2020 yılı tam bir felaket yılı oldu. Daha Mart ayındayız. Bu üç ay içinde depremler, salgın hastalıklar, savaşlar… Hep üzücü olaylar. Kabus gibi bir yıl yaşıyoruz. Rabbim inşallah daha kötüsü yaşatmaz. Ülkemizin ve dünyamızın gündemi koronavirüs. İlk olarak Çin’de başlayan salgın adeta tüm dünyayı titretir hale geldi. Avrupa’da salgın aldı başına gidiyor. İtalya’nın durumu perişan. İspanya, Fransa, Almanya salgınla mücadele etmek için büyük çaba harcıyor. ABD’de de durum derinleşiyor. Ülkemizde de her geçen gün vaka sayısı artıyor. Özellikle Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın büyük özverisi ile süreç olabildiğince iyi yönetiliyor. Devletimiz sağlığımız için radikal ve keskin önlemler alıyor. Sonuçta her şeyin başı sağlık. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına ilişkin, "Bugün 29 yeni tanı kondu. Yeni tanı konanlarla birlikte toplam hasta sayımız 47 oldu." ifadesini kullanarak son rakamı açıkladı. Bana göre rakam Cuma gününe kadar daha da artabilir. Bu süreçte vatandaşlarımız uyarıları dinlemeli, yapılması gerekenleri harfiyen uygulamalıdır. Açıkçası ben ilk başta virüsü fazla dikkate almadım. Gelinen süreç bu işin şakasının olmadığı gösterdi. Yaş itibari ile eşim Nermin hanım ile birlikte risk grubundayız. Çocuklarım her gün bizi uyarıyor. Bazı alışkanlıklardan vazgeçmesi zor ama hiçbir şey sağlıktan önemli değil. Oğlum Gökhan oldukça panik. Her gün bizi uyarıyor. Eşim Nermin hanıma günlere gitmesini yasakladı. Maske eldiven getirdi bize. Bana dışarı çıkma diyor. Maçlarda yok evde nasıl vakit geçireceğimi bilmiyorum. Dediğim gibi durum vahim. Bu iki haftalık süreci olabildiğince tedbirli geçirmeliyiz. Nisan ayının ortasına doğru virüsün azalacağını düşünüyorum. Millet olarak birlikteliğimizi ve moralimizi yüksek tutmalıyız. Panik en büyük düşman.

DEVLETİMİZ GEREKLİ ADIMLARI ATIYOR, BUNDAN SONRADA ATMAYA DEVAM ETMELİ

İçişleri Bakanlığı geçtiğimiz pazartesi günü 81 İl Valiliğine Koronavirüs konulu ek bir genelge daha gönderdi. Genelge ile 81 ilde, tiyatro, sinema, gösteri merkezi, konser salonu, nişan/düğün salonu, çalgılı/müzikli lokanta/kafe, gazino, birahane, taverna, kahvehane, kıraathane, kafeterya, kır bahçesi, nargile salonu, nargile kafe, internet salonu, internet kafe, her türlü oyun salonları, her türlü kapalı çocuk oyun alanları (AVM ve lokanta içindekiler dahil), çay bahçesi, dernek lokalleri, lunapark, yüzme havuzu, hamam, sauna, kaplıca, masaj salonu, SPA ve spor merkezlerinin faaliyetleri geçici bir süreliğine kapatıldı. Daha önce okullar kapatılmıştı. Cuma namazları geçici süre durduruldu. Cumhurbaşkanımız önderliğinde gerekli kurumlar teyakkuz halinde. Ben yapılan adımları doğru buluyorum. Ama bu adımlardan sonra madalyonun diğer yüzünle de ilgilenmek lazım. Eğri oturup doğru konuşalım. Ekonomimiz sallantıda gidiyordu. Esnafın yüzü pekte gülmüyordu. Bu zorunlu uygulanan kapatma kararları esnafın belini iyiden iyiye büker. Sağlımız için gerekli tedbirler alınmıştır. Kimsenin buna diyecek bir sözü yok ama. Yaşanan mağduriyetleri devletimiz gidermelidir. Bu iş yerlerin kirası var, elektriği var, doğalgazı var. Buradan ekmek yiyen birçok insan var. Banka ödemeleri, kredi kartları, krediler… SGK ödemeleri, vergiler… Bu ödemler ile ilgili devletimiz bir an önce adım atmalıdır. Gerekli düzenlemeler yapılmalı. Gerekirse bu ödemeler bir süre ötelenmelidir. Yoksa bu ekonomide çoğu esnafımız bu şartlar altında çok zor günler yaşar. Madalyonun bu yüzüne de bakmak lazım. Ben devletimize güveniyorum. Yaşanan mağduriyeti giderme noktasında kısa sürede somut adımlar atılacaktır.

VATANDAŞLARIMIZ DUYARLI OLMALI

Umre ’den dönen veya yurt dışı seyahatinden dönen vatandaşlarımız bu süreçte oldukça duyarlı davranmalılar. Dün duyduğum bilgiye inanmak istedim. Manisa’da Umre’den dönen bir vatandaşımız mevlit okutmayı düşünüyormuş. Sağlık Müdürlüğü olaya el atmış. Eğer bu durum doğruysa vay halimize. Bu kadar uyarıya rağmen yine bildiğimizi okumaya devam edersek sonumuz İtalya’dan kötü olur.

DÜNYA EKONOMİSİ TEHLİKEDE

Dün gazeteleri okurken virüsün dünya ekonomisine etkisini okudum. Durum vahim.  Asya Kalkma Bankası, yeni tip koronavirüs salgınının, sona erme süresine bağlı olarak, dünya ekonomisi üzerindeki maliyetine ilişkin 3 farklı senaryo belirledi. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının, sona erme süresine bağlı olarak, dünya ekonomisi üzerindeki maliyetine ilişkin 3 farklı senaryo belirleyen Asya Kalkınma Bankası, Kovid-19'un, 2 ay sürmesi öngörülen en iyi senaryoya göre dünya ekonomisine maliyetinin 76,6 milyar dolar, 3 ay sürmesi halinde 155,9 milyar dolar, 6 ay sürmesi halinde ise 346,9 milyar dolara ulaşmasını bekliyor.

Rakamlar ürkütücü boyutta. ABD ekonomisi sallanıyor. Buna sevinenler var içimizde. Unutulmamalı ki ABD ekonomisinden dünyada etkilenmeyecek tek ülke Kuzey Kore. ABD ekonomisi öksürürse biz grip oluruz. O kadar ilginçtir ki senelerdir sosyalizmin yapamadığı bir virüs yaptı. Kapitalizm bir virüs ile baş edemiyor. Yazımın başında dediğim gibi. 2020 yılı felaketler ile geldi. İnşallah bundan sonra bu zor günleri en hasarsız şekilde atlatırız. Yeni yıl yeni umut dedik ama 2019’u şimdiden arar hele geldik.

BANA MÜSAADE

Yazımın içeriğinden anlayacağınız gibi koronavirüs benim gözümü korkuttu. Oğlum Gökhan’ın tavsiye ile Nisan ayına kadar izne çıkıyorum. Evde kalıp gazeteleri takip edeceğim. Televizyonları izleyeceğim. Gökhan Koronavirüs bekarlarından. Gelinim Gözde ve Torun Ertuğrul Çeşme’de dünürüm Rüştü beyler ile dışarı ile fazla temas etmeden bu süreci dikkatlice götürüyorlar. Bu yüzden Gökhan akşamları bize geliyor. Akşamları onun sohbeti ile vakit geçirmeye çalışacağım. Nisan ayında virüsün çaresinin bulunduğu, etkisinin azaldığı yazılar ile görüşmek üzere.

ÇANAKKALE ZAFERİMİZİN 105. YILINI KUTLUYORUM

Bugün Çanakkale zaferimizin 105. Yıl dönümü. 15 yaşında ki çocuklarımızın gözünü kırpmadan cepheye gittiği şehit olduğu bir savaş. Yedi düvele meydan okuduğumuz ve kurtuluş savaşının kıvılcımının yandığı bir zaferdir Çanakkale. İngilizleri hüsrana uğrattığımız ve Türk’ün gücünü tarih sahnesinde bir kez daha gösterdiğimiz anlı şanlı bir zaferdir. İstiklalimizin dönüm noktası, vatan aşkının en kutsal fedakârlıklarının yaşandığı Çanakkale Zaferi’nin 105. yıl dönümünü kutluyor, bu şanlı günü bizlere kazandıran başta ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere ecdadımızı saygı, minnet ve rahmetle yâd ediyorum. Koronavirüs nedeniyle 18 Mart Çanakkale Zaferi etkinlikler iptal edildi. Ama ülke olarak bu kutlu günü evimizde tüm kalbimizle kutlamalıyız. Yazımı Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un bu güzel dizeleri ile sonlandırıyorum,

‘Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın’