“Kış kışlığını puşt, puştluğunu yapar”
Puştluk yapmada gecikmedi kış.
İncecikten bir kar indi,
Garibanların üzerine.
Her yere kar yağdı.
Ev yok,
Ambarda darı,
Depoda odun, kömür!
Yakacak, yiyecek, içecek yok!
Kış tüm yakıcılığı ve yıkıcılığı ile
Kar olarak düşüyor, yada
Poyraz, karayel olarak esiyor.
Soğuk, tıpkı ateş yakması gibidir.
Kimi şömine
Kimi kar, buz, poyraz karşısında
Kavrulur!
Yıllar önce
90 bin askerimiz yürüdü Sarıkamış’ta,
Başıkabak, ayağı çıplak.
Tek kurşun atamadılar kardan düşmana.
Üşüyorlardı, ateş bastı.
Üzerlerindeki üniformaları parçaladılar.
Donuyorlardı uyku halinde geliyordu ölüm.
Teker teker uyudular.
Kardan buz gibi yorgan örttü üstlerini!
Ne zaman kar yağsa bir onlar
Birde
Kış ortasında kalan garibanlar gelir usuma!
Sokakta parkta bahçede.
Kardan adamlar olarak düşlerim onları.
Kış,karlı dağ başında değil
Şehrin ortasında hayatta kalma sınavına
Tabi tutar bu insanları.
Beyaz rengi saflık, temizlik olarak görürüz
Oysa beyaz bir katildir.
Buzdan bir kama vicdanları keser uzuvları,
Organları dondurur.
Kış kışlığını
Puşt puştluğunu yapar.
Evsizleri garibanları sever.
Kar kış herkese
Soba karşısında Kestane kebap yaşam değildir.
.
650 Tl yer gazı
600 tl elektrik
2500 tl bir ton kömür.
1000 kilo odun..2500.tl
Soğuktan değil
Zam soğukluğu inim inim inletiyor
32 dişe keman çaldırıyor!
Hani ülkede faal yanardağ olsa
Kraterin yanına kamp kuracak insanlar.
Ulen bu yaşa geldim
İlk kez kemiklerim ısındı diyecekler
Bu kış
İliklere kadar işliyor soğuk
Dişler takırdıyor
Bedenler hamsi balığı gibi titriyor.
Yönetenler kış uykusunda!
Kış lastiği
Zincir taksan ne fayda?
Yoldan çıktı yaşam!
Öteki taraftaki cehennemi
Beyazdan cehenneme yeğliyor.
Yaşarken cehennem ateşini özlemek
Ne garip bir duygu.
Bu dünyada beyaz cehennem
Öteki dünyada ateşten cehennem.
Ne buranın ne de oranın
Adaleti var diye söylemekten
BU KIŞ
Çenem düştü çenem!