Şehzadeler ilçesindeki tarihi Kurşunluhan'daki atölyesinde, geleneksel yöntemlerle ok ve yay imalatı yapan Mahmut Yağcıoğlu, dizilerin unutulmaya yüz tutmuş olan ata sporu okçuluğu hatırlattığını söyledi. İlk olarak 1990'lı yıllarda modern okçulukla bu spora başladığı belirten Yağcıoğlu, "Daha sonra çalıştırıcı olarak devam ettiğim dönemde geleneksel okçuluğu keşfetmeye başladım. İzmir'de bu işin üstadı Süleyman Cem Dönmez'in yardımlarıyla geleneksel ok ve yay yapımında ilerledim. Ardından geleneksel ok ve yay yapımını Manisa'da sürdürmeye başladım. Manisa'da bu işi yapan başka bir ustamız şu an yok" dedi.

BİR YAYIN YAPIMI 2 YIL

Dizilerde ok ve yay kullanımı, insanlarda unuttuğumuz geleneksel sporumuzu hatırlattığını belirten Yağcıoğlu, "Bir yayın ve okun yapımının büyük emek gerektiriyor. Okların yapımında akça ağaç kullanıyoruz. Ağacı yay haline getirmek için çok sayıda işlemden geçiriyoruz. Yayın önemli bir parçası kemik, öküz veya manda boynuzundan yapılıyor. Yaya gerilen ve atış hızı sağlayan sinir ise öküzün, bilek ve dizi arasından çıkartılıyor" diye konuştu.

Yağcıoğlu, dizilerin ok ve yayın tanınmasına olumlu katkı sağladığını dile getirip, "İnsanlarımız ok ve yayı tarih kitaplarından okudukları kadar biliyorlardı. Müzelerde sergileniyordu ama çok fazla ok ve yay yoktu. Dizilerde bu kullanılınca insanlar hem av aracı hem de yarışma aracı olarak daha fazla ilgi görmeye başladı. Buraya gelen müşterilerimiz; ok ve yaya dokunduklarında heyecan duyuyorlar" dedi.

Editör: TE Bilişim