FİLLER

4 metre boyunda

7 ton ağırlığındaki bir fili doyurmak

Oldukça zordur.

“ Timur Anadolu’yu işgal ettiğinde

7-8 filinin bakımı ve beslenmesini

Yapmak üzere köylülere verir.

Bakımları neyse de,

Filleri doyurmak mümkün değildir.

Köylüler ellerinde, ambarlarında ne varsa

Yedirip, içirmişler kendileri aç kalmıştır.

Sonunda Köylüler, Timurlara arası iyi olan

Bilge bir kişiden, Timur’un huzuruna kabul edilmeleri için

Talepte bulunurlar.

Bilge kişi önde, köylüler arkada yola düşülür.

Timur’un karargahını yaklaştıkça, köylüler korkudan

Birer, ikişer ortalıktan sıvışıp, toz olurlar!

Timur’un otağını önüne gelindiğinde,

Bilge kişi arkasına döner bakar. Köylülerden

Hiç biri arkasında yoktur.

Tam bu sırada Timur’un

Gür sesi duyulur. “ Hoca efendi buyurun”

Hoca efendi içeriye girer.

Timur sorar;

“ Bir şey mi istiyorsunuz hoca efendi? ”

Evet efendim. “ bize verdiğiniz 7-8 filden köylüler

Çok memnun kaldı,  Bir düzüne daha istiyorlar!”

Biz iyi hoş yardım sever toplumuz da iş hak, hukuk

Aramaya geldiğinde sesimiz pek çıkmaz.

Seçtiklerimize hal, hatır iş, güç sorarız, asla hesap sormayız!

Düzendeki fillerin, devletin mallarını hortumlamasına

Hep seyirciyizdir.

Soğan soyulurken yaşar da gözler.

Ülke soyulurken ama ve dilsiziz!

Gücüne sual olmaz güzel ALLAH’IM!

“FİLSİZ, KÖRSÜZ, DİLSİZ” bırakma bu toplumu!

***********

Fil hikayeleri hiç bitmez.

“ Fil ile fare sıkı iki yakın arkadaştırlar.

Orman yolundan, yuvalarına giderlerken

Yolun ortasında büyük bir çuval bulurlar.

Çuvalı açıp bakarlar

İçinde “FISTIK” olduğunu görürler.

İkisi de fıstığı çok sevmektedir

Çuvalı, yuvalarına taşımak için fil işe koyulur ama

Çuvalı yerinden kımıldatamaz. Çuval çok ağırdır.

Onca saat uğraştan sonra

Çuvalı kaldıramayacağını anlayan fil,

Yuvasına döner, yorgunluktan uyuya kalır.

Saatler sonra uyandığında, yuvanın içinin yığınla

Fıstık dolu olduğunu görür.

Baş ucunda arkadaşı fare, fıstıkları lüpletmektedir!

Fareye sorar. Bunlar buraya nasıl geldi?

Fare cevap verir,” sen uyuduktan sonra

Fıstıkları tek, tek taşıdım!”

Teker, teker taşınıyor kamunun FISTIK malları!

Ülkenin aç gri fillerini doyurmaya yetmiyor.

Kim ne söylese yelken gibi büyük kulaklarıyla

duyuyorlar ama kulak arkası yapıyorlar.

Filler obur, filler saldırgan.  Yemesine karşı çıkanları, eziyor.

Kanun benim,  diyor, yasaları değiştiriyor.

Ülkenin, gözü aç, doymak bilmeyen GRİ FİLLERİ”

Şeker fabrikaları, madenler, rafineler,

Çelik, demir fabrikaları, GRİ FİLLERİN MİDESİNDE, Ne var?

ne yok ? silip süpürüyorlar.

Fillerin hortumu yanında

Karada, denizde oluşan hortumlar, bahçe hortumu sayılır!

Meydanlarda onların hortumlarını keseceğiz diyen

Muhalifler bari sesinizi kesin!

Filler,

Teker, teker “ ADEM BABA” gibi yapacaklar bizi.

Önümüzde incir, arkamızda asma yaprağı,

 ANADAN ÜRYAN!