Cumartesi gecesi Çapala Mehmet ile Beşiktaş- Trabzonspor maçını izlediğim dün size köşemde aktarmıştım. Müthiş tempolu bir maç olmuştu. Pazar günü öğlene doğru kalktım. Gazetelerimi aldım. Akşama doğru oğlum Gökhan aradı. Manisa FK’nin resitalini konuştuk. Cihat hoca kaybedecek bir senemiz daha yok demiş. Çok doğru demiş. Herkes seneye bu takımı TFF 1.Lig’de görmek istiyor. Ama işimizin zor olduğunu da unutmamak lazım. Bugüne kadar biz çok iyiyiz dedik, Samsunspor geriden gelip liderliği aldı. Artık bundan sonra sakin bir şekilde zirve yarışını sürdürüp Play-off’a en iyi şekilde hazırlanmalıyız. Manisa FK’nin kadrosu rakiplerine göre çok daha kaliteli.

Neyse Gökhan’la Manisa FK’yi konuştuktan sonra konu Fenerbahçe-Galatasaray maçına geldi. Cuma gecesi kardeşim Erdal, Ergül ve yeğenlerim ile birlikte bizde yemek yedik. Erdal ‘Bu sefer yeneceğiz’ dedi. Gökhan; ‘Belhanda oynarsa işimiz zor’ dedi. Açıkçası benim de hiç umudum yoktu. Bu sohbetin üstüne Gökhan’a ‘Fikrin değişti mi?’ diye sordum. ‘Zaman yaklaştıkça galibiyete inanıyorum ama 20 yıldır hep hüsran yaşıyoruz’ dedi. Açıkçası ben ve Gökhan’ın pek ümidi yoktu. Gökhan’la konuştuktan sonra dışarı çıktım. Karaköy’e kadar yürüdüm. Bizim Mehmet’in yanına uğradım. Herkes Galatasaray’a bahis oynuyordu. Hatta biri 3-1 Galatasaray kazanacak diye bahis oynadı. 22 katı oran varmış. İçimden yok artık dedim. Sonra eve geldim. Derbi vakti yaklaşmıştı. Kadroyu bir gördüm. Belhanda sahada. Gökhan’ı aradım. İsyan ediyordu. Heyecanla televizyonun karşısına geçtim. Maç bir başladı. Galatasaray fırtına gibi. Goller kaçırıyor. Pozisyona giriyor, pas yapıyor. Müthiş oynuyordu. Bu güzel oyuna rağmen golü Fenerbahçe buldu. Dedim ki tarih tekerrür edecek. Ama ilk yarı bitmeden Galatasaray skoru dengeledi. İkinci yarı da bulduğu 2 gol ile maçı 3-1 kazandı. Kadıköy efsanesini bitirdi. 20 yıl 2 ay 1 gün sonra Fenerbahçe’yi Kadıköy’de yendi. Hemen sayın bakanım Sümer Oral’ı aradım. Sümer abim ile keyifli bir derbi galibiyeti sohbeti yaptık. Sonra Gökhan’ı aradım. Sesi kısılmıştı bağırmaktan. Torun Ertuğrul ile galibiyet turuna çıkmışlardı. Daha sonra Gelinim Gözde’den öğrendim ki Gökhan maç bitince sevinçten dakikalarca ağlamış. Daha sonra torun Asrın ile konuştum. Çok heyecanlıydı. ‘Dede nasıl yendik?’ diye seviniyordu. Arkadaşları ile iddiaya girmiş. Dün okuluna kasıla kasıla gitmiş Asrın. Kısacası bizim aile Galatasaraylıdır. Torunlara kadar herkes sevinç yumağı olmuştu. Hakikaten biz Galatasaraylılar için müthiş bir geceydi. Fenerbahçe’nin 20 yıldır taşıdığı gurur madalyasını yerle bir ettik. Bu mağlubiyetin Ali Koç’a gelmesi de çok ironik. Bilmiş bilmiş konuşmalar, devleti itham altında bırakmalar. Sonuç Fenerbahçe sezon bitmeden bir kez daha havlu attı. Geçen sene olduğu gibi. Medyayla, TFF ile kavga ederek olmaz bu iş. Taraftar baskısı ile Ersun Yanal’ı göreve getirdi ama o taraftar şimdi istifa diye bağırıyor. Benim bildiğim Ersun Yanal da hayatta istifa etmez. Beni yanıltır mı bilemem ama istifa etmez. Tazminat peşinde koşar. Oyundan atıldıktan sonra tribüne çıkan Ersun Yanal, Niyazi Eniseler hocanın yanına oturdu. O anı görünce mazi gözümde canlandı. Bu ikili Vestel Manisaspor’da da yan yana mücadele vermişlerdi. Büyük başarılar yaşamışlardı ama sonu hüsran olmuştu. O görüntüyü görünce, ‘Futbol bu işte kağıt üstünde olduğu gibi olmuyor’ dedim. Niyazi hoca futbolun profesörüdür. Bilim kısmında Avrupa’da sayılı futbol adamlarından biridir. Ama o ve Ersun Yanal’ın Fenerbahçe’si iki senedir hüsran yaşıyor. Bu yüzden futbolda her zaman 2x2=4 etmiyor. Bu mağlubiyet sonrası Fenerbahçe iyice karışır. Ali Koç maç sonu seyirci ile yaşadığı diyalog ve görüntüler zaten çok vahim. Fenerbahçe başkanına yakışmayacak görüntüler.

FATİH TERİM BENİ YANILTTI

Yazımın son kısmını Fatih Terim’e ayırdım. Hayat hakikaten kısa metrajlı bir film. Fatih Terim en büyük hüsranlarını da zaferlerini de Kadıköy’de yaşadı. 6-0 yenildi. 20 yıldır kazanamadı. İlk önce gitti o statta kupa kaldırdı. Şimdi de ezici bir oyun üstünlüğü ile Fenerbahçe’nin 20 yıllık serisine son verdi. 6-0’ı gören Fatih Terim yaşadığı başarılar ile de Kadıköy’e damga vurdu bana göre. Ben Fatih Terim’i sevmem. Çok eleştirdim de ama elde ettiği başarıları da görmezden gelemeyiz. Bu ligin imparatoru olduğu bir kez daha herkese gösterdi. Kendisine salon kabadayısı diyenlere sahada en net cevabı verdi.  Ve en önemlisi alınan bu galibiyet ile artık Fenerbahçeliler karşımıza geçip Kadıköy’den size çıkış yok diyemeyecek. Pazar gecesine kadar Galatasaray, Fenerbahçe’yi Kadıköy’de 20 yıldır yenemiyordu. Pazar gecesinden sonra oluşan tablo Fenerbahçe, Galatasaray’ı 4 maçtır kendi evinde yenemiyor. Futbol bu, neyin ne olacağı hiç belli olmuyor.

Bu galibiyet ile şampiyonluk yarışı iyice karıştı. Trabzonspor, Başakşehir, Galatasaray ve Sivasspor arasında kıyasıya bir şampiyonluk yarışı olacak. Süper Lig’in heyecanı dorukta olacak. Bakalım Mayıs’ta şampiyonluk kupasını kim kaldıracak?