“Beyin, ruh ve his, ele yön veriyor”

Manisa’da çeşitli işyerlerinin duvarlarına resimler yaparak bir ilki gerçekleştiren ve adından sıkça söz ettiren Eda Tapınç, “Bir Manisalı olarak, bu işi Manisa’da yapan ilk kişi benim ve işyerlerinden sonra, yaşadığım şehre de resimlerimle renk katmak istiyorum” dedi. Kendi “içini” görmek adına resim yapmaya başladığını vurgulayan Tapınç, resim yaparken beyninin, ruhunun ve hislerinin, ellerine yön verdiğini dile getirerek, “Bazen resimlere bakıyorum ve ‘bunu ben mi yaptım?’ diye kendime soruyorum” şeklinde konuştu.

Sare Kurtulan

Manisa’da bir devlet dairesinde 11 yıldır memur olarak çalışan Eda Tapınç, işinden arta kalan zamanlarda resim yapıyor. “Çocukluğumdan beri resme ilgim hep vardı. Ama tam anlamıyla çizmeye, lisedeyken, odamın duvarına yaptığım kadın figürüyle başladım” diye konuşan 33 yaşındaki Tapınç, boyalara adeta “aşık” olduğuna vurgu yaptı. Tapınç, odasının duvarına yaptığı resimden sonra, tuvaller üzerinde de çalışarak, kendini geliştirdiğini ifade etti. İşyerlerinin duvarlarına resim yapmaya ise, gittiği spor salonundaki duvarlardan başladığını belirten Tapınç, “Her zaman gittiğim spor salonunda spor yaparken, resim yaptığımdan bahsetmiştim. Böylece konu açılmış oldu ve spor salonunun sahibinin de isteği üzerine, salonun duvarlarına 3 farklı resim çizdim” dedi. Spor salonundaki müşterilerin, salonun duvarlarına yaptığı resimleri görerek, kendi işyerleri için de aynı şekilde resimler yapmasını istediklerini dile getiren Tapınç, Manisa’daki birçok kuaför salonunun, kafenin, araç kiralama dükkanının, mimarlık bürosunun ve tostçunun duvarlarına resimler yaptığının altını çizdi.

“KENDİMİ GÖRMEK İÇİN RESİM YAPIYORUM”

Yaptığı resimlerde, bir başkasını ya da herhangi bir konuyu değil, “kendini” çizdiğine dikkat çeken Tapınç, “Resim yaparken, ‘Kendimi bir de böyle göreyim, bakayım içimde neler varmış’ diyorum” dedi. Tapınç, resim yaparken dış dünya ile ilişiğini keserek, yalnızca enstrümantal müzikler dinlediğini vurgulayarak, yaptığı resimlerde “birilerine bir şey anlatmak” amacı gütmediğini dile getirdi. “İçimde 2 kişilik var; saat 08.00 ila 17.00 arası ‘Memur Eda’yım. İşten çıktıktan sonra ise, ‘Ressam İda’yım” diye konuşan Tapınç, “3 yaşındaki yeğenim, bana ‘İda’ diye hitap ediyor. O nedenle ben memurluk dışında kendimi ‘Ressam İda’ olarak hissediyorum ve birçok resmimin altına da imzamı ‘İda’ şeklinde atıyorum” diye de ekledi. Tapınç, işyerinde de boş zamanı olduğu her anda eline kağıt ve kalem alarak bir şeyler çizdiğini belirterek, işten çıktıktan sonra da ya resim yaptığının, ya da resimle ilgili okuyup, araştırarak, kendini geliştirmek için vakit ayırdığının altını çizdi.

“MANİSA SOKAKLARI DA SANATLA BULUŞMALI”

 “Manisa Büyükşehir Belediyesi ile çalışmayı çok istiyorum. Bir devlet memuru ve amatör bir ressam olarak, sanatın, hem devlet dairelerini, hem de Manisa’yı daha da güzelleştireceğine inanıyorum” şeklinde konuşan Tapınç, “Manisa’nın çeşitli mekanlarını ve sokaklarını boyama” ve “atölye açma” hayalleri olduğuna vurgu yaptı. Tapınç, Dünya’nın ve Türkiye’nin birçok yerinde sokak sanatçıları tarafından şehirlerin sokaklarının ve binaların duvarlarının resimlerle kaplandığını ifade ederek, “Manisa sokakları da sanatla buluşmalı” dedi. Ana mesleği olan memurluğunu yaparken, işten çıkınca gidebileceği ve “hayattaki en büyük tutkum” dediği resimlerini yapabileceği bir atölye açma hayali de kurduğunu vurgulayan Tapınç, “Resim yapmak benim için tam anlamıyla ‘terapi’. Her şeyden vazgeçebilirim ama resim yapmaktan asla” diye konuştu. Tapınç, emekli olduktan sonra ise, isteyen ve kabul eden tüm evlerin duvarlarına ve sokaklara resim yapmaya devam edeceğine dikkat çekti.

ANNESİYLE BİRLİKTE SERGİ AÇMAYI PLANLIYOR

Çizdiği resimlerde, kadın figürüne ağırlıklı olarak yer verdiğinin altını çizen Tapınç, Eylül 2017’de Manisa’da bir ressam arkadaşıyla birlikte, kadın figürlerinden oluşan ve “Picasso’nun Paspasları” adlı bir resim sergisi açtıklarını dile getirdi. Tapınç, resim yapmayla ilgili hiçbir eğitim almadığına vurgu yaparak, “Resim yapma yeteneğim tamamen annemden geçmiş bir yetenek. Annemin de birçok tablosu var. Şu an annem resim yapmıyor ama yetenek kaybolan bir şey değil; annemin tekrar eline fırçasını alıp resim yapmasını ve onunla birlikte bir sergi açmayı çok istiyorum” dedi. Annesiyle açmak istediği resim sergisinin yanı sıra, Eylül 2017’de sergi açtığı ressam arkadaşıyla da tekrar bir sergi açmayı planladıklarının altını çizen Tapınç, serginin konusuna karar verdikten sonra, Manisalıları resim sanatıyla adeta “büyüleyeceklerini” ifade etti.

“DOĞANIN BİR RESSAMA İHTİYACI YOK”

Tapınç, resimlerinde ortaya koyduğu kadın figürlerinden yola çıkarak, birçok kişinin resimlerinde anlatmak istediği şeyi “feminenlik” olarak algıladığını belirterek, “Ben ‘feminen’ olmak için değil, kadın figürü estetik ve sanata uygun olduğu için çalışmalarımda kadın figürlerine ağırlık veriyorum” dedi. Tapınç, “İlla kadın figürü yapmalıyım diye düşünerek başlamıyorum resimlerime. İçimden ne geliyorsa onu yapıyorum. Belki de sanat böyle bir şey, içinden o an geleni boyaylarla buluşturarak resme dökmek” şeklinde konuştu. Kübizme ilgi duyduğunu fakat özellikle “şekilci” olmadığına da dikkat çeken Tapınç, en sevdiği ressamın Salvador Dali, benimsediği ressamın ise Picasso olduğunu dile getirerek, Frida Kahlo’nun ise hem resimlerine, hem de karakterine hayranlık duyduğuna vurgu yaptı. Resimdeki tarzını değiştirmeyi düşünmediğinin altını çizen Tapınç, “Bir manzara resmi yapmak bana keyif vermez. Çünkü manzara zaten güzel bir şey, doğanın bir ressama ihtiyacı yok” dedi. Tapınç, tarzını değiştirmeyi düşünmese de, manzara resmi hariç, her türlü resmi yapmaya açık olduğunu da belirtti.

“SANATÇILAR KESİNLİKLE DELİ OLUYORLAR”

Yapacağı resimleri öncelikle zihninde canlandırdığını ifade eden Tapınç, “Resimlerimi yaparken, hiçbir zaman zihnimdeki şekliyle kalmıyorlar. Tamamen çizerken, ‘o an’ gelişiyor her şey” diye konuştu. Tapınç, sanatçıların beyin işleyişlerinin ve yaşantılarının kesinlikle “normal” olmadığını savunarak, tüm ünlü ressamların acı ve aşk dolu, “çarpıcı” hayat hikayeleri olduğunun altını çizdi. “Sanatçılar kesinlikle deli oluyorlar, bence” diyen Tapınç, kendini henüz “ressam” olarak tanımlayamadığını ve bu resmi amatör olarak yaptığına dikkat çekerek, “Her ne kadar resmi amatör olarak yapıyor olsam da, işin içinde olan biri olarak, ressamları, sanatçıları anlayabiliyorum” diye de ekledi. Tapınç, resimlerini hobi olarak yaptığını belirterek, yaptığı hiçbir çalışmadan ücret talep etmediğinin de altını çizdi.

Editör: TE Bilişim