AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, özellikle küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle birlikte sıklığı, etki alanı ve şiddeti artan kurak periyotların etkilerini asgari seviyeye indirmek için su arzının artırılmasına ve su talebinin kısıtlanmasına yönelik projeler hayata geçiriliyor.

Su arzının artırılması için barajlar, hidroelektrik santralleri ve göletler inşa eden Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, son yıllarda çok sayıda da yer altı barajı projesi yürüttü.

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan "Yeraltı Suyu Suni Besleme ve Yeraltı Barajları Eylem Planı" kapsamında bugüne kadar İzmir, Manisa, Çankırı, Konya, Bursa, Eskişehir, Antalya, Kütahya, Balıkesir, Nevşehir, Kayseri, Niğde, Malatya ve Kayseri gibi şehirlerde 41 proje hayata geçirildi. Bakanlık, 2023 yılına kadar 200'e yakın yer altı barajını tamamlamayı hedefliyor.

KAMULAŞTIRMA MALİYETİ DE BUHARLAŞMA ORANI DA DÜŞÜK

Yer altı barajları, yüzey sularının yer altı suyuna iletilmesi, böylece yer altı suyunun rezerv ve kalite açısından korunması ve özellikle temiz içme suyu sağlanması amacıyla, topoğrafyanın ve jeolojinin uygun olduğu yerlerde inşa ediliyor.

Bu barajların inşaat ve kamulaştırma maliyetleri, yer üstünde yapılan klasik barajlara oranla daha düşük oluyor, ayrıca buharlaşma oranı da düşük kalıyor.

Özellikle alüvyon tabanlı vadilerde yapılabilen barajlarla küçük çaplı sulamalarla köyler ve beldelerin içme suyu ihtiyacını karşılamaya yetecek miktarda yer altı suyu depolamak mümkün oluyor.

YER ALTI BARAJLARI NASIL YAPILIYOR?

DSİ 2. Bölge Müdürlüğü Jeoteknik Hizmetler ve Yeraltı Suları Şube Müdürü Adem Sömer, AA muhabirine, barajların boşa akan suların gövde sistemiyle kontrol edilerek etkin kullanılması için inşa edildiğini söyledi.

Yer altı sularının, içme sularının bir kısmının buradan sağlanması nedeniyle stratejik olduğunu belirten Sömer, yer altı barajları ve yer altı sularını suni besleme çalışmalarının da bu nedenle hayati önem taşıdığını ifade etti.

Sömer, yer altı barajlarının suyu tutabilecek jeolojik yapıların olduğu bölgelerde kurulduğunu dile getirerek, "Kurulmadan önce sondajlar, jeolojik ve jeoteknik çalışmalar yapılır. Burada alüvyon taban olması, suyun birikmesi açısından önemli. Bölgenin özellikleri ortaya konulduktan sonra ne kadar su depolanabileceği hesaplanır. Önüne 'geçirimsiz perde' denilen set yapılır. Bu setle arkada suyun birikimi sağlanır. Daha sonra bu biriken su, sondaj ya da havuz sistemiyle bir depoya basılır ve oradan da sulama sistemine verilerek kullanıcıya ulaştırılır." diye konuştu.

Sömer, bölge müdürlüğünün sorumluluk sahasındaki İzmir, Manisa ve Uşak'ta 16 yer altı barajı projesi yürütüldüğünü, bunlardan 10'unun tamamlandığını bildirdi.

"YER ALTI SUYUNUN SEVİYESİ 10 METREYE YAKIN YÜKSELDİ"

Kiraz ilçesindeki Suludere yer altı barajının da bu yıl içinde tamamlanacağını belirten Sömer, şunları kaydetti:

"55 bin metreküp su biriktirme hacmi var. Dolup boşalacağı için 1 yılda burada 100-150 bin metreküp su kullanılabilecek. Bu sular, tarımın çok yoğun olduğu Küçük Menderes havzasında sulama amaçlı kullanılacak. Suludere Mahallesi'nde 410 dekar alan buradan biriktirilen suyla sulanabilecek. Daha önce kuyularla sulama yapılıyordu. Yer altı su seviyesi çok düşmüştü. O yüzden böyle bir sistem düşünüldü. Küçük Menderes havzasında yer altı su seviyeleri yaklaşık 10 yıl önce 40-45 metredeyken bugün 90-100 metrelere geldi. Su aşırı çekildiğinden su oranı çok azaldı. Yer altı suyunun desteklenmesi gerekiyor. Bu tür projelerle yer altı sularının daha fazla beslenmesine çalışılıyor. Tire Eğridere'de biten bir projemiz var. Orada bu yıl 6 milyon metreküp civarında suyu yer altına süzdürdük. Yer altı suyunun seviyesi 10 metreye yakın yükseldi."

"RAHAT RAHAT EKİP BİÇİYORUZ"

Tire ilçesine bağlı Eğridere Mahallesi'ndeki proje, bölgedeki yer altı suyu seviyesini artırdı.

Bölgede yoğun olarak silajlık mısır üreten çiftçilerin projeden memnuniyetini dile getiren Gökçen Sulama Kooperatifi Başkanı Mustafa Küreli, "Projeden önce su kaynakları kesilme noktasına gelmişti. Bu gölet oluştuktan sonra rahatça sulamamızı yapıyoruz. Yer altı suları yükseldiğinden kuyuda kesilme korkusu kalktı. Rahat rahat ekip biçiyoruz. Su ne kadar bol, ürün o kadar güzel." dedi.

Bölgede çiftçilik yapan Necmettin Malkoç ve Mustafa Türkoğlu da kurak dönemlerde tarım arazilerini kuyudan çektikleri suyla suladıklarını, yer altı suyu seviyesini artıran proje sayesinde su sıkıntısı yaşamadıklarını söyledi.

Editör: TE Bilişim