Rahmetli babam üzgün sıkıntılı olduğum zamanlarda, kızım mutluluk senin içinde, mutluluk insanın kendi elinde, zamana bırak derdi. Çocuk aklımla düşürdüm acaba nerede bu mutluluk diye…

Yıllar geçtikçe yaşanmışlıklar arttıkça anlıyorsun ki; mutluluk hayatın anlamıyla ve senle ilgili. Her yer, yüreğin bile yangın yeri olsa, yalnız olsan hiçbir şeyin olmasa bile umudun var. Yüce Allah içimize vermiş bu enerjiyi bol duayla akışa bırakınca ne güzel verir Rabbim her şeyin en hayırlısını …

Mevlana ne güzel demiş ; İstediğimi sandığım şeyin peşinden koştuğumda günlerim acı ve kaygı içinde yanıyor.. Sabrımla oturduğumda istediğim şey bana doğru akıyor. Ve hiç acı yaşamıyorum.

Her şey ilahi bir düzen içinde gerçekleşiyor.

Hayatın hesabına bırakmak gerek bu düzeni. Çünkü biz hesaplar yaparken HAYATIN HESABI işliyor. Bir bakıyorsun bir anda mucizeler gerçekleşiyor.

Yalnızlık ve hayatın anlam arayışı bir bütün bana göre. Yalnız kalıp kendini dinlediğinde hayatın anlamını keşfediyorsun. Her insanın hayat anlamı farklı kendi bakışına göre göreceli bir kavram.

Annem öldüğünde yaşamıştım bir erkeğin yalnızlığını babamda…

Evin her yeri annemin düzeniyle duruyordu. Mutfakta tabaklar bile onun sıralamasıydı. Annemden bir parça olursa hiç gitmemiş gibi anılarıyla yaşıyordu babam... Eve habersiz gittiğimde sokak kapısında kaç kere babamın ağlayış seslerini duydum hatırlamıyorum bile...

Bir erkeğin yalnızlığı en derin... en acı yalnızlık... Rahmetli babam kitap gibi adamdı, yaşadığınız hayatın bir anlamı olmalı, her anın kıymetini bilip yaşayın derdi.

Babam için hayatın anlamı ANNEMDİ.  

Günde ortalama 8 saat bilgisayarlarımızın başında oturup, Excel,Word dökümanlarına, PowerPoint sunumlarına bakarken, küçük bir ara alıp bilgisayarımızın başına döndüğümüzde sahi neydi HAYATIN ANLAMI demiyormuyuz ?

Zamanımızda teknolojik gelişmeleri yaşarken, hepimiz küçük mutluluklar peşinde arıyoruz belki de hayatın anlamını.

“Hayatın anlamı nedir?” diye sorarken bazen bir yol gösterici ararız.

Felsefe düşünürlerinin, psikologların, sanatçıların ve edebiyat alanında çalışanların yüzyıllardır cevabını arayıp da bulamadığı bu mühim sorunun yanıtını biz veremeyiz. Ama belki yorgun ruhlarımıza bir teselli olarak, sizlerle ünlü filozofların bu konu hakkındaki görüşlerini kısaca paylaşabilirim.  Hayatın anlamı nedir ?

Platon’a göre: Platon, bilginin insanı erdeme ulaştıran en önemli araç olduğuna inanıyordu. O yüzden Platon’a göre, hayatın anlamının “Daha çok öğrenmek.” olduğunu söyleyebiliriz. Hatta, Platon demokrasinin de eğitimin bir ürünü olduğuna inanıyordu.

Aristo’ya göre: Aristo’ya göre ise, insanı diğer varlıklardan ayıran bir etik yaklaşımı olmalıydı, çünkü Aristo’nun öğretisinde insan, “mantıklı (rasyonel)” bir varlıktı. Aristo, bu etik değerlerin de insanı iyi olmaya yönlendireceğine inanıyordu. Yani, Aristo’ya göre insan hayatının nihai amacının “İyi olmak.” olduğunu söyleyebiliriz.

Kinizm (Cynicism): Sokrat’ın öğrencisi olan Anisthetes’in liderliğini üstlendiği Kinik öğretiye göre, insanın nihai amacı, “basit bir yaşam” sürdürebilmektir. Bu basit yaşamda, kişi toplumdaki bireylerin çoğunu güdüleyen zenginlik, ün, güç ve cinsellik gibi arzuları bir kenara bırakıp, kendi kendine yetebildiği şatafatsız bir hayat sürdürmeye çalışır. Bu öğretinin, bir çok Doğu öğretisindeki “sade yaşam” ile benzerliği dikkatinizi çekmiştir.

Bu hikâyelerin ortak noktası insanlara aradıklarının kendi iç dünyalarında olduğunu öğütlemesidir. Mevlana Celaleddin Rumi de eserlerinde bu konuya değinmiştir. “Bir can var canında, o canı ara/ Beden dağında gizli hazineyi ara/ Ey yürüyüp giden dost, bütün gücünle ara/ Ama dışarıda değil, aradığını kendinde ara” dörtlüğü de bunun en çarpıcı örneğidir.

Mutluluk içimizde, yeter ki hesap yapmadan HAYATIN HESABI nı düşünerek zamana bırakalım .

Sevgi ile kalınız …