Yılda yaklaşık 30 bin kişinin ziyaret ettiği bölgede 16 yıldır çalışma yapan Prof. Dr. Tuncer Demir, Kula Peribacaları'nın Kapadokya'ya rakip olabileceğini söyledi.

Ülkenin ilk jeoparkının bulunduğu Kula'da, 80'den fazla volkan konisinin yanı sıra ziyaretçilerin ilgisini çeken peribacaları da bulunuyor. Kula'ya 16 kilometre uzaklıktaki Burgaz Mevkiinde yer alan ve koruma altında olan Kula Peribacaları, ücretsiz olarak gezilebilirken ziyaretçilerine de hayran bırakıyor. Birçok ziyaretçi Kula Peribacaları'nı ilk kez duyduğunu ve Ege Bölgesi'nde peribacası olduğunu bilmediğini söyledi. Yakınları ile birlikte alanı gezen ziyaretçilerin yanı sıra en güzel kareyi yakalamak isteyen fotoğrafçılar ve yer bilimciler de Kula Peribacalarını mesken tuttu. Türkiye'nin birçok yerinden öğrenciler ve yerbilimciler alanı gezerek, Kula Peribacalarını ve volkanik araziyi görme fırsatı yakaladı. İzmir'den gelen Nurten ve Bünyamin Tür çifti, burayı çok beğendiklerini belirterek, herkesin görmesi gerektiğini söyledi.

Kula Belediyesi'nin kurduğu Jeopark Merkezi'nde turizm işletmecisi Ali Karataş, "Kula Volkanik Jeoparkı, Türkiye'nin ilk ve tek jeoparkıdır. İlk olarak 1.2 milyon yıl önce ilk volkan patlamaları yaşanmış. Daha sonra da üç evre halinde devam etmiş ve en son 10-12 bin yıl önce patladığı tahmin ediliyor. Bu alan jeopark sertifikası aldıktan sonra sadece Türkiye'de değil, dünyada da ilgi çekmeye başladı. Sonbahar ve ilkbahar aylarında ziyaretçiler geliyor. Bunun için turizm tanıtım çalışmaları yapıyoruz" dedi.

Jeopark alanına gelenlerin en son patlayan volkanın küllerini ve dikkat çeken peribacalarını görebileceklerini dile getiren Karataş, 300 kilometrelik bir alanın turizm potansiyeli olduğunu aktardı.

Jeopark merkezinde çalışan jeofizik mühendisi Yiğit Karakuzu, jeofizik anlamda Kula Peribacaları'nın güzelliğinin dikkat çekti. Kula Peribacaları'nın bölgedeki volkanik olaylardan çok daha önce oluştuğunu belirten Karakuzu, "Turistlik anlamda jeopark alanında en çok turist çeken yer peribacaları. Yılda yaklaşık 30 bin ziyaretçi çekiyor" dedi.

ÜSTÜ AÇIK LABORATUVAR GİBİ

Bölgede İngiliz ve Hollandalı yerbilimcilerle birlikte 16 yıldır çalışma yapan Akdeniz Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncer Demir, "Bu bölgenin evrimi üzerinde çalışma yapıyoruz. Çalışmalar devam ediyor. Bu bölge yerbilimleri açısından üstü açık laboratuvar gibi. Yer tarihinin yaklaşık olarak 24 milyon yıllık arşivi orada. Kapadokya bölgesindeki peribacaları volkanik küllerin üzerinde gelişmiştir. Kula bölgesi volkanik, ama oradaki peribacalarının volkanizmayla alakası yok. Kula'da peribacaları akarsuların günümüzden 14-15 milyon yıl önce biriktirmiş olduğu alüvyon depolar içinde gelişmişlerdir. Kula'daki peribacalarının evrimi devam ediyor. Hızla oluşup, hızla yok oluyorlar. Bir süreklilik var. Peri bacaları oluşuyor, yıkılıyor ve yerine yenisi gelişiyor" dedi. Kapadokya'da peribacalarının şapkaları volkanik malzemeden oluşurken, Kula'da peribacalarının şapkalarının çimentolaşmış çakıl ve kum depolarından oluştuğunu aktaran Prof. Dr. Demir, bölgede 1 milyon 200 bin yıl önce volkanizmanın faaliyete geçtiğini anlattı.

O DÖNEMİN İKLİM KOŞULLARI BELİRLENECEK

Prof. Dr. Demir, 2014 yılında bölgede Anadolu'da insanlık tarihine ait en eski el ürünü olan 500-600 bin yıl öncesine ait keskinin bulunduğunu da belirterek, "Büyük Menderes vadisinde bulunmuştu. Arkeolojik bir kazı yapmamıştık. Tesadüfen akarsuyun biriktirdiği depoların içinde insan el ürünü olan bir keski bulduk. Bunun da yaş tayinini yaptık. Çok önemli bir bulgu oldu. Çalışmalar devam ediyor. O dönemlerdeki iklim koşullarını araştırıyoruz. İnsanların neden burayı tercih ettiğini ortaya çıkaracağız. İklim, bitki örtüsü, hangi tür canlıların yaşadığına yönelik çalışmalarımız devam ediyor" dedi.

KAPADOKYA'YA RAKİP OLABİLİR

Bölgenin önemli bir turizm potansiyeli olduğunu aktaran Prof. Dr. Demir, hem Türkiye'nin en genç volkanik arazisi olması nedeniyle, hem de bölgenin yer bilimi arşivi özelliği taşıması dolayısıyla dikkat çektiğini kaydetti. Prof. Dr. Demir, "Turizm açısından Kapadokya'ya rakip olabilir. Kula'daki peribacaları başka bir kökenden oluşuyor. Kapadokya'daki gibi tipik volkanizma üzerinde değil. Yer tarihi açısından yaklaşık 30 milyon yıllık arşiv özelliği taşıyor. Sahada birçok volkanizma meydana gelmiş. Volkanlardan çıkan lavlar katılaşmış, volkanik kayaçlar oluşmuş. Volkanik kayaçlar sahayı aşınmadan korumuş. Türkiye'nin en genç volkanı var orada. Orada 3 bin yaşında, 1 milyon 250 bin yaşında, 70 bin yaşında, 350 bin yaşında volkanizma da var. Yer bilimleri açısından hareketli bir saha. Yer bilimleri ve doğa bilimleri açısından çok önemli bir sahadır" diye konuştu.

Editör: TE Bilişim