EREN EKİNCİ (ÖZEL HABER)

Suriye'deki savaş ortamı, yaklaşık 5 milyon Suriyeliyi evinden ederken, dünyanın en büyük mülteci gruplarından birisi haline gelen Suriyelilerin Manisa Şehir Çöplüğü'ndeki yaşam mücadelesi yürekleri dağladı. Çöplüğe kurdukları barakalarda yaşayan, düşük ücretle ve iş güvenliği olmadan çöplükte çalıştırıldıkları iddia edilen bu mültecilerin sprey boya ile çadırların üzerine yazdıkları, ?Evimi özledim', ?Savaş bitsin', ?Bu nasıl hayat?', ?Allah'ım cennet gerçekten var mı?' gibi sözler ve şiirler sığınmacıların çektiği acıları gözler önüne serdi. Sığınmacıların çöplükteki yaşam mücadelesi akıllara şu soruyu getirdi; Suriyeliler, misafir mi, göçmen mi, yoksa mülteci olarak mı isimlendirilmeli?

MANİSA Şehir Çöplüğü'nde sokak hayvanlarının bile hastalık kaptığı bir ortamda yaşam mücadelesi veren sığınmacılar zor şartlarda çalıştırılıyor. Ucuz iş gücü ve seçme şansı olmayan mültecileri çalıştıran taşeron firma ve diğer tüm yetkililer ise bu duruma göz yumuyor. Çöplük içerisinde yaşayan, yemek yiyen, çocuklarını büyüten mültecilerin barakalarına spreyle yazdıkları grafitiler (duvar yazısı) ise durumu özetler nitelikte. Grafitilerde; , ?Bu nasıl hayat?', ; ?Evimi özledim', ?Savaş bitsin', ?Allah'ım cennet gerçekten var mı?' yazıları durumu gözler önüne seriyor.

UCUZ VE KAÇAK İŞÇİLER
Geçtiğimiz yıllar içerisinde Manisa Şehir Çöplüğünde, metan gazı sıkışmasından ve çeşitli nedenlerden ötürü yangınlar meydana geldi ve gelmeye de devam ediyor. Çöplüğün ihalesini uzun yıllardır tek başına yürüten taşeron firma hakkında daha önceden ?İşçilerin can güvenliği' olmadığı gerekçesiyle soruşturma açılmıştı. Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen çöplüğün işletmesini yapan taşeron firma, işçilerin güvenliğini sağlamak yerine ucuz işçi gücü olan Suriyeli mültecilere yöneldi. Mültecilerin çöplükte barınmalarına da müsaade eden firmanın, mültecileri sigortasız ve kaçak olarak çalıştırdığı mahalle halkı tarafından iddia edildi. Kaçak işçi çalıştırmanın cezası ise oldukça fazla.

YASAKLARIN ARKASINDA GİZLENEN OLAYLAR VAR
Turgut Özal Mahallesi sakinleri ise yaşanan bu olaylardan İnsan Hakları Komisyonları dahil birçok yetkilinin haberinin olduğunu ve rant kaygıları ile hareket edildiğini dile getirdiler. Savaşın, zorunlu göçe maruz bıraktığı insanlar üzerinden nemalanmak isteyenleri kınayan mahalle halkı, İnsan Hakları Kurullarını bu olayı soruşturmak üzere göreve çağırdı. Çöplüğe girişlerin yasak olduğunu dile getiren mahalle halkı, yasakların arkasında gizlenen olayların olduğunu ve basın ile Sivil Toplum Kuruluşlarının çöplüğe girme yetkisi olması gerektiğini söyledi.

"BU DRAMI GÖRMEZDEN GELMEYİN !"
Çöplükte çalıştırılan atların ardı sıra ölmesi üzerine Manisa Şehir Çöplüğü'ne giderek atların bakım ve tedavisini üstlenen Manisa Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Reyhan Elbirliler de sığınmacıların kötü koşullar altında yaşadıklarını gördü. Bu durumun acilen incelenmesi gerektiğini söyleyen Elbirlliler, çöplüğe girişlerin yasak olmasını eleştirdi. Elbirliler, konuşmasında; "Gelişmişlik ve modernlik, görünür yerlere güzel binalar, süslü parklar yapmak değildir. Ahlaki gelişmişlik bu tür yerlerde çalışan ve yaşayan canların hayvan olsun insan olsun koşullarıyla değerlendirilir. Buradaki dramı daha ne kadar görmezden geleceksiniz?" dedi.

ÇOCUK İŞÇİLER RİSK ALTINDA
Çöplükte çalışan mültecilerin yaşları 16 ile 45 arasında değişiyor ve tahmini olarak 20 mülteci aile çalışıyor. Mültecilere dair yapılan araştırmalarda ortaya çıkan sonuçlara göre; mültecilere ve özellikle onların çocuklarına insanca yaşayacakları bir ortam sunulmaz ise o çocuklar şiddet sarmalına kapılıp daha büyük bir toplumsal sorun olarak gündeme geliyor. Bu nedenle, Suriyeli çocukları Türkiye'nin sorunu olarak ele almak gerekiyor. Her 4 çocuktan 3'ünün ailesinden birisini kaybettiği, her üç çocuktan birinin fiziksel şiddete uğradığı ve her üç çocuktan ikisinin ailesinden birisinin fiziksel şiddete uğradığını gördüğü gibi vahim bir tablo var karşımızda. Bu çocukların ve ailelerinin rehabilite edilmesine yönelik adımlar atılmalı. Yaşam standartları gözden geçirilmeli. En son Türkiye gündemine yerleşen ve Avrupa'ya irtica etmek isteyen Suriyeli ailenin bebeği Aylan'ın, sahildeki son görüntüsünün benzerinin Manisa'da yaşanmaması için bu durumun irdelenmesi gerekiyor.






Editör: TE Bilişim