Ahmet ÜNSAL/Manisa

İnsanoğlunun su ve susuzlukla ilgili sınavı her geçen gün korkutucu manzaraları gün yüzüne çıkartıyor. Bunlardan birisi de İzmir başta olmak üzere Türkiye’nin birçok şehrinden gelen vatandaşların baharın ve yazın uğrak yeri Spil’in zirvesinde ortaya çıktı.

GÖLDEKİ SUYUN ÇEKİLMESİYE ORTAYA ÇIKAN MANZARA ÜRKÜTÜCÜ BULUNDU

1517 metre yüksekliğindeki Milli Parklar bölgesinde yer alan göletteki binlerce metreküp suyun çekilmesiyle ortaya çıkan metrelerce derinliğindeki obruklar göldeki konumu uzaydaki kraterleri andırıyor. Gölün her yerinde oluşan obrukları andıran devasa çukurların izini süren doğa severler facianın bir başka boyutunu ormanın derinliklerindeki gezintileri sırasında rastladılar. Gölün ortasında bulunan dev çukurların bir başka boyutu ormanın içerisinde görülmesiyle birlikte farklı şekilde korkunç boyutları gözler önüne serdi.

GÖLE SANKİ ATOM BOMBASI ATILMIŞ GÖRÜNTÜSÜ HAKİM İDİ

Göldeki suyun çekilmesiyle göl içerisinde ve uzantılarında bir tek canlının bulunmayışı doğanın dünyamıza tehlikenin boyutlarının ne denli büyük olduğunu gözler önüne serdi. Doğaseverler Bölgeye sanki atam bombası atılmış görüntüler karşısında şaşkınlığını gizleyemediler.

 Milli Parklar Müdürlüğünce aylar öncesinde Spil zirvesindeki doğal ortamlarına salıverilen geyikleri yerinde görmeye gelen doğaseverler göldeki tehlikeyi yerinde görmenin ötesine giderek oluşan obrukların içerisine girerek tablonun Vehametini cep telefonları ile kayda almayı da ihmal etmediler.

ORMAN YÜKSEK MÜHENDİSİ HASBUTÇU;

“OBRUKLAR SUYUMUZUN BİTİTĞİNİN NET GÖSTERGESİ 

Orman Yüksek Mühendisi Abdülkadir Hasbutçu, Manisa’nın suyunun git gide azaldığını vurguladı. Birkaç yıl önce yer altı sularının azalmasından dolayı obruk tehlikesine dikkat çeken Hasbutçu, Obruklardan platformların çöktüğünü vurguladı. Atık suların kabaklık alanında kullanılması gerektiğini kaydetti.

“B PLANIMIZ YOK.”

Manisa Orman yüksek mühendisi Abdülkadir Hasbutçu, ”Yer altı suyumuz 292 metreye kadar geriledi. Birkaç gün birkaç ay, birkaç yıl sonra suyumuz bitecek ve çözümsüz bitecek. B planımız yok. Yer altı suyunu hoyratça kullanıyoruz. Evde kullandığımız suyu bile arıtmaya götürüyoruz. Rakamlar son yıllarda çok canımı sıkıyor. Sadece Horozköy’deki bu arıtmanın arıtılmış tarımda kullanabilen suyu Gediz’e verdiğimiz suyu günlük 105 bin ton. Günlük 105 bin ton tarımda kullanılabileceğimiz, tarımda kullanarak yer altı rezervizimize, barajımıza verebileceğimiz suyu Gediz’e veriyoruz. Kanalizasyon gibi kullanıyoruz. Gediz’e verdiğimiz suyun bir damla faydası olmadan doğru denize gidiyor. Bunu yeraltı suyundan alıp günlük 105 bin ton suyu buradan veriyoruz. Maalesef komşu ilimizde bir protokol yapılmış. İzmir’in içme suyu 45 tane bombayla Manisa’nın yer altı suyundan çekilip doğru İzmir’e gidiyor. Tamam İzmir de kardeş şehir ama Manisa’nın yer altı suyu geri dönüştürülmüyor, bir damla suyumuz yok. Geri vermiyoruz.”

“YER ALTI SULARINDA MERKEZ BANKASINDAN DAHA KÖTÜ DURUMDAYIZ.”

 Orman yüksek mühendisi Hasbutçu, “Karaçay kapkara çaya döndü. Yani banka kabul edin Manisa’nın yer altı suyunu. Bankadan kredi çekiyoruz taksit ödemiyoruz. Politika olarak kabul etmeyin Merkez Bankasından daha kötü durumdayız. Manisa’nın yer altı suyu bitiyor. Swap bile kurtarmıyor. Bunun çaresi nedir. Atık sularımızı infiltre ederek yer altı suyuna vereceğiz. Toprakta kullandığımız suyu ne kadar kullanırsak kullanalım bir gram zararı yok. İnfiltre oluyor yer altı suyuna iniyor. Yeryüzünde tarımsal su olsun, evsel su olsun, bahçemizi suladığımız su olsun. Yaklaşık 183 günde yer altı suyuna ulaşıyor. Yani arabamızın mazot deposuna koyduğumuz benzin 183 gün sonra motora ulaşacak. Suyumuz ne zaman bitecek bilmiyoruz. Kimse bilmiyor. Yani bu kadar sorumsuz davranamayız. Manisa’nın suyu bittiği dediğimiz an, evimizde de yok, tarlamızda da yok. Bu su bitti zaman Manisa’dan göç etmekten başka çaremiz yok. Nereye göç edeceğiz. Ne derseniz deyin suyumuz bitiyor.

Manisa’da obruklar oluşacak diye beyanat vermiştik. Obruktan önce platform çöktü. Yeniköy’ü geçer geçmez Akhisar istikametinde gittiğinizde platform şeklinde Manisa’nın doğusu çöktü. 12 cm çöktü bütün platform. Ama platform halinde çöktüğü için fark edemedik. Nereden fark ettik. Karayolunda 12 cm kırık oluştu. Hemen ertesi gün karayolu geldi orayı kazıdı, bir iki kamyon asfalt döktü. Orada küçük bir kasis var şimdi. Bu diğer çöküşlerin inşallah yanılırız ama habercisi gibi. Ama bundan başka kafamıza vurulan bir tokmak yok. Aklınızı başınıza alın diyor doğa bize. Manisa’nın yer altı suyunu kullanıyorsunuz bir damlasını geri vermiyorsunuz. Buna hakkımız yok. Doğayı bu kadar gaddar bu kadar kendi canımız pahasına hor kullanmaya hakkımız yok.”

“BÖYLECE MANİSA’DA KABAK SANAYİSİ KURULABİLİR”

Arıtmalardan Gediz’e boşa akıtılan suların tarımda kullanılmasında hiçbir sakınca olmadığına işaret eden Hasbutçu, “Manisa’nın 105 bin ton atık suyunun yanında bir de üniversitemizle bir çalışmamız oldu. Üniversitenin de arıtma suyu günlük bin ton atık. Onun da su tahlilini yaptırdık, toprak tahlilini yaptırdık. Toprağı da suyu da tarımda kullanmaya elverişli. Onunla ilgili bir proje hazırladık. Arazisi de var oranın. Suyu en hor kullanacağımız tarım ürünü kabaklık. Günlük bin ton suyumuzu kabaklıklara verelim. Hem kabak bolca sulansın hem yeşilliği hem fotosentez yaparak doğaya katkıda bulunsun hem de kabak sanayisi Manisa’da kurulsun. O proje hazır rektörlüğün denetiminde. 700 bin liralık rakamla o bin ton suyu kullanıp kabaklık haline getirebileceğimiz bir hale geldi. Daha sonra Manisa’nın 105 bin tonluk atık suyu gündeme gelecek. O 105 bin suyla da 400 bin hektar kabaklık yapma şansımız var. O kabaklığı yapacak arazimizde var.” ifadelerine yer verdi.

Editör: Onur Yılmaz