İmamın kürsüsünü ayakta tutan 4 sütunun, 4 farklı kıtadaki dönemin yöneticileri tarafından hediye edildiği öğrenildi.


Haber: Eren EKİNCİ


Mimar Sinan'ın Ege Bölgesi'ndeki tek eseri olan ve Selimiye Camii'nin minyatürü olarak yapılan Manisa Muradiye Camii içerisinde bulunan birbirinden farklı renkteki taşların sırrı çözüldü. İnşaatı Osmanlı'nın yükselme dönemine denk gelen cami içerisindeki sütunların 4 kıtadan getirilen taşlar ile yapıldığı öğrenildi.

Mimar Sinan'ın Ege Bölgesi'ndeki tek eseri olarak yapılan Manisa Muradiye Camii içerisinde bulunan ve ziyaretçileri hayran bırakan birbirinden farklı renkteki taşların sırrı çözüldü. Camiye ilk girenlerin cami içerisinde bulunan kürsüyü ayakta tutan 4 sütunun 4'ününde farklı olması göze çarparken, taşların 4 farklı kıtadan getirildiği öğrenildi. Manisa Muradiye Cami, dünyanın her tarafından gelen turistlerin saygı duyduğu ve binlerce kilometre kat ederek geldiği, Manisa'nın tarihi değeri en yüksek olan yapılarından sadece bir tanesi.

4 KITADAN 4 SÜTUN
Mimar Sinan eseri olması dolayısıyla dünyanın her tarafından ziyaretçi akınına uğrayan ve dönemin ihtişamını yansıtan en önemli yapılardan biri olan Muradiye Camii hakkında açıklama yapan Cami İmamı Mehmet Turgut, "Osmanlı, bir imparatorluk olduğu için fethettiği ya da ziyaret ettiği ülkelerden hatıra amacıyla o yörenin, o bölgenin, o kıtanın sembolü olan taş işlemecilerden birer sütun hediye edilmiş ve bu kürsü yapılmış. Bildiğiniz gibi Muradiye külliyesi, cami, medrese, imarethane, dükkanlar ve iki adet çeşmeden oluşuyor. Külliyenin ana yapısı olan cami, 3. Murad tarafından 1583-1585 yılları arasında yaptırıldı. Öncesinde şöyle biliniyor. Manisa'da Şehzadelik yapan 3. Murad, şehzadelik döneminde burada bir cami yaptırdı. Ancak caminin halka yetersiz geldiğinden dolayı şuan ki mevcut mevcut caminin yapıldığı söyleniliyor. Caminin projesi Mimar Sinan'a ait ancak Mimar Sinan, ilerleyen yaşı sebebiyle inşaat esnasında bulunamadı. Çalışmalarda Mimar Mahmud Ağa ve Mimar Mehmet Ağa görev aldı. Muradiye Camii, Mimar Sinan'ın sadece Manisa'daki değil, batı Anadolu'daki tek eseri. Mimar Sinan her ne kadar ilerlemiş yaşından ötürü bizzat inşaatında Manisa'da bulunamasa da yapı Klasik Dönem mimarisinin gelişmiş özelliklerini ilk görüşte yansıtmakta ve Mimar Sinan'ın eli değdiği anlaşılmaktadır" dedi.

TAM BİR MİMARİ HARİKASI
Tam bir simetri ve geometri harikası olan camide fizik kuralları tamamen hesaplanmış. 432 yıldır ayakta duran camide tek tadilat çalışması boyası hafif solan tavandaki işlemeler olmuş. İlk günkü halini olduğu gibi yansıtan ve Mimar Sinan'ın Ege Bölgesi'ndeki tek eseri olarak yapılan Manisa Muradiye Camii hakkında bilgiler paylaşan Mehmet Hoca, "Mimar Sinan'ın zamanı bildiğiniz gibi Osmanlı İmparatorluğu'nun yükselme dönemine tekabül ediyor. Tarihi değeri yüksek olduğu için bu kürsüyü nadiren kullanıyoruz. Ama dizayna ve yerleştirmeye baktığımızda tam bir simetri ve geometri harikası olduğunu görüyoruz. Kürsünün yeri ses yalıtımı için tam da olması gereken noktada. Eskiden mikrofon olmadığı için sesin herkese ulaşması amacıyla tasarlanmış" ifadelerini kullandı.

432 YILDIR İLK GÜNKÜ HALİNİ KORUDU
Cami içerisinde sermahfilin mermerlerini birbirine tutan ve adına kilit taşı adı verilen 20 santimetrelik mermer taşların tam bir mimari harikası olduğunun altını çizen Cami İmamı Mehmet Turgut, bu taşların tam 432 senedir Muradiye Cami'sini ayakta tuttuğunu ve o taşların yerlerinden alınması halinde camide göçmeler yaşanacağını dile getirdi. 432 senedir Muradiye Camisi'nin ilk günkü halinin korunduğunu dile getiren Mehmet Hoca, "O gördüğünüz kilit taşları sermahfili ayakta tutuyor. Onu oradan aldığınız anda sermahfil tamamen göçer. Aynı zamanda hünkar mahfilini de o kilit taşları ayakta tutmaktadır. Hünkar mahfili Selatin camilerinin hepsinde vardır. Selatin camileri Osmanlı İmparatorluğu döneminde sultanların yaptırdıkları camilere verilen addır. Saray geleneğinde selatin camilerinin yaptırılabilmesi için birtakım koşullar vardır. Öncelikle bir padişahın selatin camisi yaptırması için önemli bir askerî zafer kazanması ve bu zaferle birlikte önemli bir savaş ganimeti ele geçirmesi gerekirdi. Selatin camilerinin yapımına devlet kasasından takviye olmaz, yalnızca padişahın kişisel serveti kullanılırdı. Bu yönleriyle camimiz gerçekten tam bir sanat eseri ve oldukça huzurlu bir ibadethane. Turistler tarafından yoğun ilgi var. Biz de bilgimiz dahilinde bu yapı hakkında bize danışanlara bildiklerimizi paylaşıyoruz" dedi.
Editör: TE Bilişim