Sadece bir gelenek olmasından değil, içimden geldiği için yeni bir yıl yazısı yazmak istedim.

Acısıyla, tatlısıyla, iyisiyle, kötüsüyle, hüznüyle, mutluluğuyla koskoca bir yıl daha geride kaldı. Ama geride kalan sadece koskoca bir yıl değil elbette!

Olumlu ya da olumsuz bütün yaşadıklarımız geride kaldı... Ancak 2023 yılında yaşadıklarımızın etkisi belki de bir ömür boyu sürecek. Kayıplarımız ve kazançlarımızın izi bizi belki de ömür boyu etkileyecek. Ancak bu etkiyi kalıcı kılan bir şey var, bazılarımız hatalarından ders almayacak, aynı olumsuzlukları tekrarlayacak. Israrla ve sürekli olarak kendilerini 'haklı' çıkarmaya çalışacaklar.

Oysaki önemli olan, olaylara geniş bir bakış açısıyla yaklaşmak. Yani yaşadıklarımızdan ders çıkarmak ve bu deneyimleri gelecekteki başarılarımızın temeli haline getirmek gerekir diye düşünüyorum. Aksi takdirde, yaşamı adeta boşa harcamış oluruz gibi geliyor bana.

Yeni yıllar, genellikle yeni umutlarla dolu olsa da bazen farkında olmadan geçmişe takılıp kalabiliyoruz. “Kim için?”, “Ne için?” yapıyoruz bunu. Ben size cevabını vereyim… Sadece kendi hırsımıza yenik düştüğümüz için yapıyoruz. Geri adım atmak, hatalarımızı kabul etmek, özeleştiri yapmak bazen zor olabilir. Ancak önemli olan, insanın bu öz eleştiriyi yapacak güce ve cesarete sahip olmasıdır. Bunu yapmak, aslında büyük bir güç göstergesidir ve çok önemlidir diye düşünüyorum.

Herkesi şapkasını önüne koymaya davet ediyorum. Çünkü siz şapkanızı kendi önünüze koymazsanız, hayat bir şekilde bunu önünüze koyacak. Hem de hazırlıksız olduğunuz bir anda.

Yeni yıla az bir süre kala, yaşadıklarınızı değerlendirmek için sizleri sağduyuya davet ediyorum. Kendi iç dünyanız ile ilgili fark ettiklerinizi başkasıyla paylaşma zorunluluğunuz yok. Sadece kendinize itiraf etmeniz bile yeterli… Bu bile önemli bir adım. . Değişim herkes için önemlidir. Gelişmek için değişmek gereklidir. Eksiklerimiz elbette olacak. Önemli olan eksiklerimizin olması değil. Eksiklerimizin farkında olmamız gerekir. Çünkü eksikliklerimiz, tamamlanma şansı bulduğumuz alanlardır. Peki, bunu kaç kişi yapabiliyor? Ya da yapmak için herhangi bir çabası var? Herkesin yaşamdan bir beklentisi var. Hepimiz en iyisini hak ettiğimizi düşünüyoruz. Ancak hiç soruyor musunuz kendinize? Yaşama ne veriyorsunuz?

Evet, hayattan beklentileriniz olabilir ama yaşama ne verdiğinizi sorgulamak da önemlidir. Bedelsizce beklenen manevi değerlerin, onlara karşı verdiğimiz bir şey olmaksızın gelmesini ummak, yaşama karşı büyük bir haksızlık olabilir.

Birçok insan, çevresindekilerin eksikliklerini bulmaya odaklanarak sürekli olarak onları aşağı çekmeye çalışıyor. Ancak bu tutum, bizim toplumumuzun gerçek kimliğiyle örtüşmüyor. Biz değerleriyle öne çıkan, önemli özelliklere sahip bir toplumuz. Kendimize ait güzellikleri ve diğer toplumların imrendiği yanlarımızı yaşamaktan vazgeçmemeliyiz. Bir toplumun özellikleri, o toplumun karakterini belirler. Bizim özelliklerimiz, yaptıklarımızın ve yapacaklarımızın yansımasıdır. Eğer bu toplumun kimliği yok olmaya başlarsa, bizim de tanınmamız ve varlığımız tehlikeye girer. Unutmayalım ki topluma karşı yabancılaşmaya başladığımızda, kendimize de yabancılaşmış oluruz.

Bu satırları okurken 2023 yılı içerisinde olumlu ve olumsuz her şeyi geride bıraktınız. Yazının girişinde dediğim gibi, acısıyla ve tatlısıyla bir yıl daha geride kaldı. Ancak önemli olan geçmişi unutmadan, geçmişteki deneyimlerimizden öğrendiklerimizi geleceğimizi şekillendirmek için kullanmalıyız. Eğer biten bir yılın ve yaşadığımız kayıpların nedenlerini doğru değerlendiremezsek, gelecekteki kazançlarımızı etkileyebileceğimizi aklımızdan çıkarmamalıyız.

Herkese 2024 yılının en başta sağlık daha sonra ise kayıpların az olduğu yıl olmasını diliyorum.

Bu yıla kadar yaşamdan ne istedim ve yaşam bana ne verdi diye düşünenlerdenseniz hala zamanınız var… Şimdi, “Ben yaşama ne vermeliyim?” demenin tam zamanı!

Yeni yılın, herkes için sağlık, mutluluk ve başarı dolu bir yıl olması dileğiyle…

Hoşça kal 2023, merhaba 2024!

Şimdiden mutlu yıllar!