Tüm sorulara içtenlikle yanıt veren teknik direktör İsmail Ertekin, şampiyonluk yarışında ipi kendilerinin göğüsleyeceğini söyleyerek, “ Bu takım şampiyon olacak.Şampiyonluk için her şey var. Onun için buradayım” dedi.

Teknik Direktörlük kariyerinde daha önce 5 şampiyonluğu bulunan ve 6’ncı şampiyonluğunu yaşamak için bu kez eşofmanları Manisa Futbol Kulübü’nde sırtına geçiren teknik direktör İsmail Ertekin, Manisa WEB TV’de yayınlanan Tribün Programında Hakan Ağar ve Mahmut Aslan’ın konuğu oldu. Tüm sorulara içtenlikle yanıt veren teknik direktörümüz İsmail Ertekin, şampiyonluk yarışında kendilerinin önde olduğunu ve hedefe kesinlikle ulaşacaklarını söyledi. İlk yarının son haftasında deplasmanda 4-4 berabere kaldıkları Sancaktepe FK maçıyla sözlerine başlayan teknik direktörümüz İsmail Ertekin, “ Sezonu genel anlamda değerlendirmek lazım. Son haftalarda düşüşümüz gözüktü zaten. Oyun olarak değil de puan olarak düştüğün zaman eleştiriler çok normal. Bir takımın 17 maçın 17’sinide kazanacak diye bir kaide yok. Futbolda bazen terslikler olabiliyor. Deplasmanda oynadığımız son maçta bunlardan bir tanesiydi. Geriye düştüğümüz zaman inanılmaz bir tepki gösteriyoruz, oyun disiplininden kopuyoruz. Sancaktepe FK maçında geriye düştükten sonra çok olumlu bir tepki verdi takımımız. 10 kişiyle inanılmaz bir mücadele ortaya koyduk. Futbolcularım duygularını ortaya koydular ve son ana kadar maçı bırakmadılar. Bu takım bütünlüğü için çok önemli. Genel olarak baktığınızda bizim için en önemli kayıp içerde kaybettiğimiz İnegöl maçı oldu. Geriye düşmemiz sorun yaratıyor. Bunu da ikinci yarı çözmemiz lazım” diye konuştu.

“ MANİSA FUTBOL KULÜBÜ ŞAMPİYONLUK HEDEFİ İÇİN KURULDU”

Manisa Futbol Kulübü’nün şampiyonluk hedefiyle kurulan bir takım olduğunu dile getiren Ertekin, “ Bu takım zaten sezon başında şampiyonluk için kurulmuş. Bu liglerdeki oyuncu kalitesini baktığınız zaman bu takımın zirveye oynayacağı zaten belli. Futbolda her maçı kazanacaksın diye bir kural yok. Takımımız ligin ilk yarısında beklentileri karşıladı. İkinci yarıda aynı pozisyon devam ederse demek ki şampiyon olacağız. Ligin ilk yarısında son haftalarda yaşadığımız düşüşün nedeni ise şablonumuzda yaşanan farklılıklar oldu. İstemediğimiz bazı sakatlıklar oldu, cezalı futbolcularımız oldu. Bu tür bahanelerin arkasına sığınmak istemiyoruz. Genel şablonda bir karmaşa başladı. Şablonda karmaşa olunca diğer oyuncularında düzeni bozuluyor. Böyle olunca da ortaya bizim ve futbolcularımın istediği tablo ortaya çıkmıyor. Alışa gelmiş bir şablonumuz vardı. O şablonda çok tutmuştu. İlk 10 dakikada sayısız gol pozisyonuna giren ve maçın başında oyunu koparan bir takım vardı. Sakatlıklar ve cezalı futbolcularımız nedeniyle kadromuzda değişiklikler oldu. O şablonda yaptığımız zorunlu değişiklikler bize son maçlarda pahalıya patladı” ifadelerini kullandı.

“KIRKLARELİ MAÇININ HAKEMİ BİZİ ÇOK ETKİLEDİ”

Deplasmanda karşılaştıkları ve golsüz berabere kaldıkları Kırklareli maçının hakeminin kendilerini çok etkilediğini de söyleyen teknik direktörümüz İsmail Ertekin, “ Genel çerçevede baktığınız zaman hakemlerde çok etkili oluyor. Mesela Kırklareli maçında hakemin bize çok etkisi oldu. Biz o maçtan sonra hakkımızın yendiğini düşünmeye başladık ve psikolojimiz bozuldu. Komplo teorileri kurmaya başladık. Şöyle oldu, böyle oldu demenin bir anlamı yok. Doğru düşünüp doğru konsantre olmamız gerekiyor. İkinci yarıda da bunu yapmayı düşünüyoruz. Şu anda tamamen ligin ikinci yarısına konsantre olacağız. İkinci yarıda 9 maçımızı içerde, 8 maçımızı deplasmanda oynayacağız. Şu anda avantaj var gibi gözüküyor ama futbol oynamadan kazanılmıyor” diye konuştu.

“ŞAMPİYONLUK İÇİN HER ŞEY VAR”

Manisa Futbol Kulübü’nün sezon sonunda şampiyon olacağını ve kupayı Manisa’ya getireceğinin sözünü veren teknik direktörümüz İsmail Ertekin, “ Ben bu takımın sezon sonunda şampiyonluğu Manisa”ya getireceğine inanıyorum. Daha öncede bu duyguyu çok kez yaşadım.  Teknik direktörlük yapan birinin kariyerinde böyle başarılarının olması çok güzel. Şampiyonluklar sadece benim çalışmamla olmadı. Bu bir ekip işi. Benim elimde sihirli bir değnek yok. İyi bir takım olursa, iyi bir kulüp olursa, bizde bir nebze katkı vererek bu işi becermeye çalışıyoruz. Ben daha önce yaşadığım şampiyonluklara bakıyorum. Diğer takımlarda yaşadığım şampiyonluklara göre bu takımın kadro kalitesi daha da yüksek. Burada da şartlar çok uygun. Manisa FK, önümüzdeki yıllarda süper lig arenasında mutlaka olacaktır. 30 yıldır bu işi yapıyorum ve 15-20 yıldır da bu liglerdeyim. Böyle bir kulüpte ilk kez çalışıyorum. Taraftar sayımız her geçen gün artıyor. Bu da çok büyük bir avantaj. Şampiyonluğu herkes istiyor. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı istiyor, kulüp başkanı istiyor, CEO istiyor, oyuncular istiyor, bizler istiyoruz, basın istiyor, taraftarlar istiyor. Herkes istiyorsa şampiyon olunacaktır demektir. Çünkü ben daha önce yaşadığım şampiyonluklarda bunu gördüm. Muhalefet ne kadar azsa şehirde başarıda o kadar çabuk oluyor. Muhalefet çok yüksekse problemler başlıyor. O zamanda işler zora giriyor. Benim inancım bu sene bu takım çıkacak. Seneye de süper lige çıkacak. Süper lige çıkalım da bizim burada olmamız o kadar da önemli değil. Çünkü bu kulüp, bu şehir süper lige yakışıyor” diye konuştu. Sezon başı hazırlık kampında takımının başında olmamasının dezavantaj olmadığını da ifade eden Ertekin, “ Sezon başında yoktum. Geldiğim dönemde, daha önce futbolcuların çoğuyla çalışmıştım. Hepsini tanıyordum. Teknik adamlık yapıyorsanız, Türkiye deki bütün futbolcuları tanımak zorundasınız. Havuzu bilmek zorundasınız. Havuzu bilmiyorsanız, hangi oyuncunun nereye uyacağını bilmiyorsanız zaten işiniz zor.Yeni genç jenerasyonda tuhaf bir tablo var.  Onlar taklit yeteneklerini çok kullanmaya çalışıyorlar. Liverpool şunu oynuyor, Guardiola bunu oynatıyor. İyi güzelde malzeme bunu oynayamıyorsa ne yapacaksınız? Sezon başında ben buraya anlaşmak için geldiğimde Mevlüt Başkan ile oturduğumuzda ‘’Bana hangi sistemle oynayacaksın?’’ diye sordu. Bilmiyorum dedim. ‘’Nasıl yani?’’ dedi. Oyuncular hangi sistemi iyi oynuyorsa onla oynatacağım dedim. Bu düzeni sağlamak gerekir. Örneğin 4-2-3-1 olabilir 4-1-4-1 olabilir. Her şey olabilir. Elinizdeki oyuncu neyi oynayabilir? Buraya geldiğimde arka arkada özel maçlar oynadık. Bizim hangi düzende oynayabileceğimize baktım. Ona göre de o şablonu oturtmaya çalıştım. Şablon tuttu her şey rayında gitmeye başladı. Son 3 maça gelene kadar ülkede şöyle bir tablo oluştu. ‘Bunlar ne zaman kaybedecek?’ diye diye en son bize kaybettirdiler. Bazen tek Manisa’yı ilgilendirmiyorsunuz. Tüm ülkeyi ilgilendiriyorsunuz. Ben buraya gelirken iyi bir takım olduğunu iyi oyunculardan kurulu olduğunu biliyordum. Oyuncuları ben almadım, ben tanımıyorum, başarısızlıkta ben yokum demek ya da başarıda ben varım demek de yanlış. Beni buraya ‘’Bu takımı şampiyon yapabilir misin?’’ iddiası ile getirdiler. Ben de baktım ve bu takımı şampiyon yapabilirim dedim. Kendimize olan güvenimiz var. Bu oyuncuları tanıyoruz. Bu oyuncular ile bir şablon oturtturabiliriz. Eğer bunu da kulüp ve biraz önce söylediğim diğer faktörler desteklerse neden olmasın diye düşündük.  Şuanda düşündüğümüz tablonun gerçekleştiğini görüyorum. Lider olarak devreyi bitirdik. Şuanda da berabere kaldığımız maçlarda bile oyuncularımız da biz de kulüp de inanılmaz derecede rahatsız oluyoruz. Kazanmaya o kadar arzulu ve istekli bir kulübüz ki. Sanki beraberliklerde kaybetmişiz havası var. Bu beni daha çok umutlandırıyor. Baktığımız zaman devre arasında eksikler var, sayısal eksikler var. Sakatlıklar oluyor, cezalılar oluyor.  Bazı arkadaşlarımız ile yollarımızı ayırmayı düşünüyoruz. Daha evvel onlara söyledik. 17-18 kişilik bir kadromuz kaldı. Bunu sayısal olarak da tamamlamamız gerekiyor. Sayısal tamamlarken de bize katkı sağlayabilecek bizi daha öne götürebilecek daha üste götürebilecek bizi ilk yarıdaki maçlarda olduğu havayı daha da yukarı taşıyabilecek oyuncuları transfer etmeye çalışacağız. Bu kulüp öyle güzel bir kulüp ki, tek teknik direktör ile transfer yapamıyorsunuz. Tek başkan ile yapamıyorsunuz, tek CEO ile de yapamıyorsunuz. Bu çok güzel bir olay. Hepimiz ortağız. Aynı yerde karar vermemiz gerekiyor. Bu benim Türkiye’de çok özlediğim bir tablo. Çünkü bazı takımlarda teknik direktörler karar veriyorlar. 3 maç sonra işler kötü gittiğinde hoca bırakıp gidiyor. ‘’Kim aldı bunları?’’ teknik direktör aldı. Niye ona teslim ettiniz? O zaman kulüp politikası olması lazım. Bu kulüpte o var. Bu kulüp şuanda bir tek teknik direktörün söylemesi ile futbolcu almıyor. Bir tek CEO söylemesi ile de almıyor, bir tek başkan söylemesi ile de almıyor. Böyle olunca da ortada bir scout grubu var. Bunlar havuza oyuncuları getiriyorlar. Havuzun içinde bize ne lazım? Hangi bölgeye, biz hangi düzende oynuyoruz? Bu düzende hangi oyuncuyu alabiliriz? Bize oyuncu hangi daha faydalı olabilir? Maddi tablomuz da buna uygunsa o tür oyuncular almaya çalışıyoruz. Bu yarıda böyle yapmayı düşünüyoruz. İnşallah doğru oyuncuları buluruz. Bize katkı sağlayacak oyuncuları alırız ve ikinci devrede ilk devredeki o coşkulu maçlardan daha iyilerini çıkarırız. Samsunspor maçını ben kaybettirdim. Teknik hata yaptım. Keşke o maçı bir daha oynayabilsek. Çünkü bir daha o hatayı yapmayacağım. Çok enteresan bir maçtı. Çok iyi oynadığımız bir maçtı. Çok üzüldüm, inanılmaz üzüldüm. Zaman zaman bizim de bu tür hatalarımız oluyor. Samsunspor ve Manisa Futbol Kulübü birlikte 1. Lig’e çıkacak. Bir tanesi Play Off’tan çıkacak. Biz şampiyon olarak çıkmak istiyoruz. Bu lige baktığınızda camia olarak, kulüp olarak ikisini nasıl aynı gruba veriyorsunuz? Sene başında nasıl kupalarda seri başları oluyor? Federasyonun bunları ayırması gerekiyor. Bizim gruba ve diğer gruba baktığımız zaman arada dağlar kadar fark var.Bizim ülkede şuanda her şey komple teorileri ile yürüyor. Neden? Çünkü hiçbirimiz birbirimize güvenmiyoruz. Güvenmediğimiz için böyle bir tablo ortaya çıkıyor. Bunca yıllık futbol adamıysam olmayacak hiçbir şey yok. Her şey oluyor. Bunu da rahatlıkla söyleyebilirim. Bu bize ve Türk futboluna zarar veriyor. Onun için doğru işler yapamıyoruz” diye konuştu.

“ ALTYAPIMIZLA İLGİLİ MÜTHİŞ BİR PLANLAMA VAR”

Manisa Futbol Kulübü’nün altyapıda inanılmaz derecede doğru yolda olduğuna vurgu yapan Ertekin, “ Altyapıda inanılmaz şekilde doğru bir işleyiş var. Bunun böyle olması gerekiyor. CEO’muz Levent Devrim’in altyapı ile ilgili müthiş planlamaları var. Bu ligin altyapısını doğru bir yapılandırma ile doldurmazsanız Süper Lig’e çıktığınızda büyük problemler yaşayabilirsiniz. Çabuk geriye dönersiniz. Çünkü sizin alttan oyuncu getirmeniz gerekecek. Futbol bir ticaretse burası da bir şirketse doğru yapılandırma yapmanız gerekiyor. Şuanda bizim kulüpte doğru yapılandırma yapıldığını düşünüyorum. Altyapı bölgesel olarak bütün Manisa’yı tarıyor. Türkiye’yi taramaya başladılar. Doğru oyuncuları iyi küçük yaşta kulübün içine almaya çalışıyorlar. Biz bunlara Yiğit Kerem ile bir vitrin yapalım dedik. Vitrin çok önemli. Neden? Alttaki çocuk ben iyi oynarsam 14 yaşında da olsam 15 yaşında da olsam o kapasite varsa oraya gelebiliyorum imajını vermek için yaptık. Ve bu oyuncu A Takıma gelebilecek bir oyuncu. Hatır için yapılmadı Yiğit Kerem’e yapılan. Yeteneği var ve milli takımada gidiyor. Geçenlerde milli maçlardan sonra hocası ile de görüştüm. ‘’Çok memnunuz. Bundan sonra milli takımda devam edecek’’ dedi. Böyle olunca da o vitrinimizde bize çok katkı sağlayacak diye düşünüyorum. Çünkü oyuncular görsel olarak bir arkadaşları yukarıdaysa aynı yere varabilmek için mücadelesini daha da yükseltecekler. Bu tür oyuncuları yukarı almamız bir tek Manisa için değil Türkiye için de örnek olacak. Bursa’dan, İstanbul’dan, Adana’dan ufak yaş grubu bir öğrenciyi getirdiğimizde bu oyuncuları 2-3 yıl eğittiğimizde yarın A takımda kalite olarak verimli oyuncular çıkarabiliriz. Bu kulübün önümüzdeki yıllarda üst liglerde daha iyi çıkarması için bu tür oyuncular bulması lazım. Bunun için kulüp altyapı bazında müthiş uğraşıyor. Birçok kulüpte altyapı olsa da olur, olmasa da olur mantığı ile hareket ediliyor. Altyapıya gelen paralar bile A takım için yapılan ödemelerde kullanılıyor. Ama ne yazık ki o kulüpler günün birisinde dağılıp gidiyorlar. Manisa Futbol Kulübü altyapıda büyük bir çalışma içerisinde. Özveri ile bütün antrenörler ve yöneticiler inanılmaz derecede uğraşıyorlar” dedi.

“MANİSA’DA ŞAMPİYON OLACAĞIMIZI HİSSEDİYORUM”

Manisa’nın çok güzel bir şehir olduğunu da dile getiren Ertekin, “ Geçmişte de Turgutlu’da çalıştığım için bu şehri biliyorum. Ben Bursa’nın doğusunda çalıştığım hiçbir kulüpte şampiyon olmadım. Bursa’nın batısında çalıştığım her takımda şampiyon oldum. Onun için buradayım. Bu takımın şampiyon olacağını biliyordum. Ben sene başında Mevlüt Başkan’a haber göndermiştim. Bensiz şampiyon olamazsınız diye.  O da ona uydu demek ki. Bazı şeyleri önceden hissedebiliyorsunuz. Bu takım şampiyon olacak. Onun için buradayım. Geçmişte Balıkesir’de de şampiyon olacağımızı hissetmiştim. Bandırma’da hissettim. Burada Turgutlu’da takım 13 puan gerideyken devre arasında bu takım şampiyon olacak diye söyledim. Kimse inanmadı. Ama ben hissettiklerimi söylüyorum. Şimdi hissettiğim bu takım şampiyon olacak. İnşallah senenin sonunda hep beraber kupayla birlikte bir program yaparız” diye konuştu.

“ BU ŞEHRE 15 BİN KİŞİLİK BUTİK BİR STAT ŞART”

Manisa’ya yeni bir stadın artık şart olduğunun altını çizen Ertekin, “ Üst lige çıktığımızda passolig olacak ve bu stada oynama şansımız kalmayacak. Yeni bir stat arayışı olacak. Bu en yakın 19 Mayıs Stadyumu olabilir. Şuan zeminin ve stadın durumu hakkında pek bilgim yok. Çok bakımlı olduğu da söylenmiyor. O tür bir tablo oluşursa hemen bakımlar yapılabilir. Çünkü Manisa Futbol Kulübü asla bitik yerlerle uğraşmaz. Bu kadar yatırım yapılan bir kulüp bir şekilde daha doğru yatırımlar yapar. Bu tür bir şehre 15.000 kişilik butik bir stat şart. Şuan ki statlarımıza baktığımıza hepsi 15 günde bir maç oynanan atıl yerler gibi görünüyor. Stat şehir içine yakın olmalı, atıl olmamalı. Sosyal donatılarla yaşanabilir bir yer haline getirilebilir. Bu tür bir projeyi de Manisa Futbol Kulübü düşünüyor, hayal ediyor. Eğer hayal ediyorlarsa yapacaklardır demektir. Yaparlarsa da Manisa’nın hem yaşabilir bir ortam hem de çok güzel bir stat çıkabilir. Önümüzdeki yıllarda da gerekiyor zaten. Geçici tedbir olarak da bakıldığı zaman 19 Mayıs Stadyumu’nda da oynanabilir. Bu takıma etki eder mi? Seyirci faktörü coşturandır. Samsunspor maçını gördünüz, ambiyansı gördünüz. Bizim takımda pozitif yönde çok etkilendi. İnanılmaz bir seyirci önünde oynuyorsunuz. Şampiyonlar Ligi gibi bir stat. Böyle bir stada oynamak herkese nasip olmaz. Her oyuncu için geçerli. Hem rakip için hem kendi takımınız için. Oyuncuların tek derdi böyle bir ortamda oynamak. Akhisar bu şehrin bir ilçesi ama belli bir kilometreye gitmek sanki deplasmana gidiyormuşsun gibi oluyor. Sayın Belediye Başkanımız ve kulüp başkanımız bunları düşünüyorlardır. Ona göre de tedbir alacaklardır” ifadelerini kullandı.

“ YAPTIKLARIMIZ YAPACAKLARIMIZIN TEMİNATIDIR”

TFF 2. Lig Beyaz Grup’ta şu anda 42 puanla zirvede olduklarını hatırlatan Ertekin, sözlerine şu şekilde son noktayı koydu, “ Puan durumuna baktığınızda rakamlar yalan söylemez. Ligdeki puan durumu ortada, puanlarımız ortada, oynadığımız oyun da ortada. İyi iş çıkardık. Son 3 maç haricinde baktığımızda doğru ve iyi işler çıkardığımızı düşünüyorum. Bu tür bir tablo bizi sezon sonunda şampiyonluğa götürür. Devre arasında da eksiklerimizi tamamladığımızda sene sonunda 36 takımın en iyisi biz olmak istiyoruz. Olacağız da. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Sene sonunda üst lige çıkan takım biz olacağız. Şuan ki tabloyu ikinci yarıda da aynı şekilde devam ettirmemiz lazım. Genel anlamda baktığımızda maçları tek tek değerlendirecek olursak gol yediğimiz maçlar öne geçtiğimiz rahatladığımız dönemde nasılsa kazandık dediğimiz anlarda yediğimiz goller var. Böyle olunca da maç ciddiyetimizin biraz daha düşük olduğu gözlemleniyor. Genel olarak birçok maça baktığımızda takım savunmasını az yaptığımızı düşünmüyorum. Burada biz İnegölspor’a yenildik. Yediğimiz ilk gol takım savunması ile alakalı değil. 1-0’dan sonra tüm takımın oyun düzeni bozuldu. Herkes gol atmaya gidiyordu. İlk defa geriye düştüğümüz için böyle bir durumda takım nasıl tepki vereceğini bilmediği için bir anda şaşkına döndük. Hepimiz birden gol atmaya gidiyoruz. Sağ bek gidiyor, sol bek gidiyor. Bu tür olaylar bazı maçlarda zaman zaman oldu. 4-0 kazandığımız Tarsus İdman Yurdu maçında bunu yaşadık. İlk yarı 3-0’dı. İkinci yarı bizim takım ortada yoktu. İçeriden uyarsan da 3-0 galibiz ne olacak diyorlar. Oyuncuların bireysel konsantrasyonları düşüyor. Böyle olunca takım savunması dediğimiz birlikte oynama düşüncesi dediğimiz olay aşağı indiğinde problemler başlıyor. 16 gol yememiz düşünülmesi gereken, engellenmesi gereken ve konsantrasyonumuzu daha çok arttırmamız gereken bir tablo ortada var. Bunu biz de biliyoruz. İkinci devrede bunları elimizden geldiğince daha aza indirip doğru işler yapıp sezon boyunca gol yemeden bitirmeye çalışmamız gerekiyor. 3-0 galip de olsak 4-0 galip de olsak gol yemeden maçı bitirmeyi aşılamamız ve bu işin böyle olması gerektiğini bütün oyuncularımıza dikte etmemiz gerekiyor. İlk geldiğimde bu takımın her maçı kazanabileceğini düşünüyordum. Bana göre en iyi oynadığımız ama kazanamadığımız Samsunspor maçı var. Samsunspor maçından sonra Afyon ve Çorum deplasmanları zor görünüyordu. Ama iyi işler çıkardık. İnegölspor maçı çok büyük bir kayıp oldu. Genel çerçevede baktığımız zaman Sancaktepe’de aldığımız 1 puan çok da kötü değil. Kırklareli’nde belki hayal kırıklığı yaşadık. Geri kalan her şey lehimize oldu. 42 puan az bir puan değil. Sezon başında bir puan hesabı yapmadık. Her zaman her maça 3 puan gözüyle bakıyorum ve maç maç bakıyorum. Yaşadığımız en büyük sorunlarımıza baktığımızda inanılmaz bir müdafaa ile kendi bölgelerinde kalıyorlar. Çok fazla ileri çıkmadan kontra atak ile gol arıyorlar. Niçin böyle oynuyorlar diye kimse kızamazsınız. Diğer maçlarda çözüm bulabildik ama İnegölspor maçında çözüm bulamadık. İkinci yarı bu tür maçlar daha çok olacak. Bizim takım için bu tür bir zafiyetleri var diyecekler. Biz de bu zaaflarımızı gidermek için devre arasını iyi değerlendirmemiz lazım. Bu tür takımlara karşı ilk 10 dakikada ya da ilk yarıda atıyorsanız daha rahat ve daha güzel maçlar oluyor. Bizde bunu maçın başında coşkuyla başlayarak tüm direnci kırmamız gerekiyor. Maçın sonuna bırakırsanız oyun disiplininden koptuğumuz için başımıza bela alıyoruz. Bu konuda daha ikinci yarıdaki o boşlukta hem mental olarak hem fizik olarak saha içerinde çalışmamız lazım. Futbolseverler iyi bir futbol maçı izlemek istiyorlarsa gol, güzel hareketler ve devamlı aksiyon izlemek istiyorlarsa ikinci yarıda maçlarımıza bekliyoruz. Maçta her şey var. Böyle maçlar izlemek insanların hoşuna gidiyor. Bizler o işi en iyi yapan takımız. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız Cengiz Ergün’e, kulüp başkanımız Mevlüt Aktan’a ve CEO’muz Levent Devrim’e çok teşekkür ediyorum. Güvenip bu takımın başına beni getirdiler. Ben de bu güvene ekibim olarak layık olmaya çalışıyorum. Oyuncularımızda şuana kadar büyük bir başarı elde ettiğini düşünüyorum. Liglerde şuan 42 puanı tutturan başka takım yok. Ülkedeki en başarılı lider biziz. İkinci yarıda 51 puan ile en başarılı lider olmak için tüm çabamızı sarf edeceğiz. Sene sonunda bize güvenenleri mahcup etmeden şampiyon bir Manisa Futbol Kulübü çıkarmak hepimizin amacıdır.”

Editör: TE Bilişim