Yeşilay’ın 5 bin genç üzerinde yaptığı çalışmadan veriler aktaran Türkçapar, “Yüzde 8,5 civarında gencin bu açıdan risk taşıdığı bulunmuş” dedi, şöyle devam etti:
“Araştırmada yer alan kişilerin yüzde 55’i her gün, yüzde 25’i günde en az 4 saat veya daha fazla oyun oynadıklarını ifade etmişler. Yüzde 20’si yine 7 yaşından önce oyun oynamaya başladığını söylemiş. Doğrudan beyin hastalığı olduğunu gösteren bir şey yok. Çevresel etkenler, sosyal etkenler önemli mi? Evet, aile koşulları, koruyucu ya da yatkınlaştırıcı rol oynayabiliyor. Psikolojik ve demografik parametrelere bakıldığında, ilgisiz aile ortamı, anneyle iletişimi yakın olmayan gençlerde daha çok risk görülüyor. (Teknoloji bağımlılığı) Genelde Batılı ülkelerde yüzde 1 ile 10 arası, Türkiye’de çok abartılı bir rakam yok bu anlamda. Güney Amerika ve Afrika’da yüzde 1-9 arası, Uzak Doğu’da biraz fazla, yüzde 10 ila 15, dünya genelinde ortalama yaygınlık da yüzde 3 gibi. Türkiye’nin ortalaması buna yakın veya bunun altında muhtemelen. Belki de o konuda, o bilinç açısından dünyada pek çok ülkeden daha ileride Türkiye.”
