Manisa Celal Bayar Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı’nda görevli Öğretim Üyesi Dr. Şebnem Şenol Akar, son dönemde gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında artan sivrisinek kaynaklı hastalıklar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Sivrisineklerin dünyada insan ölümüne sebep olan hastalıkların bulaşmasında büyük oranda etkili olduğunu ifade eden Akar, ‘Aedes’ türü olarak bilinen sivrisineklerin oluşturduğu tehlikeye dikkat çekti. Aedes türü sivrisineklerin diğerlerinin aksine gündüz de dolaştığını ve ısırabildiğini kaydeden Akar vatandaşların dikkatli olması tavsiyesinde bulundu.

Burhan AKDEMİR

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı’nda görevli Öğretim Üyesi Dr. Şebnem Şenol Akar sivrisinek ısırmalarına karşı uyarılarda bulundu. Sivrisinek ısırmalarının basit ve önemsenmeyen durumlar olmasına rağmen aslında ciddi tehdit oluşturduğunu ifade eden Akar “Sivrisinekler dünyayı birlikte paylaştığımız canlılar. Basit ve önemsenmeyen sivrisinek ısırıklarının ciddi sonuçlara yol açtığını söyleyebiliriz. Dünyada en çok insan ölümüne sebep olan durumlardan biri de sivrisineklerin bulaştırdığı hastalıklar. Türkiye için büyük tehdit oluşturmasa da özellikle Afrika ülkelerinde sıtma başta olmak üzere ciddi sorunlara yol açabiliyorlar. Sıtma bizim ülkemiz için de büyük risk teşkil etmesine rağmen sıtma savaş birimlerinin iyi çalışması, sıtmalı vakaların kolay saptanıp doğru ve zamanında tedavi ile hastalığın en az zararla atlatılmasını sağlıyor.” dedi.

“SÜREKLİ TETİKTE OLMAKTA FAYDA VAR”

Özellikle seyahat kolaylığı sayesinde hastalıkların daha çabuk yayıldığına dikkat çeken Akar sözlerini şöyle sürdürdü: “Günümüzde seyahat etmek çok kolay bu nedenle hastalıkların yayılması da kolaylaşıyor. Afrika’dan, Güney Asya’dan, Güney Amerika’dan pek çok vaka geliyor. Ancak çabuk müdahale ile bu durum çok sorun oluşturmuyor. Her şeye rağmen sürekli tetikte olmakta fayda var. Koruyucu önlemleri almak zorundayız. Sivrisinekler çok kolay hayatta kalabilen canlılar. Dünyadaki sıcak iklim kuşağının giderek genişlemesi de onların yaşam alanlarını daha da büyütüyor. İlaçlamalar çözüm değil. Çok küçük su birikintilerinde üremesini tamamlayabiliyor.”

BİRÇOK HASTALIĞIN KAYNAĞI

Akar, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Ülkemizde birkaç çeşit sivrisinek var. Ülkemizdeki türler sıtma ve Batı Nil Virüsüne sebep olan türler. Ancak farklı hastalıklara yol açan türler de var. Sarı Humma, Zica virüsü, Denk ateşi gibi hastalıkları bulaştıran türler. Bunları daha çok Aedes cinsi dediğimiz sivrisinek türü bulaştırıyor. Ülkemiz gibi, Yunanistan gibi iklimi sıcak olan ülkelerde kapıda bekleyen hastalıklar bizim için. Aedes türü sivrisinekler ülkemizde endemik de olsa görülüyor.

Aedes türü, dayanıklı bir sivrisinek. Isırılan yerde belirtileri fazla olabiliyor. Ayrıca gündüz de dolaşıp ısırabilen bir tür. Anofel türü karanlıkta ve gece dolaşan sivrisineklerdir. Ancak Aedes böyle değil. İşgalci de bir tür. Bu nedenle çok fazla üremesini engellemek kolay değil. Batı Nil Virüsü özellikle Manisa için bilinen bir hastalık. 2010’lu yıllarda bir salgın yaşadık ve kaybettiğimiz hastalarımız da oldu. Tanısı da zor konulan bir hastalık. Batı Nil hala görülüyor ama yüzde 80'i asemptomatik geçiriyor. Bir kısmı da ateş döküntü gibi belirtilerde oluyor. Vatandaşlarımız bu konuda özellikle belirti gösterdiğinde doktora başvurması gerekiyor.” 

Editör: Onur Yılmaz