Göç, Yörükler için bir yaşam biçimi ve yılda iki kez gerçekleştirdikleri mekan değişikliğinden çok öte anlama sahip.

Yörükler için göç yazın yüksek rakımlı dağlarda, kışın ise nispeten daha sıcak bölgelerde süren bir yaşam döngüsü. Kadınlar, çocuklar, sürüler ve çoban köpekleriyle gidilen yüzlerce kilometre yol...

Her yıl önce dağlara sonra ovaya dönen göçerlerin bir grubu da havaların soğumasıyla yine yola koyuldu. Yazı Eğrigöz Dağı çevresinde geçiren Karakeçili Yörükleri, yanlarında sürüleri, çocukları ve yazın biriktirdikleri anılarıyla her gün 15 kilometre yürüyerek kışı geçirecekleri yere ulaşmaya çalışıyor.

Manisa'nın Salihli ilçesine bağlı Ortaköy Mahallesi'nde kışlayacakları yere varmaya çabalayan Yörükler, tüm güçlüklere rağmen yolculuğun bir an önce bitmesi için gün sayıyor.

Manisa'nın Demirci'ye ulaşan Karakeçili Yörüklerinden Uslu ailesi, akşam olunca ilerledikleri güzergahta uygun bir yer bularak konaklama hazırlığı yapıyor.

Konaklayacakları alanda yaptıkları ilk iş, küçükbaş hayvan sürüsünün etrafını telle çevirip onlar için bir ağıl oluşturmak. Daha sonra etraftan topladıkları kuru odunlarla ateş yakarak akşam yemeklerinin hazırlığı başlıyor.

Koyun sürüsünü koruyan çoban köpekleri ise kurt tehdidine karşı ağıl başında nöbet tutuyor.

Günün yorgunluğunun ardından odun ateşinde çay demleyen Karakeçili Yörükleri için en keyifli an ise gecenin ayazını kıran ateşin başında türküler söylemek.

Günün ilk ışıklarıyla kahvaltısını yapan Karakeçili Yörükleri, konakladıkları yerden toplandıktan sonra yeniden yollara düşüyor.

Yaklaşık 240 kilometrelik zorlu yolculuğun ardından Salihli'ye ulaşacak Uslu ailesi, soğuk kış dönemini burada geçirdikten sonra baharın ilk günlerinde yeniden serin yaylalara ulaşmak için yola çıkacak.

"Bu dağların kokusunu almadan yapamıyoruz"

Karakeçili Yörüğü 54 yaşındaki Himmet Uslu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çobanlığı anne ve babasını yalnız bırakmamak için tercih ettiğini belirtti.

Onları bir başlarına yalnız bırakmaya içinin el vermediğini dile getiren Uslu, "Bu meslek sayesinde çok yer gördüm, hayatı öğrendim, çok dost edindim. 23 gün önce Emet Eğrigöz Dağı'ndan yola çıktık. Zor anlarının çok olduğu bir gelenek ama yememiz, içmemiz ve kazancımız bu işten olduğu için bu dağların kokusunu almadan yapamıyoruz. Biri öğretmen, diğeri mühendis olan çocuklarıma göçerlik geleneğini aktarmak istiyorum." diye konuştu.

Her yıl atalarının göç yolu olan bu güzergah üzerinden gidip geldiklerini belirten Uslu, mayıs ayı sonunda ayrıldıkları evlerine dönmenin heyecanını yaşadıklarını ifade etti.

Göç yolunda kendilerini en çok soğuğun zorladığını anlatan Uslu, "Bir de ansızın gelen ölüm var. Örneğin önceki yıllarda göç yaptığımız yıllarda Eğrigöz Dağı'ndan hareket ettiğimizde babaannemi kaybettik. Ulaşım ve araç olmadığı için onu Eğrigöz Dağı'nda toprağa verdik. Mezarı orada, her gittiğimizde mutlaka kabrini ziyaret eder dua ederim." ifadelerini kullandı.

Göç, Yörükler için bir yaşam biçimi ve yılda iki kez gerçekleştirdikleri mekan değişikliğinden çok öte anlama sahip.

Yörükler için göç yazın yüksek rakımlı dağlarda, kışın ise nispeten daha sıcak bölgelerde süren bir yaşam döngüsü. Kadınlar, çocuklar, sürüler ve çoban köpekleriyle gidilen yüzlerce kilometre yol...

Her yıl önce dağlara sonra ovaya dönen göçerlerin bir grubu da havaların soğumasıyla yine yola koyuldu. Yazı Eğrigöz Dağı çevresinde geçiren Karakeçili Yörükleri, yanlarında sürüleri, çocukları ve yazın biriktirdikleri anılarıyla her gün 15 kilometre yürüyerek kışı geçirecekleri yere ulaşmaya çalışıyor.

Manisa'nın Salihli ilçesine bağlı Ortaköy Mahallesi'nde kışlayacakları yere varmaya çabalayan Yörükler, tüm güçlüklere rağmen yolculuğun bir an önce bitmesi için gün sayıyor.

Manisa'nın Demirci'ye ulaşan Karakeçili Yörüklerinden Uslu ailesi, akşam olunca ilerledikleri güzergahta uygun bir yer bularak konaklama hazırlığı yapıyor.

Konaklayacakları alanda yaptıkları ilk iş, küçükbaş hayvan sürüsünün etrafını telle çevirip onlar için bir ağıl oluşturmak. Daha sonra etraftan topladıkları kuru odunlarla ateş yakarak akşam yemeklerinin hazırlığı başlıyor.

Koyun sürüsünü koruyan çoban köpekleri ise kurt tehdidine karşı ağıl başında nöbet tutuyor.

Günün yorgunluğunun ardından odun ateşinde çay demleyen Karakeçili Yörükleri için en keyifli an ise gecenin ayazını kıran ateşin başında türküler söylemek.

Günün ilk ışıklarıyla kahvaltısını yapan Karakeçili Yörükleri, konakladıkları yerden toplandıktan sonra yeniden yollara düşüyor.

Yaklaşık 240 kilometrelik zorlu yolculuğun ardından Salihli'ye ulaşacak Uslu ailesi, soğuk kış dönemini burada geçirdikten sonra baharın ilk günlerinde yeniden serin yaylalara ulaşmak için yola çıkacak.

"Bu dağların kokusunu almadan yapamıyoruz"

Karakeçili Yörüğü 54 yaşındaki Himmet Uslu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çobanlığı anne ve babasını yalnız bırakmamak için tercih ettiğini belirtti.

Onları bir başlarına yalnız bırakmaya içinin el vermediğini dile getiren Uslu, "Bu meslek sayesinde çok yer gördüm, hayatı öğrendim, çok dost edindim. 23 gün önce Emet Eğrigöz Dağı'ndan yola çıktık. Zor anlarının çok olduğu bir gelenek ama yememiz, içmemiz ve kazancımız bu işten olduğu için bu dağların kokusunu almadan yapamıyoruz. Biri öğretmen, diğeri mühendis olan çocuklarıma göçerlik geleneğini aktarmak istiyorum." diye konuştu.

Her yıl atalarının göç yolu olan bu güzergah üzerinden gidip geldiklerini belirten Uslu, mayıs ayı sonunda ayrıldıkları evlerine dönmenin heyecanını yaşadıklarını ifade etti.

Göç yolunda kendilerini en çok soğuğun zorladığını anlatan Uslu, "Bir de ansızın gelen ölüm var. Örneğin önceki yıllarda göç yaptığımız yıllarda Eğrigöz Dağı'ndan hareket ettiğimizde babaannemi kaybettik. Ulaşım ve araç olmadığı için onu Eğrigöz Dağı'nda toprağa verdik. Mezarı orada, her gittiğimizde mutlaka kabrini ziyaret eder dua ederim." ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim