Baharın durgunluğunu, sabah kuş sesleriyle uyanmayı seviyorum. Baharda doğanın coşkulu uyanışı hepimize yaşam sevinci veriyor. Ağaç, toprak, böcek her canlı yeniliğe, yeni bir yaşama uyanıyor.

Aylardır naz yapan bahar nihayet Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali'nin finali olan mesir saçım töreni günü Manisa'mıza geldi.

Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi, Yavuz Sultan Selim'in eşi Ayşe Hafsa Sultanı yakalandığı amansız hastalıktan kurtaran şifalı Mesir Macunu, Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali kapsamında bu yıl 475. kez Sultan Camisi kubbe ve minarelerinden dağıtıldı.UNESCO Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne giren 475. Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali, bu yıl renkli görüntülere sahne oldu.

Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali, Manisa'da festival havası yarattı. Kentin çeşitli noktalarında sahne alan 13 ülkenin halk dansları ekipleri ülkelerine özgü danslarla festivalin coşkusunu katladı.Manisa'nın 5 asıra yaklaşan köklü geleneği Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali, Sultan Camii ve külliyelerinden 6 tonluk şifalı mesir macunlarının saçılmasıyla son buldu. Büyükşehir olmak, modernleşmek budur işte. Keşke modernleşen, sosyal alanlarımızı bizlerde aslına uygun kullansak.

Dilerim Mesir Macunu Camilerden saçılırken kalplerimize, iyilik, dostluk, birlik, barış ve sevgi tohumları serpsin. İnsanları, kalpleri kırmadan iletişim nasıl olur öğretsin. Mesir Macunu şifasıyla; büyüklüğün korkudan, acıdan değil, sevgi ve saygıdan geldiğini işlesin ruhumuza.

Çünkü sevgi her kötülüğü iyileştirir. Ruha pansuman yapan en iyi ilaçtır sevgi...

***

Hissetmeyi öğrenin. Hayatın size dokunduğunu fark edeceksiniz. Hayat size dokunduğunda niyetiniz iyiyse, kalbinde temizse çok iste, çok istersen ve çalışırsan hedefine ulaşıyorsun. Bir gün duanı yaşarken buluyorsun kendini gerçekten...

Ufak şeylerden mutlu olabilen bir kadınım. Kalbim hızla çarpmadan, heyecan ve mutluluk olmadan yaşayamam.

Ve sanırdım ki; kalbimi çarptıracak, heyecanlanmama neden olacak o şeyler hep başkalarında, hep o suretlerde...

Yanılmışım ... Öyle sanmışım...

Geçen yıl 1 Mart'ta raflarda yerini almıştı Köksüz Hayatlar. Aynı gün Manisa Anemon Otel'de ilk imza günümüz ve tanıtım lansmanını yapmıştık.

Ve o an anladım ki; mutlu olmak için koşullar senin elinde...

Mutluluk; kendi emeğini, ürettiğini, yazdıklarını kitap halinde görmekmiş.

Heyecan; yılların emeğini eline aldığında, geleceğe kalıcı bir miras bıraktığında yaşanıyormuş.

Zaman öyle hızlı aktı ki; 1 Mart Köksüz Hayatlar' ın 1. Yıldönümü. Bir yıl hızla aktı, zaman akmaya devam ediyor. Geçen hafta 20. Tüyap İzmir Kitap Fuarına katıldım. Fuara gelip yanımda olan tüm dostlara burdan da teşekkür ederim.

Başarı ve hayata kök salma mücadelesi Köksüz Hayatlar. Her duygu var, her his var Köksüz Hayatlar ‘da. Bazen kalabalıklar arasında bile yalnızsındır, bazen sadece mekanda, bazen an da... Hepsinin devamı Köksüz Hayatlar ‘da.

Köksüz Hayatlar geleceğe emin adımlarla yürüyecek kalıcı izler bırakarak.

Umarım okuyan herkesin kalbinde mutluluk kökleri salsın Köksüz Hayatlar...

Sevgi ile kalın...