Manisa’nın merkez ilçelerinde özellikle son birkaç ayda ev kiraları garip bir değişim, dönüşüm geçirmeye başladı.

Yüz yüze eğitimin başlaması, kentsel dönüşüm projeleri, konut kredi kampanyalarının azalması, kapanan öğrenci yurtları, salgın nedeniyle ertelenen düğünlerin yapılmaya başlanması, kredi faizleri, enflasyon gibi birçok neden kira fiyatlarını hortlattı. Talep çoğaldı, arz azaldı.

Bu unsurlardan her birinin doğal olarak bugünkü kira fiyatları ile bir gönül ilişkisi var. Biri değişti mi diğeri değişmeden edemiyor.

Yaşanan değişimler kentte ev kiralarının izlenemez bir biçimde artmasını sağlarken en büyük darbeyi alan ise bu nedenlerin tam ortasında kalan asgari ücretli oluyor.

Öte yandan uzun yıllar boyunca aynı evde kiracı olanların ödediği aylık miktar, şu anda dediğim gibi garip guraba bir değişim geçiren piyasanın oldukça altında kalıyor.

10 yıllık kiracının 800-900 TL ödemesi ve 1 ay önce taşınan komşu kiracının bin 500 TL ödemesi gibi uçuk durumlar bahse konu oluyor. 

Bu nedenle bazı ‘fırsatçı’ ev sahipleri uzun yıllar boyunca evlerini kiraladıkları kiracıları, “Almanya’dan oğlum gelecek” gibi çeşitli bahanelerle evlerinden çıkarmak ve evlerini çok daha yüksek meblağlara kiralamak istiyor.

Bu durum aslında artık daha fazla göze batmaya başladı.

Evet, hala eski kiracılarına uygun aylık kiralarla, münasip zamlarla tutan ev sahipleri var…

Bütün ev sahiplerini zan altında bırakmamak önemli bir nokta olsa da tabiri caizse kırık dökük, 1+1 evlere bin 500, 2 bin TL istendiğini gördükçe insanlarda ister istemez ev sahipleri hakkında kötü bir izlenim oluşuyor.

*

Avrupa’da asgari ücretli çalışanların, toplam çalışan nüfusuna oranının en yüksek olduğu ülkelerden biri Türkiye…

Yani önemli bir kesim asgari ücretle çalışıyor ve tek maaşla geçinen aile sayısı da hayli fazla.

Asgari ücretle geçinmeye çalışan 4 kişilik çekirdek bir ailenin aylık bin 500, 2 bin TL zorlanmadan kira ödeyebileceğini düşünebilen var mı?

Bilmeyenler için asgari ücret 2 bin 825 lira 90 kuruş.

Ev kiralarının uçuk olmasının nedenleri ile ilgili Manisa’da faaliyet gösteren bazı emlakçılarla konuşma fırsatım oldu.

Sohbetlerimden anladığım kadarıyla Manisa merkezde kiralanan ev sayısında azalma oldu. Ev sahipleri kiralamak yerine evlerini satılığa çıkarmaya başladı. Zaten kısıtlı olan kiralık ev sayısı bu eğilimle birlikte azalmaya başlayınca arz-talep dengesi bozuldu. Üzerine yüz yüze eğitim ve pandemi nedeniyle kapanan öğrenci yurtları da eklenince kiralık ev fiyatları daha da artmaya başladı.

Şehzadeler ilçesinde dün görüştüğüm bir emlakçı o an için elinde kiralık daire olmadığını söyledi.

Talep fazla arz düşük olunca bit pazarına nur yağdı. Eskiye olan rağbet ‘zorunlu’ olarak arttı.

Yani amiyane tabirle kırık dökük eve fahiş fiyatlar istenmeye başlandı.

20 yaşındaki yeteri kadar kullanışlı olmayan daireler, uçuk fiyatlardan alıcı bulmaya başladı.

Denge bozuldu.