Yönetim kurulu adına açıklama yapan Filizkan, Basınımızın objektif ve tarafsız çalışma olanağı bulması için ilk koşulun, gazetecilik mesleğini kimlerin yapabileceğini düzenleyen Gazetecilik Meslek Yasası’nın çıkartılması olduğunu belirterek, “Cumhuriyetimizin 100 yılını kutlamanın eşiğindeyiz, her fırsatta bu konuyu dile getiriyoruz. Gazeteciyi tanımlayan, Gazetecilik Meslek Yasası’nın olmaması bizleri  üzmektedir. Meslek yasası olmayınca ülkemizde dileyen herkes; eğitimine ve bilgi birikimine bakılmaksızın, gazetecilik ahlakından yoksun, şantaj ve tehditle kişisel çıkar peşinde koşarak, “gazeteci” kimliği altında meslekte boy gösteriyor. Gazeteciyiz demekten utanıyoruz. Çünkü bizi, gazeteci etiketiyle ekranlara çıkan, perde arkasında kirli çıkar ilişkileri kuran insanlarla aynı kefeye konulmasını kabullenemiyoruz. Basın kuruluşları hatta hiçbir kaydı olmayan internet haber siteleri, bu insanları istihdam edebiliyor. Bu durum, mesleğimizi her türlü istismara açık hale getiriyor. En üzücüsü habercilik, tehdit ve şantaj aracı olarak kullanılıyor. Yıllardır her fırsatta tekrarladığımız çağrımızı bir kez daha yineleyerek; Yaşamakta olduğumuz bu çarpık sürece son vermek için, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen “Gazetecilik Meslek Yasası” yazılı basının yanı sıra görsel,işitsel ve elektronik medyayı da kapsayacak şekilde günümüz koşullarına uygun olarak mutlaka çıkarılmalı. Böyle bir düzenleme fikir özgürlüğünü kısıtlayıcı değil, tam tersine haber alma özgürlüğünü gerçek anlamda hayata geçirmeyi sağlayıcı nitelikte olmalı.” dedi.

Filizkan, “Teknolojik gelişmeler dikkate alınarak elektronik medyayı da kapsayacak şekilde günümüz koşullarına uygun gazetecilik ve internet yasasının çıkarılmaması 114. yılını Kutladığımız bugünün en büyük eksikliğidir.” ifadelerini kullandı.

DARBE DÖNEMİ MADDELERİ DEĞİŞMELİ

Manisa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ali Filizkan “Türk Ceza Kanunu’nda ve Terörle Mücadele Yasası’nda yer alan ve darbe dönemlerinden bu yana değişmeyen basın özgürlüğünü kısıtlayıcı maddeler kaldırılması gerekliliktir. Avrupa Birliği uyum süreciyle başlayan yargı reformu kapsamında, hukuk ve ceza alanındaki temel kanunlarda bazı değişiklikler yapılsa da, ifade ve basın özgürlüğü alanını kapsayan değişiklikler, dilediğimiz düzeyde olmamıştır. İfade ve basın özgürlüğü konusunda hala mevzuattan ve uygu lamadan kaynaklanan sorunlar yaşanmaktadır. Gazetecilerin yazdıkları yazılar ve haberler nedeniyle tutuklanabildiğine, mahkemelerde ağır ceza tehdidi ile karşı karşıya kaldığı bir gerçektir. Kamunun haber alma özgürlüğü adına görev yapan basın mensuplarının, yine kamu görevi yapan güvenlik güçlerince engellenmesi, mesleğimiz açısından üzüntü vericidir ve asla kabul edilemez. Basın çalışanları tarihin her dönemin de çeşitli baskı ve saldırılara uğramış, suikastlarda öldürülmüş, ama boyun eğmemiş, doğru ve tarafsız habercilikten vazgeçmemiştir. Cumhuriyetimizin 100 yılında Gazetecilik tanımını yapamadığımız gerçeği ortada iken, yazılan yazılardan meslekteki arkadaşlarımızın darbe döneminde çıkarılan yasalarla hapis cezasına çarptırılırken. 24 Temmuzu bayram olarak kutlamanın bir anlamı yok. Basının hür olması topluma da  katkı sağlar.” diye konuştu.

BASIN İŞ KANUNU ELEKTRONİK MEDYAYI DA KAPSAMALI

Dijital mecraların da yapılacak düzenlemeye dahil edilmesi gerektiğini ifade eden Filizkan, “20 Haziran 1952'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5953 sayılı kanunda, 1961 yılında kapsamlı bir değişikliğe gidilerek meslektaşlarımıza önemli kazanımlar sağlanmıştır. Yıpranma hakkından yıllık izinlere, tazminat hakkından fazla mesaiye kadar geniş bir yelpazedeki bu kazanımlar, zamanla bir, bir değiştirilmiş ve birçoğu geri alınmıştır. Bu yasanın günümüz koşullarına uygun olarak yeniden düzenlenmesi, toplumumuzun bir ihtiyacı haline gelmiştir. Basın İş Kanunu yeniden ele alınarak, elektronik medyayı da kapsayacak şekilde düzenlenmelidir. Teknolojik gelişmeler dikkate alınarak elektronik medyayı da kapsayacak şekilde günümüz koşullarına uygun gazetecilik ve internet yasasının çıkarılmaması en büyük eksikliğimizdir. Yasayı erteleyenler, yeni yasama döneminde Basın meslek örgütlerinin önerilerini dikkate alarak yasayı TBMM sine getirmeliler. Bu kapsamda istihdam sağlayan, gerçek anlamda habercilik yapan ve kurumsallaşan internet haber siteleri desteklenmeli, bu kurumlarda habercilik yapan meslektaşlarımız yeni düzenleme yapılarak gazeteci sayılmalıdır.” dedi.

CEMİYETLER BİRLEŞMELİ

Başkan Filizkan şu ifadelerle sözlerine son verdi:

Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Bunu görmezden gelemeyiz. Türkiye’nin, siyasi görüşlerin bir yana bırakılarak birliğe ihtiyacı var. Kutsal bir emanet olan ülkemize işbirliği içinde sahip çıkmalıyız.  Türkiye’nin düze çıkmasında basın olarak yol gösteri ci role sahibiz. Siyasi düşüncelerimiz için birbirimizi kırmadan, ‘yurt sevgisi’ ile tek bir görüş etrafında toplanmalıyız. Yurt genelindeki çeşitli adlarla kurulan ve sadece koltuk uğruna ortaya çıkan Gazeteci meslek örgütleri güçlü olması adına bir çatı altında toplanmalı.Çünkü Basın olarak Ciddi bir çürüme ile karşı karşıyayız. Basın hiç bir dönmemde bugünkü kadar paranın emrinde olmamıştı. Gazeteciyiz demekten utanıyoruz. Çünkü bizi, gazeteci etiketiyle ekranlara çıkan, ancak perde arkasında kirli çıkar ilişkileri kuran insanlarla aynı kefeye koyuyorlar. ”bu imajı silmeliyiz. Basın ilkelerine göre mesleklerini tarafsız bir şekilde yerine getiren tüm arkadaşlarımız 114 yıldönümü olan 24 Temmuz Gazeteciler gününü bayram değil dayanışma günü olarak kutlamalıdır. Manisa gazeteciler Cemiyeti olarak üçüncü yılında olan ve her gün artan yeni salgın hastalığı yanı sıra  ,çıkarılmayan Meslek yasası ile dijital mecralar ve yazılı basın yasasının basın meslek örgütlerinin isteği doğrultusunda hazırlanmaması.Yurt genelinde bir çok gazetelerin yayınlarını durdurması.yüzlerce çalışan gazetecinin işsiz kalması nedeniyle üzüntülüyüz. Sansürün kaldırılışını 114,yılı olan bu yılkı 24 Temmuzu da bayram olarak değil dayanışma günü olarak ilan ediyoruz.  HABER MERKEZİ

Editör: Onur Yılmaz