MANİSA Bağcılık Araştırma İstasyonu'nda sofralık üzümler kesilmeye başlandı. Bu yıl bağlarda verimin çok olduğuna dikkat çeken Manisa Bağcılık Araştırma İstasyonu Müdürü Akay Ünal, İran üzümünün ülkeye girişinin bir an önce önüne geçilmesini söyledi. İran üzümünün Türkiye'de satılmasının önlenmesi gerektiğini kaydeden Ünal,"İran üzümünün gümrüklerden Türkiye'ye girişi engellenmelidir. Siyasi boyutu olsun, ihracatçı boyutu olsun bunun kesinlikle engellenmesi gerekiyor. Çünkü bu kendi topuğumuza sıktığımız bir kurşun. Avrupa veya dışarıda elde ettiğimiz pazarların kaybına neden oluyor. Üreticilerimizin üzümlerini daha ucuz fiyata bunu satmaları anlamına geliyor. Geçen sene 5,5 TL fiyatın 2,80'lere, hatta daha aşağılara düşmesinin ana kaynaklarından birisinin dışarıdan üzüm gelmesidir. Bu yıl verimin çok olması nedeniyle İran üzümünün girişinin engellenmesi gerekiyor" dedi.

KALİTEDE ÖNDEYİZ
Türkiye üzümünün dünyadaki en kaliteli üzümlerden biri olduğunun altını çizen Ünal, "İran üzümü ucuz maliyetle üretildiği için ucuz fiyata satılıyor. Bizim ülkemizde girdiler ve maliyet çok yüksek olduğu için maliyetimizde çok yüksek oluyor. Avrupa'ya 5-6 TL ile girersek, İran üzümünün önüne set koyabiliriz. Üreticilerimizin kar edebileceği fiyata üzümlerimizi satabilirsek, İran üzümü veya diğer üzümlerini bizim üzümümüzle rekabet etme şansı yok" d. Manisa'da tahmini üzümü rekoltesinin 328 bin ton olarak belirlenmesiyle ilgili olarak da açıklama yapan Müdür Ünal "Ekipler 3 hafta boyunca araziyi ilmik ilmik inceliyor. Ve buna göre bir rakam belirliyorlar. Bu sene ürünün durumuna göre yüzde 30 civarında bir artış var. Geçen yıl zararlardan dolayı rekoltede düşüş vardı. Bu yıl ise sezon yağışlı oldu. Bazı yerlerde don zararı oldu. Ama genel rekolteyi çok fazla oranda etkilemediğini gördük. Ama afetler, yılın sıcak ve soğuk geçmesi bile bir sonraki yılın rekoltesine direk etki edebiliyor. Bu rakam kesinleşecek diye bir şey yok. Bundan sonra olabilecek bir afet, bir hastalık elbette ürünü etkileyecektir" dedi.Yılın ekolojik şartlarından dolayı üzüm kesimlerinde 10-12 günlük bir gecikmenin olduğunu ifade eden Ünal, bu durumun çekirdeksiz kuru üzüm içinde geçerli olduğunu söyledi. Onun dışında daha erkenci olgunlaşan sofralık üzüm çeşitlerinin bulunduğunu belirten Ünal, "Ticari olarak yetiştirilen Trakya İlkeren üzümü, ülkemizin en erkenci üzümüdür. Yeni çeşit çalışmalarımız sonucunda Trakya İlkeren üzümünden 10-15 gün önce olgunlaşan üzüm çeşitlerimiz var. Bunlar için en kısa sürede tescil için başvurup üreticilerimize kavuşturacağız" dedi.


YENİ ÜZÜMLER İÇİN ÇALIŞILIYOR
Milli koleksiyonda bin 247 tane üzüm çeşidinin bulunduğunu kaydeden Ünal, "Bunun yanında her gün yeni çeşitler buluyoruz. Daha verimli, daha farklı dönemlerde olgunlaşan yeni üzüm çeşitleri elde etmekle uğraşıyoruz. Bunun için 13 bin adet fert içinden seçilmiş 102 tane üzüm çeşidimiz var isme dayalı. Ticari öneme sahip olduğunu düşündüğümüz ürünleri ilimizde ve ülkemizde paylaşacağız. Bu çeşitleri bulduğumuz zaman isim babalarıyla ilgili kamuoyuna başvuracağız" şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilişim