Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, www.manisakulishaber.com'a konuştu. Manisa'da göreve başladığı süre boyunca çalışkanlığı, açık sözlülüğü ve iş bitiriciliği ile öne çıkan Vali Bektaş, çalıştığı eski görev yerlerinde de sürekli aynı izlenimi bırakıyor. Hizmet ettiği her ilde adından sıkça söz ettiren bir isim Vali Erdoğan Bektaş. Manisa gündeminin yanı sıra Türkiye gündemine düşen açıklamalara da imza atan Vali Bektaş, sıradan bir vali imajının çok daha ötesine geçiyor. Üretiyor, çalışıyor, çabalıyor. Çağın getirilerini takip ederek, kentin gelecek planlarını sağlam analizler üzerine oturtuyor. Manisa Valisi Erdoğan Bektaş ile görev yaptığı süre boyunca Manisa'ya kazandırdıkları ve görev yapacağı süre boyunca da Manisa'ya kazandırmak istedikleri projeler hakkında söyleştik. Birçok önemli bilginin yer aldığı röportajımızı siz değerli okuyucularımıza sunuyoruz.


Röportaj: Eren EKİNCİ




"DEMEK Kİ ALMANYA'NIN IRGATLIĞINI YAPMAYA DEVAM ETMELİYİZ"
En son Manisa'da yürütülen ve ülke gündemine yerleşen operasyonlar kapsamında başörtülü kadınlara kelepçe takılması olayında yapmış olduğu "Toplumda olumlu bir imajla algılanan başörtülü bayanların böyle bir işleme tabi tutulmaları üzüntüyle karşılanmıştır" yönündeki yazılı açıklamaları ile tepkileri üzerinde toplayan Vali Bektaş, özensiz bir dil kullandığını kabul ederek başta kadınlar olmak üzere, tüm vatandaşlardan özür dileme erdemine sahip olan bir isim. Eski TBMM Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da en son açıklamasında Vali Bektaş'ın samimiyetine güvendiği ve özür dileyerek bir erdem gösterdiğini belirten ifadeler mevcut. Doğruları söyleyen fakat söylediği doğrular herkes tarafından eşit oranda anlaşılmayan Vali Bektaş, geçtiğimiz günlerde de ‘Almanların ırgatlığını yapıyoruz açıklamaları ile gündeme gelmişti. Manisa'da düzenlenen bir törende açıklamada bulunan Vali Bektaş, "Pakistan'da bir firma bir tıbbi alet üretiyor, ürettiği malzemeyi Almanya'ya 5 Euro'ya satıyor, Almanlar üzerine bir marka vuruyor, Türkiye'ye 25 Euro'ya satıyor. Biz Alman markasının ırgatlığını yapıyoruz" ifadelerini kullanmıştı. Fakat Vali Bektaş, bu açıklamaların tam olarak anlaşılmadığından şikayetçi. Konu ile ilgili görüşünü sorduğumuz Vali Bektaş, açıklamasında şöyle konuştu: "Evet o açıklama Türkiye gündeminde biraz yer aldı. Ama yorumlara baktım, çok olumsuz eleştiri vardı. Halbuki çok doğru bir şey dediğimizi sanıyorduk biz. Ama insanlar diyor ki Almanya'nın AR-GE'si var marka değeri var, işte madem öyle siz niye Mercedes'e biniyorsunuz gibi başka türlü yorumlar getirildi. Demek ki, Almanya'nın ırgatlığını yapmaya devam etmeliyiz. 2-2 buçuk liraya kuru üzüm satarsanız, bu boğaz tokluğuna çalışmak olmuyor mu? Bu ova, Almanya'nın İngiltere'nin mi ovası oluyor, yoksa bizim ovamız mı oluyor? Çünkü üzümümüzü onlar yiyor. Hem en güzelini yiyor hem de bedava fiyatına yiyor. Biz de boğaz tokluğuna çalışıyoruz. Kim kime ırgatlık yapıyor? Benim en masum sözlerimden birisiydi o açıklamalarım. Ama esas değinmek istediğim noktadan çok uzaklaştı o açıklamalar. Kendi marka değerimizi yükseltmeliyiz."



"İZMİR İLE ANA BAĞLANTI MENEMEN YOLU OLACAK"
Sabuncubeli tüneli hakkında açıklamalarda bulunan Vali Bektaş, İzmir ile ana bağlantıyı sağlayacak olan yolun Menemen yolu olduğunu söylüyor. Uzun vadede Menemen yolunu kullanmanın daha faydalı olduğunu ifade eden Vali Bektaş, Sabuncubeli tünelinin çok da hayati önem taşıyan bir proje olmadığını belirterek, yatırımın Menemen yoluna yapılmasının daha doğru olacağını ifade ediyor. Vali Bektaş'ın İzmir ile bağlantı noktasında Menemen yolunun önemine değindiği açıklamaları şu şekilde:
"Sabuncubeli tüneli beni ne kadar rahatlatacak? Ben İzmir'e 30 dakikada değil de 25 dakikada gitsem ne fark eder? Tünel çok hayati bir sorun değil. Hatta geçen karayolları bölge müdürüne ‘Niye Sabuncubeli'ne tünel yapıyorsunuz, bizim İzmir ile ana ulaşımımız Sabuncubeli değil ki' dedim. ‘Neresi' diye sorunca Menemen yolunu söyledim. ‘Keşke Menemen Boğazı'nı 2 çarpı 2 değil de 3 çarpı 2 yapsaydınız. Çünkü şehir o tarafa doğru gelişiyor. İzmir'le olan bağlantımız o bölgeden daha da hızlı olacak' dedim. Sabuncubeli aslında bir süre sonra gündemden düşecek bir bağlantıdır, göreceksiniz. Bunu yaşayanlar görecek. Üniversite orada, sanayi orada, yeni yerleşimler o tarafa kayıyor ve tüm belirtiler İzmir-Manisa ana bağlantısının Menemen üzerinden olacağını gösteriyor. Ben olsam o parayı Sabuncubeli tüneline harcamazdım, Menemen yolunu daha vasıflı yapardım. Menemen yoluna bence daha fazla para harcanmalıydı.O virajlar düzenlenmeliydi, yolda 3 çarpı 2 olmalıydı, yani en az 3 şerit olmalıydı. Çünkü gelecekte Menemen yolu kullanılacak."

SOSYAL MEDYAYI EN SIK KULLANAN VALİ ÖDÜLÜ, VALİ BEKTAŞ'A
Manisa'da görev yapan Valiler arasında, teknolojiyi ve sosyal medyayı en çok kullanan Vali ödülünü kendisine verdiğimiz Vali Bektaş'ın internette en fazla keyif aldığı aktivite Twitter üzerinden haber ajanslarını, yazarları, şairleri, bürokratları ve çeşitli yorumcuları takip etmek olduğunu öğrendik. Çağın getirilerine ayak uyduran ve internetin günümüzdeki önemine değinen Vali Bektaş, sosyal medya hakkında şu yorumlarda bulundu:
"Buna ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Sosyal medya artık hayatımızda ciddi bir yere sahip. Ben daha çok twitter üzerinden haber siteleri, ajanslar, yazarlar ve bürokratları takip etmeye çalışıyorum. Daha çok ses alıyorsunuz. Daha az zamanınızı alıyor. Boş zamanları değerlendirmek adına güzel bir aktivite."

"KEMAL KILIÇDAROĞLU CUMHURBAŞKANI OLARAK MANİSA'YA GELSE AYNI İTİBARI ONA DA GÖSTERİRDİM"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinden önce 4 Haziran günü helikopterle saat 18.55'de Manisa'ya geldi. Sivas'taki programının ardından "ANA" uçağıyla Adnan Menderes Havalimanı'na gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık yarım saatlik bir gecikme ile buradan helikopterle Manisa'ya hareket etti. Manisa'ya gelmeden önce, kendisini bekleyen binlerce sevenini daha fazla bekletmek istemeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vali Bektaş'a talimat vererek, kalabalığa seslenmesini istedi. Kürsüye çıkan Vali Bektaş, yaptığı açıklamaları ile yine bazı kesimler tarafından eleştirilere maruz kaldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Manisa ziyaretinde AK Parti'ye oy istediği şeklindeki eleştirileri kabul etmeyen Vali Bektaş, "Cumhurbaşkanına itibar etmek bir Vali'nin temel görevidir. Bunu yaptığımda ben AK Partili mi oluyorum? Benim siyasi görüşümün AK Parti olup olmaması önemli değil, Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olsa Manisa'da miting yapsa aynı itibarı ona da gösterirdim." diyor.
Seçimler öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyaretinin siyasi bir program değil de resmi bir program yaptığını belirten Vali Bektaş, bu programların seçim arefesinde yapılmasına kendisinin de onay vermediğini belirtti. Uzun süre konuşulan ve sık sık gündeme gelen o olay hakkında Vali Bektaş son noktayı koydu ve şu açıklamalarda bulundu:
"O gün AK Parti'ye Cumhurbaşkanımız da oy istemedi ki. Cumhurbaşkanımız Manisa'yı ziyarete geldi. Seçim öncesi bu toplantıları yapması doğru mudur? Bence de değildir. Ama ben Cumhurbaşkanımızın Manisa'daki temsiliyim. Cumhurbaşkanımızı karşılamak, ağırlamak ve gereğini yapmak bu benim Vali olarak görevim. O güne değinecek olursak Sayın Cumhurbaşkanımızın Manisa'ya gelmesinde bir gecikme meydana geldi. Bana haber yolladı. Normalde konuşmada ilk ben konuşacağım, çünkü bu resmi bir program siyasi bir program değil. Arkasından da Sayın Cumhurbaşkanımız konuşacak. Helikopterden inerken Vali başlasın konuşmaya ben geliyorum diye haber yolladı bana. Cumhurbaşkanımız istiyor ki halkımızı bekletmek olmaz, birileri çıksın ve halkımıza seslensin. Ben de daha sonra çıktım kürsüye. İnsanlar buraya niçin gelmiş? Ne diyeceğim insanlara? Konuşma yapacağız değil mi, bir şeyler söylemek lazım. ‘Hoş geldiniz, neden buradasınız, sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğanı görmeye geldik, hoş geldiniz teşekkür ederiz. Niçin buradasınız? Cumhurbaşkanımızın hizmetlerine teşekkür etmek için buradayız. Biz de size teşekkür ederiz' bu anlamda bir şeyler söyledim. Bu AK Parti'ye oy toplamak mı oluyor? Konuşmam kayıtlarda var. Bunu tuttular AK Parti'ye oy topluyora kadar getirdiler. Olayın temelinde bir yanlışlık varsa bu benimle ilgili değil ki? Cumhurbaşkanının seçim arefesinde gelip burada toplantı yapması ile ilgili. Mesela bu seçimde yapmadı. İyi de yaptı. Yaptığı zaman da bunun sorumlusu ben olmam ki. Cumhurbaşkanımız bana çık oraya konuşma yap derse ben oraya çıkar ve konuşma yaparım. Cumhurbaşkanımızın bu tavrı eleştirilebilir, bazı yayın organları tarafından eleştirildi de. Ama ben Cumhurbaşkanımız adına görev yapıyorum. Onun komutları ve direktifleri doğrultusunda hareket ederim. Diyorlar ki Cumhurbaşkanı bir siyasi partiden gelmiştir. İyi tamam bir siyasi partiden geldi, bir siyasi görüşü var ama bu adam halkın oyları tarafından seçilen Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı. Cumhurbaşkanına itibar etmek bir Vali'nin temel görevidir. Bunu yaptığımda ben AK Partili mi oluyorum? Benim siyasi görüşümün AK Parti olup olmaması önemli değil, Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olsa Manisa'ya gelse aynı itibarı ona da gösterirdim. Ama insanlar bizi eleştirdi. Ben çoğuna cevap bile vermedim. Canları sağ olsun."

"DEVLETİMİZİN MANİSA'DA ELEKTRİK ALTYAPISINA AYIRDIĞI BÜTÇE VE ÖDENEKLER YETMİYOR"
Manisa'nın en önemli ve en kritik sorunlarından birisi olan elektrik altyapısı Vali Bektaş'ın da gözünden kaçmamış. Yapılan İl Koordinasyon Kurulu toplantılarında yetkililerden elektrik altyapısı ile ilgili raporlar isteyen Vali Bektaş, Manisa'daki elektrik altyapısının çok eski ve dolayısıyla yetersiz olduğunu belgelerle anlattı. Devletin, illere elektrik altyapılarını çözmek için verdiği bütçe ve ödeneklerin Manisa'ya yetmediğini ifade eden Vali Bektaş, Manisa'nın çok hızlı geliştiğini ve bu sorunun ortadan kalkması için siyasetçilere de büyük görev düştüğünü söylüyor. Vali Bektaş'ın Manisa'daki elektrik altyapısı hakkındaki yorumları şu şekilde:
"Ben siyasetçilere genelde söylüyorum. Bizim elektrik altyapımız çok yetersiz. Devletimizin elektrik altyapısına ayırdığı bir bütçe var. Her şehir her yıl elektriğe şu kadar yatırım yapabilir deniyor. İşte o rakam Manisa'ya yetmiyor. Niye? Çünkü biz hızlı büyüyen bir şehiriz. Hızla enerji kullanımımızı arttırdık. Sistemimiz hızla eskidi. Her yer bu şekilde değil. Mesela eski görev yerim Kastamonu böyle değildi. Manisa'ya oranla çok daha yavaş gelişen bir şehirdi Kastamonu. Manisa'da işin bir de sanayi boyutu var. Dolayısıyla enerji tüketimimiz hızla artıyor. Bizim enerji hatlarımızın kapasiteleri de yetersiz kalıyor ve eskiyor. Eskiden o elektrik şebekesinden bir fabrika elektrik çekiyordu ve o ona yetiyordu. Şimdi 10 fabrika var. Kablo elektrik taşımıyor, trafo elektrik taşımıyor. Böyle olunca ne yapmak lazım? Kabloyu ve trafoyu değiştirmek lazım. Bunlarda ciddi paralar demek. Dolayısıyla devletimizin Manisa'da elektrik altyapısına ayırdığı bütçe ve ödenekler yetmiyor. Buna müdahale edilmesi lazım. Geçen sene bir müdahale oldu ve bu kışa rahat bir şekilde girmemize neden olacak düzenlemeler yapıldı. Bu sorunu çözmek için biz de siyasetçiler de uğraşıyoruz. Ama öyle kolay çözülecek bir sorun gibi durmuyor."

VALİ BEKTAŞ'IN EN'LERİ
Vali Bektaş'ın Manisa'da önem verdiği ve seviye yükseltmek istediği üç ana odak noktası var. Sanayi, Turizm ve Tarım. Bu üç ana maddeyi her fırsatta dile getiren Vali Bektaş, Manisa'daki potansiyeli iyi analiz ederek, kendisine bir yol haritası çıkarmış. Bu yol haritasının sonunda Manisa'nın sanayide, turizmde ve tarımda yakaladığı başarı, tanınmış dünya şehirleri ile yarışabilecek seviyeye ulaşacak. İşte Vali Bektaş'ın en fazla önem verdiği projeler:

EN ÇOK İNANDIĞI PROJE
"Kentteki kalıpçılık girişimleri Manisa'yı kalıpçılıkta dünyanın en önemli sanayi şehirlerinden biri haline getirecek. Yol haritamızı yaptık, yolumuza devam ediyoruz. Yeni projeler hazırlıyoruz ve birkaç gün sonra da Portekiz'e gidiyoruz. Dünya'nın en başarılı kalıpçılık ülkesi Portekiz imiş. Ekibimizle beraber orada gözlemler ve analizler yapacağız. Manisa'da inşallah kalıpçılık sanayisinde ciddi bir yükseliş yaşayacak."

EN FAZLA POTANSİYELE SAHİP PROJE
"Manisa'nın önemli turizm odakları var. Biz bunları önemine göre derecelendirdik. Manisa'da 38 tane birinci derecede öneme sahip turizm odağı tespit ettik. Camiler, kiliseler, surlar, mozaikler, antik kentler, figürler, türbeler gibi turizm odakları. Birinci derece turizm odaklarının tüm altyapı sorunlarını masaya yatıracak ve turizm alanında bir sıçrama yapacağız. Şehrimizdeki turizm odaklarını turistlere sunabilecek, onları şehrimize çekebilecek hale getireceğiz. Böylelikle Manisa'nın artık bir turizm potansiyeli oluşmuş olacak. Biz önce tanıtımdan başlıyoruz. Önce altyapı sorunlarını çözmemiz lazım. Turist geliyor, bakıyor ki eksiklikler var, memnun kalmadan gidiyor. Ama biz onların o ziyaretinden memnun bırakırsak tekrar gelirler ve bu sefer daha kalabalık gelirler."

EN ÇOK BAŞARMAK İSTEDİĞİ PROJE
"Organik tarıma verdiğimiz önemi biliyorsunuz. Ovalardaki sulamanın, kapalı devre basınçlı sulama sistemi haline dönüştürülmesi gerektiğini her fırsatta söylüyoruz. Bunlar her biri birbirinden önemli projelerdir. Ama en çok hangisini başarmak istiyorsunuz sorusuna Gediz ile sulama sistemini başarmak istediğimi söylerim. Bu projeye ayrı bir önem veriyorum."

YEPYENİ BİR PROJE: EĞİTİMDE KODLAMA ÇAĞI
"Şimdi yeni bir proje başlatıyoruz. Dünya çocuklara bilgisayar kodlamasını 5 yaşında öğretmeye başlıyor. Biz, Manisa'da 5'inci ve 6încı sınıflarda bu sene bir ön uygulama yapıyoruz. Bütün çocuklarımıza kodlama eğitimi vereceğiz. Arada kabiliyetliler öne çıkacak ve onlara her ilçede bir kodlama atölyesi oluşturacağız. Dünyanın gittiği yoldan biz de gitmeye çalışacağız."

Editör: TE Bilişim