Bir yılı, 365 günün bir ayını tükettik bile. 2017 yılının ilk ayının son günü bugün. Takvimlerden bir yaprak , yeni yıldan bir ay daha geçti.
Ömrümüzü, zamanımızı nasıl tüketiyoruz hayatın içinde…
An ların kıymetini biliyormuyuz ? hayat An'lardan ibaret.
Hayatın yoğunluğu içinde her yere yetişmeye çalışıyor ama kendimize yetemiyoruz…
Hepimiz farklı müzikler dinliyoruz.
Bir an durup kendi yüreğimizin tınısını dinleyelim.
Yüreğimdeki tını yıllar öncesine gidiyor, çocuk olup anılara dalıyor; ‘çocuk olsam ip atlasam, arkadaşlarımla yakar top oynasam, tek derdim ; sokağa çıkamamak olsa' diye coşuyor. ‘O anların kıymetini bilsem çocukluğum hiç geçmese'.
Her yüreğin tınısı farklı. İyi ki farklı, tınılardaki farklılık çok renklilik katıyor dünyamıza.
Yüreğimdeki tını ritmini yavaşlatıp şimdiki ana geliyor. Geçmişteki keşkeleri atlayamamış, Olsun be diyorum, hiç keşkem yok benim. Coşturuyorum yüreğimdeki tınıyı. Kendi coşkum, kendi enerjim yetiyor yüreğimin tınısını coşturmaya.
Tekrar gidiyor yıllar öncesine, çocukluk yıllarındaki coşkularla, heyecanlarla , ufak mutluluklarla ritmini arttırıyor. Ufak şeylerle mutlu olmak için ; içimizdeki çocuğu öldürmeden ruhumuzu büyüterek hayata devam etmeli.
Çocukluktan şimdiki zamana gelene kadar bir an durdu yüreğimdeki tını. Kederli günlerimde hiç ses yoktu. Bende ki ben'le birlikte tınımızı dinledik.
Kederler hayata yayılır. Kederli anlarda ; yıllar geçse de yüreğinizdeki tını hep susar.
Çünkü susmak çok şey anlatır bazen …
Sevgi ile kalın