Şarkın;

Uçan halı masalları ile büyüyen toplumlar,

Parkta, bahçede,

otururken bile uçtuğu sanrılarındadır.

Kişi

kahvede pencere, kapı arasına cereyana kapılsa,

 Türbülansa yakalandık diye veryansında1

Güzel kardeşim!

Kuş değil, uçak, planör değilsin.

Hazerfen çelebi efendi hiç değilsin!

Nasıl uçacaksın?

Hayallerde mi?

Rüyalarda mı?

Dualarla mı?

Yoksa ne içiyorsunuz abi?

*****

18 yıldır kesintisiz uçuyoruz.

Uçacak yakıtımız,

Masallarda, ninnilerde şarkılarda var!

Uç, uç böcecek! Annen sana

Terlik, pabuç alacak!

Gerçekten uçuyorsak;

Bunca zamandır. Avustralya da, Japonya da, Paraguay da

Ne bileyim? Kuzey kutbunda olmamız gerekirdi.

 Yerimizde saydığımızda göre,

Uçmuyor, Pi sayısı gibi sabitiz!

Uçma değerli vatandaşım!

Uçurtma şarkılarına, ninnilerine, masallarına kanma…

Ayakların yere sağlam bassın.

Gazlanıp ruhun uçsa da

Beynin, mantığın karadelik

Yoğunluğun da olsun

****

Eskiden “şeyh uçmaz, müritleri uçururdu”

Şimdi milleti siyasetçiler uçuruyor.

“Ekonomi şahlandı uçuyor.

170 ülkeye ihracat yapıyoruz.

Gemiler ile şileplerin

Ambarları tıka basa dolu.

Ebabil filosu anında adrese teslim kargocu!

Yusufçuklar helikopter; mal dolu iniyor. kalkıyor!

Karıncalar üretimin can damarı!

İpek böcekleri, ipek yolunda!

Uçuyoruz dedi Ademoğlu.

Kargalar güldü.

Leyler, lak laka başladı.

Yaşasaydı La Fontain benden iyi anlatırdı.

******

Zehir altın ile temsil edilir.

Bu yüzden hep altın kase de sunulur.

Ekonomin temsili uçaktır.

Kimine göre ekonomi BOİNG 707,

Kimine göre Airbus A 380.

Bana göre kağıttan uçak!

Her zaman yere çakılan.

****

Newton’un yer çekimi

Kanunu uçmak için

Yer çekiminden kurtulma prensibine dayanır.

Ekonomi de ise üretim ve ihracata

Bir ülkede üreten yerlerde kuru yaprak gibi

Sürükleniyorsa

Uçmaktan değil sürünmekten söz etmek gerekir.

İşçi bir deri, bir kemik.

Tüy sıklet oldu.

Ramak kaldı ruhların uçmasına

Dünya nimetlerine hasret gidecekler, yaratanın yanına!

******

Bu Dünya’nın değişmez kanunudur.

UÇANLAR, önlerine kırmızı HALILAR serilenlerdir.

Halklar, tv karşısında serili

HALININ üzerinde çiğdem çitlerken seyrettiği dizlerde

Köşkler, güzel metresler

Yatlar, arabalarla ile uçuranlardır!