CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu’nun açıklamaları şu şekilde;

“Alınan tedbirler sayesinde Türkiye genelinde Covid-19 vaka sayısı azalırken ve normalleşme tartışmaları yapılırken, Manisa’da hasta sayının arttığına ilişkin gelen bilgiler hepimizi endişelendirmektedir.

Covid-19 en fazla görüldüğü Manisa merkez, Akhisar, Turgutlu ve Soma'nın yanında son günlerde Alaşehir ve Sarıgöl ilçelerimizde Covid-19 bulaşan hasta sayısının katlanarak arttığına ilişkin bilgiler gelmektedir. Sarıgöl’de 1-2 olan vaka sayısı, maalesef 30’a kadar yükselmiştir.

Alaşehir ve Sarıgöl ilçelerimizde salgın hastalığın yayılma nedeninin, Uşak-Eşme ilçesinde bulunan ve çok sayıda Alaşehirli ve Sarıgöllü hemşerimizin de çalıştığı bir tavukçuluk firması çalışanlarında çıkan Covid-19 vakalarından kaynaklandığı belirtilmektedir. Sadece Alaşehir ve Sarıgöl değil söz konusu işletmeden kaynaklı Eşme ilçesinde de vaka sayısı artmış ve sorun giderek büyümektedir.

Türkiye genelinde salgının yayılmasının temel nedeni işçilerin toplu çalıştığı maden ocakları, fabrikalar ve sanayi kuruluşlarıdır. Bunu Manisa’da da açıkça görebiliyoruz.

Manisa’da merkezde iki büyük metropol ilçemiz vardır. Şehzadeler ve Yunusemre. Organize Sanayi Bölgelerinin ve büyük sanayi kuruluşlarının bulunduğu Yunusemre ilçemizde covid-19 sayısı çok daha fazladır.

Maden işletmelerinin bulunduğu ve işçilerinin toplu olarak çalıştığı Soma, yine sanayi kuruluşlarının, fabrikaların fazla olduğu Akhisar ve Turgutlu’da hasta sayısı diğer ilçelere göre daha fazladır.

Bu durum Sağlık Bakanlığının “Hayat Eve Sığar Uygulaması”nda da açıkça görülmektedir.

Emekçilerin daha fazla risk altında olduğu gerçeği DİSK’in tarafından yapılan araştırmaya da yansımıştır. İşçiler arasındaki vaka oranı, Türkiye ortalamasından 3,2 kat daha fazladır. Pozitif vakaların Türkiye nüfusuna oranı binde 1,3 iken, sendika üyesi işçilere oranı 4,1’dir.

Manisa’da da durum farklı değildir. Testleri pozitif çıkanların büyük kısmı işçilerdir.

Salgının Türkiye genelinin aksine Manisa’da artması, bilim adamlarının da sık sık dikkat çektiği “ikinci dalga” endişemizi artırmıştır.

Alınan tedbirlerin yeterli olmadığı, alınsa bile ciddiyetle uygulanmadığı, maden işçilerinin, fabrika işçilerinin risk altında olduğu görülmektedir.

Nerede olursa olsun sağlıkları hiçe sayılarak işçi çalıştırılması salgını önlemek için alınan tüm tedbirlerin boşa gitmesi demektir. Çünkü toplu halde çalışan emekçiler hayatın içinde olmaya devam etmekte, evlerinde, işyerlerinde birçok kişiyle temas halindedirler.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak ilk günden beri söylediğimiz gibi bu salgınla mücadelede başarılı olmak için mücadeleye toplumun tüm kesimleri dahil edilmelidir.

65 yaş üstü büyüklerimizi, 20 yaş altı gençleri, çocukları, kronik hastalığı olan vatandaşlarımızı evde kal diyerek korumaya aldık. Fakat çalışmak zorunda olan, evine ekmek götürmek için çırpınan işçiler adeta kaderleriyle baş başa bırakıldı.

Burada görev devlete düşmektedir. Toplu işçi çalıştıran tüm işletmeler, fabrikalar, maden ocaklarında çalışan tüm işçilere test yapılmalı, pozitif olanlar karantinaya alınmalıdır.

İşçilerin sağlığı için gerekli tedbirleri almayan işyerlerinin çalışmasına asla izin verilmemelidir.”

Editör: TE Bilişim