece inşa ederiz, ihya ederiz. Asla zulüm yapmayız..

Ülkemizi hedef almak isteyen DEAŞ mensuplarını tepeleriz, merak etmeyin.

30-35 kilometre derinliğe kadar gideceğiz. Yolumuza taş ve diken döşeyenleri de not ediyoruz.

(Barış Pınarı Harekatı ne zaman biter?)

Barış Pınarı Münbiç'ten Irak sınırına ulaşana kadar sürecek. Bu konuda hiçbir istisnamız yok. Teklifimiz, hemen bu gece tüm teröristler silahlarını, malzemelerini bırakıp, kurdukları tuzakları imha ederek güvenli bölge planımız dışına çıksınlar. Barış Pınarı Harekatı zaten sona ermiş olur. Bu hedefe ulaşana kadar hiçbir güç bizi durduramaz.

Üstü örtülü ve açık tehditlere eyvallah etmeyeceğimiz sanıyorum anlaşılmıştır. Bizi yaptırım konusunda tehdit edenlere sesleniyorum... Azdan az gider çoktan çok gider. Bizde açtığınız yaranın çok daha büyüğü sizin ekonominizde açılır.

Bakan arkadaşlarıma vize yasağı konuldu. Bir devlete yakışır mı? Biz NATO'nun 5. maddesi Adana Mutabakatı nedeniyle bu harekatı sürdürüyoruz.

Editör: TE Bilişim