“İnsanları endişelendiren şeylerin %99’u olmamış ve asla olmayacak şeylerdir.”

– Emilio Duró

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

İnsanları diğer canlılardan farklı kılan en önemli ve yegane özellik; düşünebilmektir. Gerçekleşen olaylar hakkındaki düşünceler, insanlara yönelik düşünceler…

Evet, en önemli özelliğimiz düşünebilmek/düşünmek. Çünkü günümüzde ve tarih boyunca kişiyi çeşitli yaşantılara sevk eden de düşüncelerdir. Bir savaşı başlatan, bir aşkı başlatan, bir icadı ortaya çıkaran ve bir tarihi olayı meydana getiren de en temelde bir düşünceye dayanmaktadır.

Öyle ki düşüncelerimiz hayatımızı çevreler. Hayat sürecinde alınan kararlar, duygular, kişiler, olaylar düşüncelerimizin doğrudan etkide bulunduklarıdır. Hayatımızın temel yapı taşlarıdır.

Peki, bu kadar önemli olan bu düşüncelerimizin bize etkisi nedir?

-İnsan beyni uyanık olduğumuz her an düşünce üretmek üzerine programlıdır. Adeta bir fabrika! Ve bu fabrikada üretimin hiç durmadığını düşünün. Bu fabrikadan her zaman mükemmel ürünler çıkmamakla birlikte defolu ürünler de çıkabilmektedir.

Kişinin hayat sürecine etki eden bu düşünceleri, aynı fabrika ürünlerindeki gibi kullanışlı ve defolu (olumlu ve olumsuz) olarak ikiye ayırabiliriz.

Biz burada kişiyi olumsuz etkileyen ve hayat sürecine doğrudan etkisi olan olumsuz/defolu düşüncelerden bahsedeceğiz.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

“Mutsuzluğun ana sebebi asla durum değildir, durum hakkındaki düşüncelerdir.”

– Eckhart Tolle 

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Kişi için düşünce kalıplarının ve düşünce temellerinin kaynağında yaşantılar da oldukça yer kaplamaktadır. Yaşanılan bir acı deneyim, kayıp, yas, ayrılık, ölüm ve daha da türeteceğimiz olumsuz yaşantılar, olumsuz düşüncelerin temellerini oluşturur.

Yaşanılan olaylar sonucunda ortaya çıkan düşünceler;

‘’Son sevgilim beni terk etti ve artık benim iyi bir ilişkim olmayacak.’’

‘’Arkadaşlarım benimle vakit geçirmiyor ve ben herkesçe değer görülen biri değilim.’’

‘’Kariyerimle ilgili başarısızlık yaşıyorum ve ben başarılı olamayacağım.’’

‘’En son bu durumu yaşadığımda kötü bir şey olmuştu ve şimdi de kötü bir şey olacak.’’

‘’Son üniversite sınavında istediğim performansı sergileyemedim ve ben bu yıl da performansımı sergileyemeyeceğim.’’

‘’Kötü kararlara sahibim ve bundan sonraki hayatımda da oldukça kötü kararlar vereceğim.’’

Aralarında yaşadığınız veya gözlemleyebildiğiniz durum ve düşünceler var mı?

Öncelikle sorguladığımızda belki de birebir aynı olaylar ve düşünceler yoksa bile yaşamınızın diğer alanlarında bu gibi durumları var olduğunu da düşünebiliriz.

Yaşam süreci, deneyimlenen istenmeyen ve olumsuz yaşantılar sonucu bazen zorunlu olmak kaydıyla bu düşünceleri bizlere benimsetir. Bu düşünceler bir süre sonra bizim yaşam penceremizi oluşturur. Bizler de bu pencereden hayata olan bakışımızı ve tutumumuzu değiştirir, hayata deneyimlediğimiz yaşantının etkisiyle bakmaya başlarız.

Peki aslında bize ait olmayan ve bize zarar veren bu düşüncelerle nasıl baş edebiliriz?

-Kabul etmeliyiz.

Bu düşünceler bize ait değiller ve bize zarar vermekteler. Her zaman aynı yaşam döngüsünün içerisinde olmak zorunda değiliz. Her zaman aynı yaşam olaylarını yaşayıp aynı sonuçları deneyimlemek zorunda da değiliz. Değiştirilemeyecek bir durum değildir.

Öncelikle bu düşüncelerin varlığını kabul ederek değişime buradan başlamalıyız. Bize zarar verdiğini ve değiştirilmesi gerektiğini kabul etmeliyiz. Değişim için ilk adım kabul etmektir.

-Farkında olun.

Kabul süreciyle birlikte hangi durumlarda olumsuz düşünce kalıplarımızın olduğunu fark edelim. Hangi koşullarda bize zarar vermekte? Değişimlerin meydana geleceği ve farklı davranış örüntüleri kazanmamız gereken durumların farkında olmalıyız.

-Alışkanlıklarınızı değiştirin.

Her zaman yaptığınız ve normal görünen davranışlarınızı ve düşüncelerinizi küçük de olsa değiştirmeye başlayın. Değişim küçük adımlarla başlar. Bir süre sonra da büyük değişimleri oluşturur.

-Nasıl başlamalıyız?

Yaşamınızın ve günlük geçirdiğiniz zamanın istenilen bir şekilde ilerlemediğinizi ve aslında çok memnun olmadığınızı düşünüyorsanız öncelikle düşünce kalıplarınıza bir bakın. Siz yaşamınızı hangi düşünce örüntüleriyle karşılıyor ve algılıyorsunuz?  Bu soruya vereceğiniz cevap sizin için bir başlangıç olacak. Yahut bazı gerçekleri tekrar görmüş olacaksınız.

Yaşam size sunulan ve size ait olan bir süreç. İstenilmeyen yollara sürükleyen olumsuz, zarar verici düşüncelerden kurtulabilirsiniz.