Doğru Yol Partisi (DYP) Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İlkay Şimşek, son günlerde kamuoyunda tartışma yaratan bazı söylemler hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Şimşek, terör örgütü liderlerine yönelik olumlu yaklaşımları sert bir dille eleştirerek şunları söyledi: “Bir veya birkaç kişiyi öldürseydi ‘pis katil’ diyeceğiniz bir moronu, onbinlerce masumu öldürttüğü için ‘kurucu önder’ ve ‘barış elçisi’ diye ilan etmeniz, bu milletin onurunu ve şerefini ayaklar altına almak demektir. Bu, vicdanların susturulması, adaletin unutturulmasıdır.”
“Sıradan İnsanların Hayatları Görmezden Geliniyor”
Açıklamasında terör saldırılarında hayatını kaybeden masum vatandaşların unutulduğunu belirten Şimşek, şu ifadeleri kullanarak, “Bir annenin kınalı kuzusu, bir babanın umudu, bir eşin tutunduğu dal, bir çocuğun kahramanı toprağa düştü. Onlar siyaset bilmeyen, sadece helal rızık peşinde koşan, maişet derdinde, tertemiz insanlardı. Ancak bu ülkenin sıradan insanları öldüğünde yer gök inlemedi. Onların adı sadece istatistiklerde kaldı.”
Şimşek, acıların yalnızca yoksul ve sahipsiz evlerde hissedildiğini vurgulayarak, “Helvalar genellikle yoksul evlerde kavruldu, bayraklar sıvasız duvarlara asıldı ama kimsenin umurunda olmadı.” dedi.
“Bu Zihniyet, Milletin Değerlerini Yok Sayıyor”
Şimşek, bazı kesimlerin teröristleri “barış elçisi” olarak lanse etme çabasını toplum vicdanına yapılmış bir hakaret olarak değerlendirerek, “Bu zümre öyle ‘hümanist’ ki, onların ilgisini yalnızca kendi konforları ve barış söylemleri çekiyor. Bu yüzden, masum insanları katledenleri zamanla ‘muteber’ hale getirdiler. Bu, milletin hafızasına ve değerlerine ihanettir.” dedi.
“Gerçek Barışın Temeli Adalettir”
Konuşmasının sonunda barışın terörle değil, adaletle sağlanabileceğini vurgulayan Şimşek, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Bu ülkeye barışı ve huzuru, katil bir ebleh ve etrafındaki goygoycular değil; evlerinde sevdiklerinin ardından helva kavuran, sıvasız evlerine bayrak asan temiz vicdanlı insanlar getirecek. Gerçek barışın yolu, adaletin sağlanmasından geçer. Bizim görevimiz milletimizin onurunu korumak, bu topraklarda adaleti yeniden tesis etmektir.”





