Futbolumuzda yeni moda Ajax. Markete gidiyorsun Ajax’ı konuşuyorlar. Televizyonu açıyorsun Ajax modelini örnek gösteriyorlar. Başarıyı herkes seviyor aynı zamanda sahipleniyor. Ben demiştim demeyi sevmeyenlerdenim. Ama Ajax konusunda da ben demiştim diyeceğim. Çünkü ben yeni Ajax’çı olanlardan değilim. Bu takım Real Madrid’e yenildiği zamanda ben ‘Ajax modeli’ diyordum. 13 Şubat’ta Amsterdam’da oynanan Ajax - Real Madrid Şampiyonlar ligi son 16 müsabakası ilk karşılaşması sonrası 16 Şubat’ta yayınlanan yazımda ‘Ajax tüm kulüplerimize örnek olsun’ demiştim. Maçı Real Madrid 2-1 kazanmıştı ama Ajax 24,1 yaş ortalaması ile İspanyol devini sarsmış, yıkamamıştı. Bu Ajax önce İspanya’da Real Madrid’i 4-1 yenip çeyrek final biletini kaptı. Sonra da bu sene bileği bükülmeyen takımı Ronaldo’lu Juventus’u elediler. Yarı finale çıktılar. Geçen hafta içi herkes Ajax modelini konuşmaya başladı. Ajax adını Şampiyonlar Ligi yarı finaline yazdırmıştı çünkü. Bu modeli Türkiye’de de uygulayalım deniliyor. Ben de destek veriyorum. Kesinlikle futbol kamuoyu olarak bir politika belirlemeliyiz ve takımlarımız bu modeli uygulamalı. Mesela Belçika’da Milli Takım’ın uyguladığı taktik diziliş tüm alt yaş grubu takımlarda uygulanıyor. Bunun gibi sorunlu yerler tespit edilip harekete geçilmeli. Ben bir projenin faaliyete geçeceğini inanıyorum.  Türkiye böyle bir projeyi üretebilir ama uygulamada sıkıntı çekebilir. Türkiye’de Altınordu dışında hiç bir kulüp sabır göstermez. Şimdi herkes Ajax diyor ama Hollanda ekibi 4 yıldır ligde şampiyon olamıyor. Türkiye’de bu tabloya kim sabır gösterir? Bilemiyorum. Ajax’ı örnek almak ve Ajax modelini düşünmek Türk futbolu için olumlu olsa da bunun uygulanabilirliğine pekte ihtimal vermiyorum.