TÜRKİYE Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği (TÜSKOOP-BİR) Genel Başkanı Halis Uysal, Birleşmiş Milletler'in (BM) hazırladığı su raporuna göre Türkiye'nin 2025 yılında su sıkıntısı çekeceğini ve özellikle Ege ve Akdeniz Bölgesi'nde büyük kuraklık yaşanacağını söyledi. Uysal, ülkede yaşanan su sorunun kurulacak olan Milli Su Konseyi ile su kullanımının tasarrufu sağlanarak giderilebileceğini kaydetti.


TÜSKOOP-BİR Genel Başkanı Halis Uysal, Türkiye su zengini gibi gözükse aslında bu bakımdan fakir bir ülke olduğunu vurgulayıp, "Tarihte su ve kuraklık sebebiyle nasıl göçler başladıysa, önlem alınmazsa aynı şekilde bir göç dalgası yine başlayacak. Bu benim fikrim değil. Su uzmanları bunu söylüyor. Türkiye'deki su sorunu Ortadoğu sorunları ve ülkede yaşanan siyasi krizlerden daha büyük. Bilim adamları ilk olarak 2050'den başladı, 2025'e kadar indiler. Özellikle de Türkiye'nin Ege ve Akdeniz Bölgesi'ni işaret ediyorlar. Bu iki bölgede büyük kuraklık olacağını söylüyorlar" dedi.


"MİLLİ SU KONSEYİ KURULMALI"


Türkiye'de su tasarrufu önlemlerinin alınması gerektiğine dikkat çeken Uysal, aksi takdirde Türkiye'yi kötü günlerin beklediğini söyledi. Ülkede her platformda su sorununun konuşulması gerektiğini vurgulayan Uysal, "Su sorunun tek çözümü ve çaresi ise Milli Su Konseyi'nin kurulmasıdır. Suyu bu konsey ile idare etmemiz lazım. Bundan 10 gün evvel ABD ve Fransa'da kuraklık endişesi ile küresel ısınma imzaları altında görüşmeler yapıldı ve önlemler alındı. Türkiye'de ise bu çalışmalar yetersiz" diye konuştu.


"TARIMA AÇIK SULAMA DEVRİ SONA ERMELİ"


Uysal, Türkiye'deki su rezervleri hakkında bilgiler de verip şunları söyledi:


"1970 yılından beri Türkiye'nin su rezervi 112 milyon metreküp. Bunun 95 milyar metreküpü göletler, barajlardan. 17 metreküpü ise yer altı suyundan oluşuyor. Bu suyun yüzde 11 sanayide, yüzde 15 içme suyunda kullanıyoruz. Yüzde 74'ünü ise tarımda kullanıyoruz. O zaman ne yapılması gereken tarımı kontrol altına almak. Damla sulamaya geçmek ve her bölgenin su rezervlerini çıkarmak gerek. Bölgelerin kaç ton suyu, ne kadar arazisi varsa hepsi belirlenmeli. Ürüne göre değil suya göre ürün deseni çıkarılmalı. İspanya'da tıpkı büyükşehirlerde uygulanan akıllı su sayacı gibi arazi sahiplerine kart veriliyor. Arazinin yapısına göre fazla su vermiyorlar. Bizde ise bu kontrol yok. Adam kafasına göre tarlasını suluyor. Suyu açıkta hovardaca kullanıyoruz. Açıkta su kullanımının yüzde 60 kaçağı var ama damlama sulama da bu yok."
Editör: TE Bilişim