Manisa'da görev yaptığı süre 1 yılı doldurmayan Vali Erdoğan Bektaş, kısa sürede Manisa'yı ve Manisalıları çok iyi tanıdı. Manisa'nın sorunlarını bilen, araştıran ve bu doğrultuda çözümler üretmeye çalışan Vali Bektaş, çalışkanlığı ile kısa sürede Manisalıların beğenisini kazandı. Halkın huzurunu, güvenliğini ve menfaatlerini her şeyin üstünde tuttuğunu dile getiren Vali Bektaş ile Manisa'da çözülmesi gereken sorunlar üzerine konuştuk.

Vali Yatırımcıyı Meclise Yönlendirdi
"Allah'a şükür ki delilerimiz çok"


?Sayın Valim, geçtiğimiz günlerde ?Türkiye'de yatırımcı olmak için deli olmak lazım' gibi bir cümle sarf etmiştiniz. Neden böyle bir cümle kurdunuz? Manisa'da bunun örnekleri mevcut mu?

?Evet bu beyanda bulundum. Yatırımcının önünün açılması ve önündeki engellerin aşılması lazım. Şimdi örnek vermek gerekirse, Alaşehir'de jeotermal enerji üretiliyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) diyor ki; jeotermal santral kurulacak yerlerde tarım dışı kullanım kararı verilir. Biz de tarım toprağına tarım dışı kullanım kararını veriyoruz. O enerjinin, TEDAŞ'ın trafolarına ulaşması gerekiyor. Bunun için elektrik direklerinin ve elektrik hattının çekilmesi lazım. Şimdi kanunda sadece jeotermal santrali kurulacak yerlere tarım dışı kullanım kararı verilir yazılıyor. Yatırımcı trafo kurmak istediğinde kanunda yazmıyor deniliyor, elektrik hattı dikecek, kanunda yazmıyor deniliyor. Peki, ben bu jeotermal santrali kurduğum yerde ürettiğim enerjiyi ne yapacağım? Yiyecek miyim, içecek miyim? Biri işi yokuşa sürüyor, biri başka bir şey söylüyor vatandaşa arada kalıyor. Geçen bu sorun için bana geldiler. Ben de onlara, meclise gidip vekillerle görüşmelerini ve kanunda değişiklik yapılması için mücadele etmelerini önerdim. Yani bu adamları bu kadar yormaya hakkımız var mı? İşte bu adamların deli olması lazım. Allah'a şükür ki öyle delilerimiz çok. Devlet Su İşleri, TEİAŞ, Tarım İl Müdürlüğü bir araya gelip şu sorunu çözemiyorlar. Kanunda yazmıyor ne yapayım ben diyor. Doğru, kanunda yazmıyor ama yatırımcılara sen kanunda yazan jeotermal enerji santrali kurduruyorsun. Yatırımcının kabahati ne peki? Yatırımcılara yardımcı olmak gerekir diye düşünüyorum.

"ALMANYA POLİSİNİN YETKİSİNİN YÜZDE 30'UNA RAZIYIM"

?Sayın Valim bildiğiniz gibi TBMM'de görüşülen yeni iç güvenlik paketiyle birlikte suçüstü hallerde, 48 saate kadar şehrin mülki amirlerine ?yani valilerine? gözaltına alma yetkisinin tanınması öngörülüyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

?İç güvenlik paketi ile çağdaş dünyadan farklı bir düzenleme yapılacağını sanmıyorum. Geçen hafta Almanya'daydım. Dedim ki 'Şu Alman polisinin yetkisinin yüzde 30'una razıyım.' Hukuksa hukuk, demokrasiyse demokrasi, Avrupa birliğiyse Avrupa birliği. Geçen sabah bir genelge geldi bize. Genelgede, terör olaylarında zarar gören vatandaşın zararını devlet karşılayacaktır deniliyor. Ama bu zararın, zarar verenlere rücu edilmesi (ödettirilmesi) lazım. Bunu çağdaş dünya böyle uyguluyor. Biz şu anki durumda, Türkiye'deki göstericilerden bu zararı tanzim edemiyoruz. Almanya bunu tereddütsüz yapabiliyor. Çağdaşlık, demokratlık, hukukçuluk, Avrupa birliği düzenine sahip olmak bunu gerektirir. Gösterici gidecek ambulansı otobüsü vatandaşın dükkanını yakacak ve bundan sorumlu tutlmayacak öyle mi. Yani kimse kusura bakmasın böyle bir düzen, böyle bir güzellik yok. Meclis de bunun çaresini arıyor. Çünkü fatura çok kabarık ve bu faturayı hepimiz vergilerimizle ödüyoruz. Polise nezaret yetkisini vereceksin bunun çaresi budur.

"ZAYIF POLİS İLE ÜLKEYİ YÖNETEMEZSİNİZ"
Özgecan kızımız ölmeseydi, o olaya jandarma müdahale etseydi ve o ölüm hiç yaşanmasaydı muhtemelen o adam tutuksuz yargılanacaktı. Bu kadar zayif bir devlet, zayif bir polis ile bu ülkeyi yönetemezsiniz. Polis yanlış davranabilir. Hataları olabilir. Davranırsa bu hatasından dolayı karşılığını görür. Ama öbür türlü herkes zarar görür. Kamu zarar görür. Öncelik kamu yararından yana olmalıdır. Esnaf kepenk açtığında, akşama vitrininin kırılmayacağından emin olması lazım. Meclisin yapmaya çalıştığı şey geçmiş tecrübelerden yola çıkarak ağır faturalar ödememek adına önlem almaktır. Polisi zayıf tutarsanız, kaosun önüne geçemez.

MANİSA SAĞLIKTA BAŞARILI ve DAHA BAŞARILI OLACAK
?"Sağlık Düşüncesi ve Tıp Kültürü Dergisi'nde yayınlanan "Bir Valinin gözünden: Ülkemizde Sağlık Alanında Arayışlar" konulu yazınızda Türkiye'deki sağlık durumunu güzel bir şekilde özetlemişsiniz. Bildiğiniz gibi Manisa'ya da yapılması planlanan Bölge ve Şehir Hastaneleri var. Bunları da hesaba katarak Manisa'da sağlık konusunda neler söylemek istersiniz?

?Manisa'da şehir hastanesi projesi biraz gecikti, bunu herkes biliyor. Ama bazen geç kalınması daha iyi bir yapının yapılmasına sebep olabilir. Tıp fakültemiz aktif olarak çalışıyor. İlçe hastanelerimizin birçoğu yenilendi ve bu yenileme devam ediyor. Merkezde yapılan 2 büyük hastane inşaatı gerçekten büyük bir girişim. Maliyetleri oldukça fazla. Bu rakamları devlet ha deyince çıkaramıyor. Uzun hesaplamalar sonunda ihaleleri yapıldı ve süreç başladı. Hem proje aşaması hem ihale aşaması hem de inşaat aşamasına titiz bir şekilde yaklaşılıyor. Şimdi o hastanede deprem ayracı diye bir şeyden bahsediliyor. Olağanüstü hallerde en azından hastanelerin sağlam kalması gerekir. Dolayısıyla hastanelerin çok sağlam yapılması gerekiyor. Netice itibariyle bizim bu yeni ihale kanunumuza göre işe başlamak zor. işe başladıktan sonra iş yürür. Makul bir süre içerisinde bu hastaneler yapılacak ve Manisa gerçekten sağlık tesisleri bakımından çok yeterli bir hale gelecek. Şu anda da Manisa'da sağlık tesislerinin yetersizliği söz konusu değildir. Sağlıktaki sorunlara baktığımda, genelde hasta ile doktor arasındaki iletişimsizlikten kaynaklandığını görüyorum. Onun dışında çevre illerden şehrimize hastaların gelmesi hastanelerimizin başarısını ortaya koyar.

SUÇLU ARAMIYORUM, İŞİ SONUCA ULAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORUM

?Manisa'nın gündeminden düşmeyen ve şehrin en büyük sorunları hakkında görüşlerinizi merak ediyorum.
Manisa'nın şah damarı olan Gediz Nehri'nin kirliliği konusunda Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Mustafa Yılmaz belirli yerlerden numune aldıklarını ve analiz sonuçlarını size rapor ettiğini dile getirdi. Gediz konusunda bir gelişme var mı, neler söylemek istersiniz?

?Çevre konusunda, Çevre Ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Valilik denetleme ve kontrol merciidir. İşin icraat kısmı, yani yürütme kolu belediyedir. Atık suların yaydığı kirliliği herkes biliyor, bu bir sır değil. Hangi birimlerin atık su arıtma tesisi var, hangi arıtma tesisi yüzde kaç kapasite ile çalışıyor ve Gediz'e nerelerden kirli su akıyor bunu herkes biliyor. Belediyenin hazırladığı projelerin bakanlıklardan geçmesi için hem ben hem de belediye başkanı sıkı bir şekilde çalışıyoruz. Milletvekilleri de bu konuyu meclise taşıyor. Belli gelişmeler var. Biz bu genel tabloyu ortaya çıkarıp herkese görevini hatırlatacağız. Fabrika sahibine diyoruz ki; ?arkadaşım bak senin arıtma tesisi kurman lazım. Bize bir takvim ver.' Derdimiz kimseye ceza vermek ya da mağdur etmek değil. Derdimiz işi gördürmek. ?Bak bu tesisi kurmazsan ceza yiyeceksin, bu cezayı yeme şu arıtma tesisini kur' Diyoruz. Buna rağmen arıtma tesisleri kurulmaz ise kuruluncaya kadar peşlerinde olacağız. Düzenli ve sürekli olarak bütün kirlilik doğuran tesislerin peşinde olacağız. Belediyelere, organize sanayi bölgelerine aynı şekilde denetlemelerimiz olacak. Ben suçlu aramıyorum, işin sonuca varmasını istiyorum.

O TÜNEL MANİSA'YA ŞART
?Sabuncubeli Tüneli hakkında görüşleriniz nelerdir?

?Sabuncubeli Tüneli hakkında şunu belirtmek isterim, yeni kamu ihale kanunu düzeninde önemli olan ihaleyi yapmaktır. İhaleyi yapıp sözleşmeyi imzaladığınız zaman o iş bitmiştir. Biraz geç olur şu olur bu olur ama zaten Sabuncubeli'nin zaten yarısı tamamlanmış. Elbet bir süre sonra Manisa'ya kazandırılacaktır. Mevcut yol çok dik ve çok virajlı olduğu için ufak bir kar yağışında sorunlara sebep oluyor. Dolayısıyla o tünel Manisa'ya şart.

SESİNİZİ ÇIKARIN

?Geçtiğimiz günlerde sizin de bildiğiniz gibi Manisa'da elektrik kesintileri meydana gelmişti. Vatandaş sokağa çıktı ve polis ile karşı karşıya geldi. Siz eylemcilere fikir özgürlüğünüzü savunabilirsiniz gibi bir yaklaşım sergilemiştiniz. Bu bilgiler doğrultusunda Manisa'daki elektrik sorunu hakkında ne söylemek istersiniz?

?Ben eylem yapan vatandaşlara şunu dedim; s'esinizi çıkarın, sesinizi duyalım ama suç işlemeyin. ? Yollara barikat kurmakla ses çıkarmak aynı şey mi? Önümüzde bir seçim var, sesinizi çıkarın herkes de bunu duysun diyorum. Çünkü bizim elektrik altyapısında eksiğimiz var. Çok ciddi paralar var. Manisa'nın gerek sanayisinde gerek kırsalında 40 yıldır kullanılan Elektrik hatlarımız var. 40 yıl önce kaç Watt enerji harcanıyordu, 3 tane ampül yanıyordu. Şimdi her evde onlarca makine var. 3 ampül için çekilmiş kablolar bu makineler için gerekli cereyanı taşıyabilir mi? Taşımayınca ne oluyor, sigorta atıyor ve elektrikler kesiliyor. Bizim elektrik altyapımızın hızla iyileşmesi lazım, bunun içinde toplumdaki herkesin sesini yükseltmesi lazım. Şu gazeteler hergün elektrik yazsın. Ben bundan rahatsız değilim, mutluyum. Ben de benden daha yetkililere icabında gazeteyi gösterip, bakın diyorum vatandaş elektrikten yana sıkıntılı. Bu bizim elimizi güçlendiriyor. Siyasetçilerin de elini güçlendiriyor. Ama gidip de polis arabasını taşlarsan, kusura bakma yani öyle bir dünya yok.

?Malumunuz soğuklar yeniden geri geldi. Meteoroloji kar uyarısında bulunmaya başladı. Geçtiğimiz kar yağışında karayollarında bir yetersizlik meydana gelmişti. Vatandaşlar mahsur kalmıştı. Bu durum şimdi nasıl? Neler söylemek istersiniz?

?Kar konusu biraz beklenmedik şekillerde gelişti. Manisa'da 20-30 senede görülmeyen bir kar yağışı meydana geldi. O konuda da sözümüzü söyledik. Herkes de alacağını aldı. Bundan sonra da böyle bir sorunla karşılaşmayacağımızı umuyoruz. Gerekli her türlü yazışmalar ve konuşmalar yapılıyor. İnsan düşebilir ama önemli olan tedbir almaktır. Maalesef elzem bir olay yaşadık 3 gün boyunca yol kapalı kaldı. Kabullenebilecek bir olay değildi. Herkesin de başına vurduk çok şükür ki cana da bir sıkıntı gelemden olay çözüldü.

?Sayın Valim sosyal medya hesaplarını aktif olarak kullanan bir Vali olarak ne gibi tepkiler alıyorsunuz? Bu durum bizim size ulaşabilmemiz bakımından çok hoş bir durum. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz, eleştiriliyor musunuz yoksa takdir mi ediliyorsunuz?

?Şimdiye kadar bir eleştiri almadım. Sosyal medyayı bilgiye ulaşma açısından önemsiyorum. Artık haberlere anında ulaşım olarak akıllı telefonlar oldukça faydalı hale geldi. Bazen anlık bilgilendirme mesajları da yayınlıyorum. Bilmiyorum, umarım vatandaşlarımız da bu durumdan mutludur.
Editör: TE Bilişim