YAZI DİZİSİ: EMRE HALİL ESENKAYA

Türkiye’ye gelen mültecilerin ve sığınmacıların birçoğunun savaş hikayesi var. İranlı İsa Bazyar ve Iraklı Mohammad Bashar Alaa’nın hikayesi biraz daha farklı. Mesleki olarak askerlik yapan bu iki mülteci, gördükleri baskılardan ve ölüm tehditlerinden dolayı ülkelerini terk etmişler. İran Silahlı Kuvvetleri’nde mayın mühendisi olarak görev yapan İsa Bazyar ile Irak Silahlı Kuvvetleri’nde tercüman olarak görev yapan Mohammad Bashar Alaa’nın hikayesi sizlerle…

Son yıllarda İran’dan Türkiye’ye göç oldukça arttı. Bazı İranlılar, ABD, Kanada gibi ülkelere gidebilmek için önce Türkiye’ye geliyor. Ülkelerinde ABD ve Kanada konsoloslukları bulunmadığı için önce Türkiye’ye gelerek diplomatik görüşmeleri yapıyorlar ardından kabul edilirlerse o ülkelere gidiyorlar. Bazı İranlılar ise Türkiye’de kalmayı tercih ediyor.

İran’ın İlam kentinden gelen 40 yaşındaki İsa Bazyar, Türkiye’ye neden geldiğini: “İran’da yüzbaşıydım. Mayın mühendisi olarak görev yapıyordum. Mayınlı arazileri temizliyordum. İran’dan siyasi sebeplerden dolayı ayrıldım. Orduda görev yaptığım sıralarda siyasi anlaşmazlıktan dolayı beni bir sene zindana attılar. Mayın olan bir arazide temizlik yapılmasını reddettiler, mayın olmadığını iddia ettiler. Bu şekilde bir tartışma yaşadıktan sonra beni zindana attılar. Zindandan ailemi görmek için izin aldığım sırada İran’dan kaçıp Türkiye’ye geldim” diye anlattı.

KANADA’YA GİDİYOR

Yaklaşık 4 senedir Manisa’da yaşayan İsa Bazyar ve ailesi yakın zamanda Kanada’ya taşınacak. Türkiye’de mesleğini yapamayan ve Kanada’da mesleğini yapma fırsatı bulan Bazyar: “4 senedir Manisa’da yaşıyorum. Manisa’ya 2 kızım ve eşimle birlikte geldik. Türkiye’den çok memnunum ama 5-6 ay içinde Kanada’ya yerleşeceğim. Kanada’da bir gazeteye mayın temizliği konusunda yazılar gönderiyorum. Mayın temizliği konusunu öğretmeye çalışıyorum. Bu konuda 4 kitabım var. Kanada’ya gidince esas mesleğim olan mayın mühendisliğini BM çatısı altında yapacağım” ifadelerini kullandı.

BM’DEN AYLIK 150 EURO ÖDEME

Birleşmiş Milletler’in (BM) mülteciler için Türkiye’ye her ay 150 Euro ödeme yaptığını söyleyen İsa Bazyar: “2. Dünya Savaşı’ndan sonra Birleşmiş Milletler’in öncülüğünde tüm dünyada sığınmacı dernekleri kuruldu. Türkiye’de buna katılan ülkelerden biriydi. Biz buraya Birleşmiş Milletler (BM) vasıtasıyla geldiğimiz için BM her insan için, Türkiye’ye 150 Euro ödeme yapıyor. Bu ödeme Suriyelilere yapılmıyor çünkü Suriyeliler Türkiye tarafından ülkeye alınıyor” dedi.

“HALK BİZİ, DEVLET SURİYELİLERİ SEVİYOR”

Türkiye halkıyla çok güzel dostluklar kurduğunu anlatan Bazyar, çalışma izni olsa Türkiye’de kalmak istediğini beyan etti. Türkiye için ‘ikinci vatanım’ diyen Bazyar: “Ben Ankara’ya yaptığım işle alakalı dilekçe yazdım. Fakat beni çalıştırmak istemediler. Kızım sağlıkçı olmak istiyor fakat okusa bile o işi Türkiye’de yapamayacak. Türk halkıyla kültürümüz çok yakın. Ben ikinci vatanımı Türkiye olarak görüyorum. Türk halkı bizi çok seviyor. Mahallede kahvehanede oturuyorum ve oradaki insanlarla çok güzel sohbet ediyorum. Devlet bize Suriyeliler gibi baksa ben Türkiye’den zaten gitmem. Türkiye’yi çok seviyorum. Burada çalışma iznimizin olmaması en büyük sorunumuz. Özellikle Türk arkadaşlarımla yaptığım sohbetlerden anladığım kadarıyla halk daha çok bizi, devlet Suriyelileri seviyor. Çünkü daha önceden belirttiğim gibi biz mülteciler BM aracılığıyla Türkiye’ye geldik, Suriyeliler ise Türkiye tarafından ülkeye alındılar” ifadelerini kullandı.

“KÜLTÜRLERİMİZ ÇOK YAKIN”

İran kültürüyle Türkiye kültürünü çok yakın bulduğu için Türkiye’yi çok sevdiğini anlatan İsa Bazyar, bu yakınlığın sebebini geçmişten günümüze gelen Türkiye-İran dostluğu olarak açıklıyor. Bazyar: “Türk halkı 4 sene boyunca bize hiç kötü davranmadı. Türkiye ve İran kültürü çok yakın olduğu için burayı çok sevdik. Mesela çocukluğumdan beri takip ettiğim Türk yazarlar var. Aziz Nesin, Yaşar Kemal, Orhan Pamuk bildiğim okuduğum yazarlardır. Ben Türkiye’ye ilk geldiğim zaman Kütahya’da yaşıyordum. Ev sahibim Türk’tü ve hiç param yoktu. Çünkü kaçak geldim buraya. O kadın bana hiç para talep etmeden ev verdi, eşya verdi. Annem gibi oldu. Kendi annem neyse o da benim için öyledir” diye konuştu.

“BÜYÜKŞEHİRLER MÜLTECİLERE YASAK SURİYELİLERE SERBEST”

Yakın zamanda Türkiye’den gideceğini hatırlatan Bazyar, Türkiye’ye mültecilerin gelmeye devam edeceğini söyledi. İzinsiz şehir dışına çıkmalarının da yasak olduğundan bahseden Bazyar: “Ben 5-6 ay içinde Türkiye’den ayrılacağım ama mülteciler Türkiye’ye gelmeye devam edecek. Büyük şehirlere mültecilerin yerleşmesine izin verilmiyor fakat Suriyelilere izin veriliyor. Biz arkadaşlarımızı ziyaret etmek istesek bile izne tabi oluyoruz. İzinsiz şehir dışına çıkıp polise yakalanırsak ceza alıyoruz. İki kere yakalanırsak kimliklerimiz 6 ay boyunca iptal ediliyor” dedi.

“İKİ ARKADAŞIMI ÖLDÜRDÜLER”

Irak’ın başkenti Bağdat’tan 5 yıl önce gelen 25 yaşındaki Mohammad Bashar Alaa, Irak Silahlı Kuvvetleri’nde tercüman olarak görev yapıyordu. Görev yaptığı esnada iki arkadaşının öldürüldüğünden bahseden Alaa: “Bağdat’ta Irak Silahlı Kuvvetleri’nde tercüman olarak çalışıyordum. İki arkadaşımı öldürdüler. Beni de öldürmekle tehdit ettiler. O yüzden oradan kaçıp buraya geldim. Ankara Birleşmiş Milletler Şubesi’nden Manisa’ya yönlendirdiler. Bize oradan geçici kimlik verdiler. Türkiye’ye geldiğimden beri Manisa’da yaşıyorum” diye konuştu.

VATANDAŞLIK VERİLMEMİŞ

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı için başvurduğunu fakat vatandaşlık verilmediğini aktaran Alaa: “Bana vatandaşlık da vermediler. Benim bildiğim hiçbir Iraklı vatandaşlık alamadı. Duyduğum kadarıyla vatandaşlığı Suriyelilere veriyorlar. Başka bir ülkeye gitmeyi ve Irak’a dönmeyi düşünmüyorum. Türkiye’de kalmayı düşünüyorum. Ne zaman Türkiye’den çıkacağımız belli değil. Bazen 3 yıl kalıyorlar bazen 4 yıl. Mesela ben 5 yıldır burada yaşıyorum” dedi.

“SÜREKLİ ÇALIŞAMIYORUZ”

Çalışma izni olmadığı için sürekli bir işi olmadığını belirten Mohammad Bashar Alaa, bu durumun hayatlarını olumsuz yönde etkilediğini söyledi. Türkçe, İngilizce ve Arapça bilmesine rağmen iş bulmakta zorlanan Alaa: “Şu an da çalışmıyorum. Bazı zamanlarda fabrikalarda çalışıyorum ama hemen bir iş bulamıyorum. Genellikle fabrikalarda çalışıyorum. Orada zannedildiği gibi bir ayrım yapılmıyor. Herkese eşit davranılıyor. Bir Türk nasıl muamele görüyorsa, bir mülteci de o şekilde muamele görüyor” ifadelerini kullandı.

Genellikle Iraklı arkadaşlarıyla görüştüğünü aktaran Alaa, birçok Türk arkadaşı olduğunu da belirtti. Türkiye’de kendisine karşı kötü bir davranışla karşılaşmadığından bahseden Alaa, Türkiye’de çok mutlu olduğunu da sözlerine ekledi.

“SURİYELİLER BİZE GÖRE DAHA RAHAT YAŞIYOR”

Mülteciler yaşadıkları şehirden başka bir şehre gitmek isterlerse Göç İdaresi’nden izin almak zorundalar. İzin almanın eskiden daha zor olduğunu fakat 3-4 aydır daha rahat izin alındığını söyleyen Alaa: “Mülteciler için sürekli izin almak zorunda olmak ve imza atmak hayatımızı zorlaştırıyor. 3-4 aydır daha rahat izin alıyoruz. Özellikle İzmir’e izin vermiyorlar. Çünkü oranın sahil kesimlerinden Avrupa’ya kaçmaya çalışan mülteciler oluyor. En fazla 1 hafta izin alabiliyoruz. Başka şehre izinsiz gidip polise yakalanırsam yabancı şubesine gönderip oradan bir daha çıkmayacağıma dair belge imzalıyorum. Aynı durum ikinci defa olursa beni Irak’a gönderiyorlar. Suriyelilerin bize göre daha rahat yaşadıklarını, daha fazla hakları olduğunu gözlemliyorum” diye konuştu.

NİŞANLISIYLA EVLENEMİYOR

Kendisi gibi Iraklı bir nişanlısı olduğunu anlatan Mohammad Bashar Alaa, nişanlısıyla evlenemediğini aktardı. Nişanlısının ABD’de yaşamak için hak kazandığını ve bu sebeple kendisiyle evlenirse ABD’de yaşama hakkının elinden alınacağını belirten Alaa: “Nişanlım ABD ile görüşmeleri sonrası orada yaşamaya hak kazandı. Fakat benimle evlenirse o hakkı elinden alıyorlar. Evlenmemiz için benim ABD’ye giriş yapmam gerekiyor. ABD’ye gittikten sonra evleneceğiz” dedi.

Editör: TE Bilişim