Pazarda alışveriş yapmaya gelen emekli bir vatandaş CHP’li Başevirgen’e fiyatların yüksekliğinden dert yanarak, “Emekliyim, tek başımayım, çantama bak üç parça şey aldım. Şimdi 10 liralık da çilek alıp nefsimi körelteceğim. Cebimde 5 lira param kaldı. Çeşit çeşit meyve alma şansımız yok. Emekli maaşları ortada. Torbaları, çantaları dolduramıyoruz artık. “ dedi.

“EKMEK ASLANIN AĞZINDAYDI ŞİMDİ MİDESİNDE, ZORLA ÇIKARTIYORUZ.”

Bir pazarcı esnafı Bekir Başevirgen’e “Ekmek aslanın ağzındaydı şimdi midesinde. Zorla çıkartıyoruz. Aldığımız 2 bin 500 lira maaş. Geçinmek mümkün mü? Bizi bitirdiler. Biberin kilosu 15 lira. Vatandaş almıyor. 1 Traktör biber getirip hepsini satardım şimdi 10 çuval getiriyorum bitiremiyorum. Çünkü alım gücü yok. Bağım var bir de. Gübresi, ilacı derken dönümde bin lira maliyeti var bana. Kesene kadar maliyet 15 bin lira olacak. Önümüzü görmüyoruz, hepimiz bittik.”dedi.

“KENDİMİZ ÜRETİP KENDİMİZ SATIYORUZ YİNE MEMNUN DEĞİLİZ”

Vatandaşın sofrasındaki en temel ürünlerden olan patates satan bir pazarcı esnafı, “Pazarın hali patatesin durumundan belli oluyor. Mazot oldu 23 lira, gübre oldu bin lira. Biz hala yerimizde sayıyoruz. Patates 5 lirayken 10 lira oldu. 2 kilo alan artık 1 kilo alıyor. 9 liraya alıp 10 liraya satıyoruz nasıl para kazanacağız? Alım da zor satım da. Ne biz satabiliyoruz ne vatandaş alabiliyor. Kimse de bir şey yapmıyor. Kendimiz üretip, kendimiz satıyoruz yine memnun değiliz. Arazilerimiz de var ama çoğu boş. Gübre ve mazota güç yetmiyor ki ekelim. Sene sonunda yine zarar edeceğiz, sürekli kredi çekiyoruz.” Dedi.

“50 LİRAYLA ÇANTA DOLARDI, 250 LİRAYA HİÇBİR ŞEY ALAMIYORUZ”

CHP’li Başevirgen pazarda yaşlı bir teyze ile de sohbet etti. Emekli bile olmayan yaşlı teyze “Kendim bir şey alamıyorum hep eş dost yardım ediyor. Param yok. Muz 20 lira, kiraz 15 lira olmuş nasıl alayım? Eskiden 20 lirayla çanta dolardı, şimdi 250 liraya bir şey alamıyoruz.” Dedi.

“BEN ZARARDAYIM AMA VATANDAŞ HALA ALAMIYOR.”

Domates tezgahındaki esnaf da CHP’li vekile zarar ettiği halde para kazanamadığını söyleyerek, “Domatesi 11 liraya alıyorum, 10 liraya satıyorum. Zarar ediyorum. Vatandaş yine de alamıyor. 4 kilosu 1 lira iken vatandaş alabiliyordu. Ben 20 kuruşa alıyordum, 4 kilosu 1 liraya sattığımda kar ediyordum. Ama şimdi hep zarardayız. “ dedi.

“VATANDAŞ AKŞAM PAZARINI BEKLİYOR”

Muz satan bir pazarcı, vatandaşların yüzde onunda alım gücü olduğunu söyleyerek, “Muzun kilosunu 22 liraya satıyorum. Vatandaşın çoğu akşam olup fiyatların düşmesini bekliyor. Ben bu muzu bitirmek zorundayım. Zararına da olsa satmak zorundayım. Etiketleri akşama doğru düşürüyoruz. O zaman biraz satış yapabiliyoruz” dedi.

“BEN 9 BİN GÜN PRİM ÖDEDİM NEDEN 2 BİN 500 LİRA ALIYORUM? NEDEN ÇALIŞMAK ZORUNDAYIM? MECLİSTE BUNLARI TARTIŞIN”

Emekli olduğu halde çalışmak zorunda olan ve limon satan esnaf Bekir Başevirgen’e “Ben 9 bin gün bu devlete prim ödedim. Neden 2 bin 500 lira alıyorum? Ben neden çalışmak zorundayım? Mecliste bunları tartışın.” diyerek isyan etti. Esnaf, “Limon bile satılmıyor. İhracat başladı limon da pahalandı. Geçen hafta 5 liraydı bu hafta 10 lira. Halde 13 lira. Ekmek 3 lira. Aralık ayında 1 liraydı. Ben 2 bin lira alıyordum, karşılığında 2 bin ekmek alıyordum. Şimdi size 2 bin 500 lira versem bana 2 bin ekmek getirebilir misiniz? 2 bin ekmek 6 bin ediyor. Benim maaşıma neden 500 lira zam var?” diye sordu.

“ÜÇ HARFLİ ÜÇ MARKETE BAĞLADILAR”

Bir başka pazarcı esnafı ile zincir marketlerin işlerinde neden oldu azalmaya dikkati çekerek, “Aldığımız fiyata mal satıyoruz. Allah razı olsun, başımızdakiler memleketi üç harfli üç markete bağladılar. Poşeti bile parayla satıyorlar. Ben ise bu poşetlere her gün 50 lira para veriyorum müşteriye bedava dağıtıyorum. Arabaya mazot koyup mal almaya gidemiyoruz, tezgâhlarımızda işçi çalıştıramıyoruz. Her gün içeriye giriyoruz. Çalışarak para kaybediyoruz. “ dedi. HABER MERKEZİ

Editör: TE Bilişim