Çok partili hayata geçişimizden buyana yüzlerce parti kuruldu. 46 ve 50 seçimlerine onlarca parti katildi ama sadece ikisini hatırlıyoruz ve bugün sadece o ikisi hayatta. DP ve CHP. 27 Mayıs diktası DP'yi kapatınca mirasına konmak için düzmece partiler kuruldu ama halkımızın engin sağduyusu ve önsezisi AP'yi ayırmasını bildi. 12 Eylül cuntası hem CHP'yi hem AP'yi kapattı, yine icazetli düzmece partiler kuruldu. Büyük Türkiye Partisi kurulduğunda Küçükesat pazarında pazarcı esnafı elindeki Tercüman gazetesini sallayarak " essahi burada " diye bağırıyor hem BTP kurulusunu ilan ediyor hem de patlıcan biber satıyordu. Diyeceğim odur ki, parti kurmak tursu kurmaya benzemez, halkın sahiplenmesi gerekir.

Bugün yeniden parti kurma niyetleri var. Boşluk var mıdır? Vardır. İhtiyaç var mıdır? Vardır. Konjonktür uygun mudur? Uygundur. Atılan adımlar doğru mudur?  Bana göre eksiktir.

Dün Manisa eski milletvekili Selçuk Özdağ’dan bir davet aldım. Eski başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu’nun katılacağı yemekli toplantıya davet ediyor. Elbette benim çizgim belli böyle bir oluşuma destek vermem mümkün değildir. Ayrıca bugün Irak ve Suriye'de yaşanan açmazın sorumlusu olarak görürüm Sayın Davutoğlu’nu. Daha henüz Dışişleri bakanıyken Celal Bayar köşkünde DP genel başkanı Cindoruk ile yaptığı görüşmede kendisine söylenenler, tavsiyeler, uyarılar henüz hafızalardadır. Ancak o bunları hiç dikkate almamış hükümeti ve ülkeyi büyük bir hataya sürüklemiştir. Bu ayrı bir makale konusudur.

Diğer bir oluşumun da önceki Cumhurbaşkanı Gül'ün desteğindeki Ali Babacan’ın hareketidir. Bana göre her iki hareket de toplumun beklediği, özlediği oluşumlar değildir. Her ikisi de AKP'den kopan oyları konsolide etmeğe yöneliktir. Merkez sağdan destek bulması olası gözükmemektedir.

Toplumun esas beklentisi merkez sağdadır. Orada da hareketlilik vardır. Merkez sağın ana partisi DP'deki atalet yüzünden son birkaç yıldır tabanda bir arayış bulunmaktaydı. Meral Akşener ve İlhan Kesici isimleri öne çıkıyordu. Hatta Akşener üzerinde uzlaşma sağlanmış genel başkan Gültekin Uysal da ikna edilmişti. Ancak Koray Aydin Akşener’e katılınca son anda Akşener kendi partisini kurmaya karar verdi ve Merkez sağdan saparak % 9 da sıkıştı kaldı.

Merkez sağda bir diğer hareket de Çoban Ateşi hareketidir. İki yılda önemli bir yol da almış, DP tabanında da karşılık bulmuştur. Ancak bu harekete destek verenlerin büyük çoğunluğu yeni bir bölünmeye karşıdırlar. Oysa harekete DP tabanı dışından katılanlar süratle yeni parti kurulmasını istemektedir. Bu ise daha resmiyet kazanmadan görüş ayrılıklarının ortaya çıkmasına sebep olmuştur.

CHP İstanbul milletvekili İlhan Kesici'nin de önümüzdeki günlerde partisinden istifa ederek merkez sağda yeni bir hareket başlatacağı söylenmektedir.  Sayın Kesici'nin DP duayenleri ile geçmişe dayalı güçlü ilişkileri olduğu bilinmektedir. Diğer yandan bir süredir de Çoban Ateşi sosyal medya hesaplarından görüşlerini paylaşmaktadır. Hem DP tabanında hem de Çoban Ateşine destek verenler arasında itibar görmektedir.

Bu arada Merkez sağdaki hareketlilik DP kurmaylarını da harekete geçirmiş, genel başkan Gültekin Uysal da sahaya inmiştir. Önümüzdeki günlerde daha fazla hareketlilik beklenmektedir.

Bir başka hareketlilik de bugün artık hepsi merkez sağda siyaset duayeni olmuş AP gençlik kollarında yaşanacaktır. Önümüzdeki günlerde 1980 öncesi tüm yurtta yönetici olarak görev yapmış AP gençlik kolları mensupları Ankara'da bir yemekte bir araya geleceklerdir. Bu gurubun 83 de BTP ve DYP’nin kurulusunda oynadıkları etkin rol gibi bugün merkez sağdaki dağınıklığı giderecek güçlü bir kadro ile tek çatı altında birleşme yolunda etkin bir rol oynamaları beklenmektedir.

Bundan sonra ne olur? Derseniz. Benim kanaatim, eğer sayın Kesici geri adim atmaz, geçmişte yanılttığı dostlarını yeniden ikna edebilirse, kararlı ve dik duruş sergilerse başarır. Dağınıklığı toparlar, merkez sağı tek çatı altında birleştirir, küçük tabela partilerini DP çatısına toplar iktidar alternatifi olur. Dahası hem CHP hem İyi parti hatta AKP'deki AP, DYP, DP ve ANAP kökenli milletvekillerini de toplar ve gurubu kurar.

Önümüzdeki günler hareketli geçecek her şey daha mutlu, müreffeh bir Türkiye için.

Kalın sağlıcakla...