Sağlık Sen Manisa Şube Başkanı Mustafa Irgatoğlu, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesinde yaşanan sendika krizine dikkat çekti. Geçen yıl yaşanan sorunların bu yıl da sürdüğünü belirten Irgatoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Sağlık Sen Manisa Şubesi olarak geçtiğimiz yıl Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesinde yaşanan sendikal krize dikkat çekmiş, sendikal özgürlüğün önemini belirtmiş ve de Üniversite Hastanesinin personele baskı kurarak tarafsızlığını yitirdiğini kamuoyuyla paylaşmıştık. Manisa Celal Bayar Üniversitesinde doğru bir zeminde sendikacılık yapma kaygısı içerisinde olan sendikamıza ve sendikamızın bu saygın tutumuna karşı tahammül edemeyen yönetim anlayışının antidemokratik ve hukuk dışı yöntemlere başvurduğunu, dönemin Başhekimi Emin Kurt'un açık ifadelerinden de sendikamızın yetkili sendika olmasına organize bir şekilde engel olunmaya çalışıldığını basın açıklamamızda dile getirmiştik.

Sendikal hak ve özgürlüklerine yönelik saldırıların, Anayasa başta olmak üzere, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, ILO Sözleşmelerine ve insan haklarına ilişkin uluslararası sözleşmelere aykırılık teşkil ettiğini ifade ederken, bütün bunların yok sayılarak çalışanların başka bir sendikaya üye yapıldığı yönündeki gayretleri de açıklamıştık.

Bugün geldiğimiz noktada iddialarımızda haklı olduğumuz ortaya çıkmış ve geçtiğimiz yıl bir üyemizin kendi bilgisi dışında, sahte imza ile Sağlık Sen'den istifa ettirilerek Türk Sağlık Sen Sendikasına üye yapıldığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Sendikamıza üyeliğinin devam etmediğini şaşkınlıkla öğrenen arkadaşımızın şikâyetçi olması üzerine başlatılan soruşturma sahte imza ile üyelik yapıldığını net bir şekilde ortaya koymuştur. Kriminal laboratuarlarında yapılan incelemede; tetkik konusu orjinal ıslak imzalı iki adet sendika belgesi üzerindeki el yazılarının arkadaşımıza ait olmadığı kaligrafik bulgularla netleşmiş, yapılan soruşturma neticesinde de üyemizin Türk Sağlık Sen Sendikasına üye formundaki imzanın kendisine ait olmadığı Başhekim imzasıyla 29.06.2020 tarih ve 10466 sayı ile sendikamıza bildirilmiştir.

Ne Anayasa, yasalar ve uluslararası sözleşmeler tarafından teminat altına alınan sendika kurma ve sendikalara katılma hakkının ipotek altına alınmaya çalışılması, ne de sahte imza ve evraklarla çalışanların aldatılması kabul edilebilir bir tutum değildir. Sendikalara üye olmak da, üye olmamak da Anayasa ve uluslararası sözleşmeler altında güvencededir. Sendikal tercih herkesin hakkı ve herkesin özgürlüğü olarak değerlendirilmelidir. Anayasa ve kanunlara, uluslararası sözleşmelere aykırı hiçbir tutuma ve tavra bizim müsaade etmemiz mümkün değildir.

Memur Sen ailesi büyük bir ailedir ve Türkiye’nin en büyük emek hareketidir. Sağlık Sen’in de bu hareketin bir mensubu olarak ortaya koyduğu irade birilerini rahatsız etse de biz bu doğru tavrımızda ısrarcı olacağız. Umuyoruz ki o gün bizi ciddiye almayan Üniversite yönetimi bugün geriye dönüp yaptığı hatayı daha iyi anlamıştır. Ve umuyoruz ki adaletli ve tarafsız olmasını beklediğimiz yeni yönetimde bu hatalardan ders çıkaracaktır.

Diğer taraftan çalışanların hakkı ve hukuku için mücadele vermesi gereken bir sendikanın bu şekilde çirkin yollara tevessül etmesi bizi de sağlık çalışanlarını da derinden üzmüştür. Emek ve alın teri için çaba sarf edilen bir alanda başvurulan bu ve benzeri yöntemler dolayısıyla sadece Türk Sağlık Sen değil, kamu sendikacılığı güven kaybedecektir.

Üniversite ve hastane yönetiminin kanatları altında sendikamızdan istifa ve Türk Sağlık Sen'e ait üyelik formunu, üyemizin haberi ve imzası olmadan alarak sendikacılığı emeği ve tüm evrensel değerleri hiçe sayan Manisa teşkilatına çeki düzen vermesi halinde Türk Sağlık Sen Genel Başkanı Önder Kahveci'ye de bir teşekkür göndereceğiz. Kamu sendikacılığında güven, ehliyet ve liyakattan dem vuran Genel Başkan da böylece şubemizin sosyal medya paylaşımı hakkında yorumda bulunarak düştüğü komik durumdan kurtulmuş olur.

Beklentimiz çalışan haklarını muhafaza edecek olan sendikal anlayışa zarar verecek her türlü yaklaşımdan uzak durulmasıdır. Şayet bu tip tavırlar devam ederse Memur Sen olarak örgütlü gücümüzü sahaya çekerek benzer bir tutuma asla sessiz kalmayacağımızı ve hukukun bütün yollarını kullanarak ortaya konulan haksız uygulamalara boyun eğmeyeceğimizi açıkça beyan ediyoruz.

Hiç kimse, her türlü vesayetle mücadele etmeyi ilke edinmiş bir yapı olarak üyelerimizin hür iradesi üzerinde kurulmaya kalkışılan vesayete, türlü oyunlara ve de kirli eylemlere seyirci kalacağımızı aklından bile geçirmemelidir. Biz, kurucu Genel Başkanımız Akif İnan’ın, 'Türkümüz dünyayı kardeş bilendir, gökleri insanın ortak tarlası’ mefkûresiyle bu milletin her türlü ferdinin, her türden görüşüne saygı duyan bir hareketi temsil ediyoruz. Fakat bizim varlığımıza saygı duyulmayan bir yerde, bizimle alay edercesine gerçekleştirilen faaliyetlere de tevazu göstermemiz mümkün değildir. Sendika olarak yapılanların her daim takipçisi olduğumuzun ve bundan sonra da benzer olaylara müsaade edilmemesini temenni ettiğimizin bilinmesini istiyoruz. Hakla, alın teriyle, emekle mücadele ederek hem sendikamızın hem de üyelerimizin haklarını sonuna kadar koruyacağımızı büyük bir inançla deklare ediyoruz.”

Editör: TE Bilişim