Buket Keleş (28) üniversitede Türkçe öğretmenliği bölümünü bitirdikten sonra KPSS’ye girerek atanmayı bekledi. 2 yıl boyunca atanamayan ve gönlünde polis olmak da yatan Keleş, Polis Akademisi’ne girerek eğitim aldı. 2018’de ilk görev yeri olan İzmir’e atandı. 19 Kasım 2018’de İzmir Adnan Menderes Havalimanı yakınlarındaki bir kontrol noktasındaki görevine gitmek için yolun karşısına geçerken uyuşturucu kullanmış sürücünün kullandığı panelvan tarafından 40 metre sürüklendi. Vücudundaki birçok kemiği kırılan ve beyin hasarı oluşan Keleş, kaldırıldığı hastanede verdiği yaşam mücadelesini 9 gün sonra kaybetti. Memleketi Kırşehir’deki Şehit Hava Pilot Çavuş Ahmet Tozluklu Şehitliği’ne defnedildi.

TELEFONA BAKIYORDU

Hürriyet gazetesinden Burcu Purtul Uçar'ın haberine göre, MOBESE kameralarından aracın ön sol farının yanmadığı, sürücü Sedat Ayverdi’nin ise olay anında elindeki cep telefonuna baktığı tespit edildi. 1,5 ay cezaevinde kalan Ayverdi, avukatının itirazı üzerine tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Mahkeme, 10 Eylül’de verdiği kararda sanığı bilinçli taksirle öldürme suçundan 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme sanığın ehliyetinin 1.5 yıl süreyle geri alınmasına hükmetti.

‘GÖREV AŞKIYLA ERKEN GİTTİ’

Buket Keleş’in kardeşi Murat Keleş (21) ablasının görev yerinde şehit olduğunu, cenazesine bakan yardımcılarının katıldığını ve şehit töreni yapıldığını, ancak SGK’nın Buket Keleş’i şehit kabul etmeyerek “Vazife Malulluğu” belgesini vermemesine isyan etti. Change.org’ta ablasına şehadet belgesi verilmesi için imza kampanyası başlatan Murat Keleş, şunları anlattı:

“Ablam oraya arkadaşlarıyla buluşmaya gitmedi. Görev yeri yolun hemen karşısıydı. Halk otobüsünden inip karşıya geçecek ve görevine başlayacaktı. Kaza, görev mahallinde gerçekleşti. Orası havalimanı yolu polis kapama noktası. Çevirme yapılıyor. Polis kulübesi var. Bizim adımıza Emniyet Müdürlüğü’nün Polis Şehit Gazi Bürosu SGK’ya başvurdu. SGK gönderdiği cevapta görev saatinin 19.00’da başladığını, ablamın ise 18.45’te oraya gittiğini belirterek ablamın şehit kapsamı dışında kaldığını söyledi. Ablam halkın huzurunu ve güvenliğini sağlamak amacıyla kurumunun görevlendirdiği yere görev aşkıyla erken gitti. Hem görev yerine geç gitse tutanak tutulurdu. SGK ‘Niye 15 dakika önce gitti’ diye belgeyi vermiyor. SGK bizi 2 yıldır çok zor duruma soktu. Annem ve babam ablamın acısıyla birçok hastalık sahibi oldu. Bir de bu davalarla uğraşmaları onları perişan etti. Psikolojileri bozuldu.”

Editör: TE Bilişim