Eğitim Sen Manisa Şube Başkanı Metin Demirel, yaptığı yazılı açıklamada, “Bir taraftan, 25 yaşında, mesleğinin baharında bir öğretmeni kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşarken, diğer taraftan “harekete geçilmesi için daha ne kadar acı yaşanacak?” sorusunun havada kalmasının öfkesini taşıyoruz. Bu ve benzeri her sarsıcı intiharın ardından, “atama bekleyen”, “kadro isteyen”, “baskıdan, tehditlerden uzak biçimde mesleğini hakkıyla yerine getirmeyi arzulayan” öğretmenlerin son notları karşımıza düşüyor. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı ve iktidar sahipleri, inatla ve ısrarla bu ve benzeri durumları “münferit vaka” olarak görmeyi sürdürüyor. Saadet öğretmenin ardından ise Bakan Ziya Selçuk ve MEB, eğitim emekçilerine başsağlığı mesajı dahi yayınlamayarak bu vahim olaya kayıtsız kalabiliyor. Sözün özü, bizler etrafımıza ördüğünüz bu ağları yırtıp atmak isteyen, emeğimizin karşılığını, haklarımızın iyileştirilmesini isteyen eğitim ve bilim emekçileriyiz. İşte bu nedenle her bir öğretmenimizin acısı içimizde büyüyor! Bu nedenle, sağırlaşan kulaklarınıza inat sözümüzü söylemekten geri durmuyoruz. Eğitim Sen olarak, acımızı ve öfkemizi büyüten bu vahim, sarsıcı olay karşısında, başta Saadet Harmancı öğretmenimizin ailesine, yakınlarına ve tüm eğitim emekçilerine başsağlığı ve sabır diliyoruz. Bir daha böylesi bir acının yaşanmaması için herkesi sorumluluğa ve göreve davet ediyoruz. Bu kapsamda MEB’in derhal harekete geçerek yaşanan bu vahim olayda sorumlulukları olanların tespit edilmesi ve haklarında gerekli işlemlerin yapılması için soruşturma başlatmasını istiyoruz. Ayrıca MEB’in, güvencesiz çalışmanın eğitim çalışanları üzerindeki ve eğitim süreçlerindeki olumsuz sonuçlarını araştıracak bağımsız ve bilimsel bir çalışma başlatmasını, araştırmanın sonuçlarını kamuoyuyla paylaşmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim