Aslan Payı’nda her hafta Manisa ve ülke sporuyla ilgili önemli konulara değineceğim. Eksiklikler varsa yazacak, olumsuz bir şey olursa eleştirecek, güzel olan her şeyi alkışlayacağım.

Öncelikle uzun bir aranın ardından yeniden futbol konuşmak, futbolu yazmak güzel bir duygu. Yeşil sahalara böylesine zor bir süreçte dönmek kendi adıma önemli.

Manisaspor’un maalesef çoktandır bir alt lige düşmesi kesinleşmişken, Akhisarspor’un bir türlü ateş hattından çıkamayışı ve Manisa Büyükşehir Belediyespor’un Play-Off’u garantilemesi, Manisa futbolu adına hem zor hem de güzel günler.

Futbolun cazibesi de burada zaten. Play-Off’u garantileyen Manisa Büyükşehir Belediyespor’da teknik direktörlüğe Taner Taşkın’ın getirilmesi play-off maçları öncesinde çok doğru bir hamle. Taner Hoca, bu ligi bilen, rakipleri bilen ve en önemlisi ‘kriz’ yönetimini iyi yapabilen bir teknik adam. Yani bu tarz bir süreçte takımın başında kimi görmek istersin diye sorsalardı kesinlikle ‘Taner Taşkın’ derdim.

Play-off’ta en büyük silahımız Taner Hoca olacak. Bu şüphesiz. Ligdeki ilk maçında da farkını gösterdi. Bu ligde bir çok kez şampiyon olmuş bir hocadan bir şampiyonluk daha bekliyoruz. Her şeyden önce ona ve takımına inanıyoruz. Ve bana göre inanmak başarmanın yarısından fazladır.

Akhisarspor’da ise işler iyi gitmiyor. Son 4 maç ve elde 25 puan. Ligde kalma puan bareminin 36-37 olacağını düşünürsek, Akhisarspor’un bir mucizeye imza atması lazım. O da 4’te 4 yapmak. Futbolda bu mümkün elbette ama Akhisarspor’un sahadaki umutsuzluğu olası bir mucize için yetersiz. İnanmak başarmanın yarısından fazladır dedik ya; işte o inanç maalesef Akhisarspor’da yok.