Güzel bir gündü. Samimi bir havada geçen fotoğraf sergisinde hep dostlar vardı. Pandemi bitmemişti ama normale dönmeden ve uzun bir zamandan sonra Kula’ya ilk gelişimdi. Kula’nın duayen gazetecisi Hikmet (Sepet) abi dostlarım, yakınlarım, bizim jeopark ekibi, Faik hocam yolda aramıştı buluşalım diye, benim Kula’lı dostlarım Cihad’ın izmir’li dostları hep beraberdik. Kula Tarihi Evlerini fotoğraflamışlar senin bu evlerde emeğin var hoşuna gidecek bir fotoğraf sergisi gelirsen beni mutlu edersin dedi. Hikmet abi ile özel günlerde birbirimizi ararız,

     Kula’ya girince önce Hüseyin Başkan’a uğradık Cihad Taysi ile beraber. Fotoğraf sergisini düzenleyen fotoğrafları çekenler İzmirliydiler. Bizim Cihad’ın arkadaşlarıymış beraber gidelim deyince Cengiz Başkanımızın araç tanıtım programından hemen sonra yola çıktık. Araçta bir gazeteci, televizyoncu olmasına rağmen dedikodusuz bir yolculuk yaptık!

     Hüseyin Başkanın bir hafta önce kızının düğünü vardı gidememiştim. Çaylarımızı içerken düğünü konuştuk tebrik ettik mutluluklar diledim. Sergi saati vakti gelmişti kalktık. Sergi Essanlar Konağı’ndaydı. Manisa Büyükşehir Belediyemizin restore ettiği tarihi evlerden biriydi bu konak. 2014 yılında Cengiz Başkan her ilçede koordinatörlükler kurmasına rağmen Kula’da yapılacak tarihi kültürel ve turizme kazandırılacak işlere beni memur etmişti. Tam arayıpta bulamadığım, yemede yanında yat tadında bir işti. Diktiğimiz ağaçların yaptığımız işlerin meyvalarını topluyorduk. Hüseyin Başkan Essanlar Konağı’nı butik otel yapmış ve tefrişat ve mefruşatını Kula evlerinin geleneklerinin yansıyacağı bir şekilde yapmıştı. Bu konağı çeşitli etkinliklerde toplantılarda gündeme getiriyor ve herkesi buraya topluyor ve bu geleneksel evlerin yaşatılmasını gözler önüne seriyordu.

      İzmirli misafirlerimiz bizim jeopark ekibinden Ali Karataş’ın rehberliğinde Tarihi evleri gezmişler yorgunluk kahvelerini içerlerken bulduk onları. Her birine hoş geldiniz derken Kula Kaymakamımız da geldi. Kaymakam bey Kula’yı o kadar seviyor ki Kula’ya yapılacak hizmetlerde bilhassa turizm konusunda mutlaka bilgilendiriyor ve desteğini alıyoruz.

      Fotoğraflar çok güzeldi Cihad fotoğrafları çeken arkadaşları ve diğer misafirlerle tanıştırdı. Cihad İzmir’deymiş gibiydi her biriyle sohbet ederken masasına oturmadık sarılıp öpüşmedik kimseyi bırakmamıştı.

     Herkesin yüzünde gülücükler kahkahalar varken bende covid maskesi vardı. Ben de gülerek onlara eşlik ediyordum ama maskenin altından benim güldüğüm görülmediğinden donuk ve yaşlı bir ihtiyar olarak intiba bırakmış olabilirim diyerek arada bir maskeyi çıkarmak zorunda kaldığım hallerde kahkahaları patlatıyor gülme yarışında onlara yetişmeye çalışıyordum. Açılış yapılmış sıra konuşmalara gelmişti. Cengiz Başkanımızın vekili de olduğum için banada söz verdiler.

        Kula coğrafi pozisyonu itibariyle; turizm potansiyeli yüksek olan İzmir’e Aydın’a (Kuşadası) Manisa’ya diğer yönden Denizli’ye uzak bir noktada bu dezavantaj olsada Kula’nın şanslı olduğu dört konu var diyerek konuşmama başladım. Birincisi Ülkemizin UNESCO belgeli  ilk ve tek jeoparkının olması, ikincisi üçbin civarında evin bulunduğu bu kentsel sit sınırları içerisinde binbeşyüzden fazla tescilli tarihi evlerin bulunması, üçüncüsü Cengiz Ergün ve Hüseyin Tosun gibi iki başkanının olması, dördüncüsü işte bu fotoğraf sergisini açan dostlarımız gibi birçok Kula’yı seven, öven, ziyaret ve hizmet eden, Kula sevdalılarının olması dedim. Dördüncüsünü fotoğrafları çeken gazeteci misafirimiz Esat Erçetingöz de konuşmasında söylemişti. Ankara’ya giderken hep önünden geçer bir türlü içeriye girmemiştik. Girdiğimizde gördüklerimiz muhteşem birşeydi. Bu evleri fotoğraflayalım dedik. işte bir gönüllü Kula sevdalısı.

        Plaketler, fotoğraflar, hatta herkesle özel, gruplaşarak ve genel olarak çok fotoğraf çekildik. Herkesin boynunda makine olmayanın elinde telefon herbirinden de aynı deklanşör sesi çıkıyor. Kulaklarımızda hep bu ses vardı. Bu hengamede bi ara Belediye başkanı ile Kaymakam beyin ellerinde fotoğraf makinesi gördük. Hemen herşey bırakıldı bir araya gelindi onlar bu kadar kalabalığı bir kareye sığdırmak için safları sıklaştırdılar. Artık hiç birimiz yadırgamıyor maskeler ele kola takılırken gülücükler dudaklarda, pozlar için dönüşler, gözler kameralarda, poz veriyorduk. Grup dağılmadan Hüseyin Başkan selfi çekti. Onu da yazının sonunda görebilirsiniz. Meğer bu konuda ustaymış Kulalı hemşehrileri başkan selfi çekiyor deyip telaş yaptılar.

         Pandeminin keyfimizi kaçırdığı, huzurumuzu bozduğu, böyle toplantıları özlemini çektiğimiz ama doya doya hepsini yaşadığımız pandemiye nanik yaptığımız bir dost meclisiydi. Eylül’ün ilk günleri olmasına rağmen tatlı serinliğini, aramızda gezerken ısıtmıştık. Misafirlerimiz, arkadaşlarımız, Kulalı dostlarımızla birlikte unutulmayacak birgün yaşamıştık.