7. Haziran. 1907’de denize indirilen LUSİTANİA,

240 m. uzunluğu, 30 bin 396 ton ağırlığı,

2,198 yolcu kapasiteli , “DEVEASA” bir yolcu gemisiydi. 

LUSİTANİA,

1. Mayıs. 1915 tarihinde son kez denize açıldığında,

New York yolcu rıhtımı, her zamankinden daha kalabalıktı.

Gazeteciler, fotoğrafçılar, meraklılar rıhtımı doldurmuştu.

Merakın nedeni,

Almanya Büyükelçiliği’nin, 22 Nisan tarihinde,

Amerikan gazetelerine verdiği ilandı.

Gazetelere çarşaf, çarşaf verilen ilanda

“LUSİTANİA’NIN MANİFESTOSUNDA” yazılı olan eşya, gıda, ilaç gibi

Ürünleri taşımadığı,

Ambarlarında, askeri teçhizatlar bulunduğu,

Bu yüzden, askeri gemi sayılıp batırılacağı,

Sivillerin gemiye binmemesi yönünde uyarı içeriyordu

Nitekim öyle de oldu.

Yolculuğu sırasında bir

“Alman U 21” denizaltısı tarafından batırıldı.

Gemi, “GERÇEK DIŞI MANİFESTOSUNUN “ kurbanı oldu!

Geçtiğimiz günlerde de, Recep Tayyip Erdoğan

 Ak parti seçim MANİFESTOSUNU;

- Ahdim olsun ki, faiz, enflasyon ve cari açık düşecek!

- İhracatta yükseliş devam edecek!

- Vergiler düşecek!

- 18-29 yaş arasındaki gençlere teşvik verilecek!

- Kimsenin efendiliğini kabul etmedik efendilikte yapmayacağız!

- Yerli silah üretimi devam edecek!

- Terör örgütlerine Dünya’yı dar etmeye devam edeceğiz!

- Bireysel özgürlükleri koruyacağız.

- her alanda adaleti tesis edeceğiz!

- Kadın temsil oranını en yüksek seviyeye ulaştırdık gibi

Açıklamalarla kamuoyuna duyurdu.

Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemin

Coğrafya Atlaslarında burnunu, batı yöneltmiş bir

Gemi gibi gözükmesi buna neden olmalı ki;

16 yıldır iktidar olanlar,

Sürekli, “GERÇEK DIŞI MANİFESTOLAR” açıklıyor!

Örneğin

“Bireysel özgürlükleri koruyacağız,

Her alanda adaleti tesis edeceğiz” gibi.

Gemiler,siyasi partiler,

Liderler asla MANİFESTOSUZ olmaz.

Çünkü

Bilinç  altında, siyasi parti gemi.

Liderde geminin kaptanıdır.

Kimi gemiler aşk,  kimi yardım,

Kimi ticaret, kimi savaş,

Kimileri de ÖZGÜRLÜK GEMİSİDİR!

NUH NEBİDEN bu yana

Gemiler, insanlar ve MANİFESTOLARI arasında inanılmaz bir ilişki vardır

Samsuna çıkan BANDIRMA GEMİ kaptanının

MANİFESTOSU, “ YA İSTİKLAL, YA ÖLÜMDÜR.”

Keza 1953 yılında

Çanakkale boğazında batan

Dumlupınar denizaltımız personelinin, SON MANİFESTOSU,

VATAN SAĞOLSUNDUR!

Trump gibi USA gemi kaptanın,, kaçak yolcuları her zaman

Köpek balıklarına yedirme gibi MANİFESTOSU vardır!

Tayyip  bey, dedelerinden gemicidir.

Karada bile gemileri yüzdürür!

VİMANALAR gibi gökyüzünde uçurur.

MANİFESTOSU, o an ki psikolojik durumudur

“One mınute” dır. Ey! Avrupa, ey’ Amerika’dır.

ALDATILDIM’ dır’

Neredeyse 200 yıl önce

Marx  ve Engel ;

“Şimdiye kadar ki bütün toplumların tarihi,

Sınıf savaşımları tarihidir.

Özgür insan ile köle, patrisyen (Roma devrinde ayrılıkçı sınıf) ile

Pleb ( Roma devrinde halk sınıfı),

Bey ile serf, lonca ustası ile kalfa, tek sözcükle,

Ezen ile ezilen birbirleriyle sürekli karşı-karşıya gelmişler,

Kesintisiz, kimi zaman üstü örtülü,

Kimi zaman açık bir savaş,

Her keresinde ya toplumun tümüyle devrimci bir

Yeniden kuruluşuyla ya da çatışan sınıfların birlikte mahvolmalarıyla

Sonuçlanan bir savaş sürdürmüşlerdir." Saptamasında bulunarak,

“HAYATIN MANİFESTOSUNU “yazmışlardır.

Bu realiteden yola çıkarak, Atatürk’ün;

Cumhuriyet Manifestosu dışındaki manifestolar,

“HAM HUM ŞARALOPDUR!”