Türkiye, Mersin'de vahşice öldürülen Özgecan Aslan cinayetinin ardından, Manisa'da işitme engellilerin karıştığı cinayet ile ikinci bir şok yaşadı. Gün geçtikçe yaşanan bu olaylar özellikle kadınlar olmak üzere vatandaşlar arasında korku ve paniğe sebep oldu. Manisa'nın Akhisar ilçesinde meydana gelen vahim cinayetin aydınlatılmasında büyük başarı gösteren Tayfur Erdal Ceren, olayın detayları hakkında gazetemize açıklamalarda bulunarak, "Ben isterim ki kadın cinayetleri hiç yaşanmasın. Ama bunlar maalesef yaşanıyor. Ben bu durumdan çok rahatsız oluyorum. Biz kadınlarımızın her zaman yanındayız. Onları koruyan bir gücüz. Böylesi olayların suçlularını yargıya teslim etmek benim görevimdir" dedi.

Manisa'nın Akhisar ilçesinde yaşanan vahim olay sırasında yıllık iznini kullanmakta olan Müdür Ceren, olayı duyar duymaz uçağa binip olay yerine geçtiğini söyledi. Gerçekleşen cinayetler için ?Manisa'daki en vahim olaylardan birisi' yorumunu yapan Ceren, tarafların işitme ve konuşma engelli olmasını çok şaşırtıcı bulduğunu belirtti. Müdür Ceren, basın yayın kuruluşlarında Sessizler Cinayeti, Sessiz Çığlık, Sessizlerin Öfkesi gibi isimlerin takıldığı bu cinayet için, zanlıların işitme engelli olmasının cinayetin çözülmesini zorlaştırdığını dile getirdi.

OLAYIN AYRINTILARI
Cinayet soruşturmasına Manisa ve çevre illerdeki kayıp kızların başvuruları ile başladıklarını dile getiren Müdür Ceren, eğer netice alınmaması halinde tüm Türkiye genelinde araştırma yapacaklarını belirtti. Yaptıkları operasyon hakkında bilgi veren Müdür Ceren, "Yaptığımız analizler ve araştırmalar sonucu daha önceden Akhisar'a geldiğini öğrendiğimiz İzmir Seferihisar'daki kayıp bir kızımızı tespit ettik. Tüm delilleri bulduktan sonra cinayete odaklanmaya başladık. Gerekli başvurular yapıldı, arama kararları alındı ve araştırmaya başladık. Araştırma süreci devam ederken bir de kayıp bir erkeğin olduğunu fark ettik. Bu konuyu da araştırmak üzere ele aldık. Ama bu erkek cinayetini ilk başta sormadık. Önce genç kızın öldüğü sıcak cinayeti çözmek istedik. Elimizde bir veri olsun daha sonra diğer cinayete yoğunlaşmak istedik ve araştırmalara başladık. Sorgu sırasında polis ekiplerimizin özenli çalışmaları sonucu, şüpheli kızın çelişkili ifadeleri olduğunu fark ettik. Bunun üzerinden sorgulamayı devam ettirdik. Arkadaşlarımız profesyonel bir sorgu yaptılar. Sorgulamanın tüm teknikleri uygulandı ve önce anne 2 gün sonra da zanlı genç kız olayı itiraf ettiler. Biz bu bilgileri aldıktan sonra sorgu sırasındayken kaybolan erkek cinayeti üzerine gittik bu sefer. ?Çareniz yok bunu da söyleyeceksiniz, bu kişi de sizin gösterdiğiniz alanda kayboldu, sizin bu olayla bağlantınız olduğunu biliyoruz' deyince şüpheliler çözüldü ve her şeyi itiraf ettiler. Savcımız bu konunun yakından takipçisi olarak her aşamada polis arkadaşlarla beraberdi. Operasyon, savcının talimatı ile birlikte yürüdü" dedi.


"GÖREVİMİZİ YAPTIK"
Sözlerine ?Bu cinayeti işleyenler insan olamaz' diyerek başlayan Müdür Ceren, soruşturmanın çözülmesinde güvenlik kameralarının öneminden bahsetti. Türkiye'de, öldürdükten sonra yakma girişimlerinin genelde ıssız alanlarda yapılması, kameraların caydırıcı etkilerini gözler önüne seriyor. İstanbul'da ve diğer illerde çalıştığı süre boyunca birçok olayı aydınlattığını ifade eden Ceren, "Bu soruşturmanın sonuçlandırılmasında güvenlik kameralarının etkisini göz ardı edemeyiz. Bu cinayeti çözdüğümüz için hem meslektaşlarımızdan hem devlet amirlerinden çok olumlu tebrikler aldık. Bunların yanı sıra vatandaşlarımızdan güzel yorumlar aldık. Emniyetimizi arayıp teşekkür eden bayanların sayısı oldukça fazlaydı. Biz onlara görevimizi yaptığımızı söyledik. Bu arada Manisa Valimiz Erdoğan Bektaş'a da kararlı duruşundan dolayı teşekkür etmek isterim. Valimize bu cinayetle ilgili sürekli bilgi aktardım. Bu konuyu kendisi yakından takip etti. Ben açıklamamı Vali Bey'in talimatı ile yaptım. Kamuoyunda yalan yanlış şeyler söylenmeye başlayınca, insanlar yazdıkları senaryoya kendileri inanmaya başlıyorlar. Bilgi kirliliği olmaması ve doğru bilgileri aktarmak adına biz de açıklama yaptık" diye konuştu.

KADINLARA ÇAĞRIDA BULUNDU
Manisa'daki kadınların koruyucusu olacağının sözünü veren Müdür Ceren, kadınlar öldürüldüğünde oldukça rahatsız olduğunu söyledi. Kadın cinayetleri hakkında açıklama yapan Ceren, "Ben isterim ki kadın cinayetleri hiç olmasın, ama bunlar yaşanıyor. Ben bu durumdan çok rahatsız oluyorum. Biz kadınlarımızın her zaman yanındayız. Onları koruyan bir gücüz. Devletin bir kurumu olarak, polisin kadınlarımızı koruduğunu bilmelerini isterim. Bu konuda kararlıyız. Eskiden polise şikayet başvurusu olduğunda memurlar arayı bulmak için ?Kocandır, sever de döver de, Hadi barışın' tarzı yorumlar yapıyorlardı. Şimdi bunu yapmaları mümkün değil. Ben böyle bir şeye asla müsaade etmem. Her türlü işlemi yaparız. Kadınlarımız korkmasın. Korkan kadınlarımız da gelsin polise başvursun. Emniyet müdürlüğümüzün kapıları, tüm kadınlarımıza açıktır" dedi.

"SUÇU ÖNLEYEBİLMEK VARKEN ÖNLEYEMEMEK BENİ RAHATSZI EDİYOR"
Şu anda uygulanmakta olan güvenlik yasasının yetersizliğine değinen Müdür Ceren, suç olduğunu bildiği halde delil yetersizliği sebebiyle önleyemediği olaylar hakkında rahatsızlığını dile getirdi. Müdür Ceren yeni çıkacak olan iç güvenlik paketinin suiistimal edilebileceğinin de altını çizerek suçun önlenmesi noktasında işe yarayacağını belirtti. Ceren yaptığı konuşmasında, "Daha önce, kuvvetli şüpheyle adli dinleme ve takip yapabiliyorduk. Şu anda böyle bir hakkımız yok. Şahısların gözaltına alınma sürelerinden daha önemli bir konu bu. Bizim narkotik şube ile yürüttüğümüz takiplerle ilgili onlarca dosyamız reddediliyor. Eski haklarımız olmadığı için, çete, grup gibi bu işi yapanları bilmemize rağmen adliyeyi inandıramadığımız için delil isteniyor ve olaya müdahale edemiyoruz. Çıkacak güvenlik paketinin bazı etkileri olacaktır muhakkak. Bu paketi suiistimal etmek isteyenler de olacaktır. Uygulama esnasında göreceğiz. Mesela olay yerine gidiyorsun, orada sıkıntı çıkacağını biliyorsun ama yasalara göre olay çıkmadan bir şey yapamıyorsun. Elin kolun bağlı. En azından şimdi olay çıkarabilecek kişilerle ilgili bir tedbir alma şansın olabilecek. Bizim olayları sonuçlandırmamız, bize verilen yetkiyle doğru orantılıdır. Şu ana kadar Manisa'da 15'e yakın takip kararımız ret edildi. Ben kanun ne ise ona uyarım ama zararı halkımız görüyor. Bunu önleyebilmek varken önleyememek de beni rahatsız ediyor. " şeklinde konuştu.





Editör: TE Bilişim