Kırtasiyecilerin gerekli çalışmaları ve yatırımları yaptığını ancak 2020-2021 eğitim öğretim yılı pandemiden dolayı sancılı geçmesinden dolayı büyük sorun yaşadığını açıklayan Akyüz, “Dolayısıyla burada kırtasiyeci üyelerimiz var, kırtasiye marketlerimiz var. Bunlar da gerekli yatırımını, gerekli çalışmasını bu okullar üzerine yaptı. Ama umduklarını kesinlikle bulmaları söz konusu değil. Şu anda kırtasiyeci üyelerimizi gezdiğimiz zaman bin bir sözlerle, tabii ki sıkıntı içerisinde gerek esnaf kefalet gerek bankalardan almış oldukları kredilerle yaptıkları yatırımının geri dönüşünde sıkıntıda olduklarını dile getirdiler. Çünkü esnafımız yatırımını yaparken biraz birikiminden, biraz da kredilerle bu işi yapmaya çalışıyor. Dolayısıyla bütün kırtasiye marketler, kırtasiye iş yerleri ağzına kadar tıka basa dolu ama müşteri yok diye ağlıyorlar. Son zamanda tabii ki yüz yüze eğitimin de yavaş yavaş açılmasından ötürü biraz beklentileri var ama ciddi bir şekilde bu sene kayıp olduğunu, kayıp yılı olduğunu söylüyorlar. Dolayısıyla buradan kırtasiyeciler gibi bütün esnaf kesimi kolaylık ve yardım istiyor” dedi.

Pandemiden zarar gören iş yerlerine kesinlikle devletin el uzatmasını isteyen Akyüz, “Alınmış olan kredilerin yapılandırma şekline göre ertelenmesini istiyorlar. Pandemiden dolayı 25 bin TL Halk Bankası veya esnaf kefaletten alınan kredilerinin Ekim ayında ilk taksiti başladı. İlk verilen kredilerin taksitleri başladı. Ve bize sitemde bulunuyorlar. İş yerlerimiz açık fakat iş yapamıyoruz, paraları nasıl ödeyeceğiz diye dert yanıyorlar doğal olarak. Biz de elimizden geldiği kadar onlara gerekli bilgileri veriyoruz. Onları teselli etmKüçük eeye çalışıyoruz ama nereye kadar? Önü söz arkası para misali. Kimisi taksitlerin geliş şekline göre ödeyemeyeceklerini, biz kiralarımızı dahi ödeyemiyoruz, evimize ekmeği zorla götürüyoruz diyen esnaflarımız var. Ama bu olay tüm esnaf teşkilatını ilgilendiriyor. Vergisini ödeyemeyen, BAĞ-KUR’unu, sigortasını ödeyemeyen, kirasını ödeyemeyen, mal sahibiyle kavgalı duruma düşen esnaf teşkilatımız var. Tabii ki iyi günde kötü günde, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının içerisinde de devlet esnafını görüp gözetir ve kollar şekli var. Burada da esnafımız bunun bilinci içerisinde. Burada devletten kesinlikle yardım istiyorlar, en kısa zamanda yapılandırmanın gelmesini istiyorlar. Birçok zaman yapılandırma geliyor ama insanlar yine tabii ki işlerin olmayışından, işlerin durgun oluşundan dolayı yapılandırmayı bile yapıp bozan kesim de var. Bu tabii ki azınlıkta. Ama devletimiz mutlaka buna el atacaktır diye düşünüyorum” diye konuştu.

“Esnafımız Ahi Evren kültüründen geldiği için, borcunu bilir, borcunu öder ama kazanırsa öder” diyen Başkan Akyüz, “ Kazanamazsa neyini öder bir de o şekli vardır. Çünkü kişi diyor ki ben sadece eve ekmek götürme derdindeyim. Ne kira gözümde, ne vergi ne sigorta ne de bağ kur. Ben bunu kazansam almış olduğum krediyi öderim diyor. Çünkü esnaf teşkilatımız devletten aldığı hatta vatandaştan bile borç alsa bunu ödemekle yükümlüdür. Kesinlikle böyle bir kötü niyetin arkasına sığınmaz. Yani bunu yöneticilerimiz, milletvekillerimiz sahaya inip bunu görmesi, esnafı dinlemesi lazım. Bugün Valimiz, Kaymakamlarımız, milletvekillerimiz kesinlikle sahaya inmeleri ve burada esnafı birebir dinlemelerini biz önemsiyoruz. Çünkü esnafın derdi çok sıkıntılı. Biz bunun yerinde gerek basınla gerek büyüklerimizin yüz yüze görüşmesiyle dile getiriyoruz. Tabii bu konu Ankara’da, Türkiye Büyük Millet Meclisinde çözülecek bir konu. Bunu milletvekillerimizin Ankara’ya taşıması lazım. Sayın Valimizin esnaf ziyaretleri yaptığını görüyoruz ama biraz geniş kapsamlı yapması lazım. Küçük esnaf üzerinde durması lazım. Küçük esnafla hoş sohbet etmesi lazım. Yani buralardaki dertlerini, sıkıntılarını dinlemesi lazım. Ben dinlediklerine inanıyorum ama çözümü Ankara’da olduğu için Ankara’ya götürülmesinden yana olduğunu söyleyebilirim. Burada tabii ki belediye başkanlarımızın da yapması lazım. Bunların da yapması lazım. Kesinlikle esnafa el atmamız lazım” dedi. 

Yaşanan sıkıntılar nedeniyle esnafın bittiğini vurgulayan Akyüz, “Çarşıyı gezerseniz çoğu kepenkler kapanmaya başladı. Dükkanlar kapanmaya başladı. Tabii bu pandemiden dolayı Marttan bu tarafa gelen bazı ötelemeler var. BAĞ-KUR, sigorta vs. Bunlarla nasıl baş edecekler, bunların ödeme takvimi geldiği zaman bunlarla nasıl baş edecekler onu düşünüyoruz. Bunun derdi içerisindeyiz. Esnafımıza bir hal çare bulunması gerektiğine inanıyorum. Yöneticilerimizin tekrar Ankara’yla, hükümetimizle istişare içerisinde olup Türkiye Büyük Millet Meclisinde bu konuya neşter vurulmasını bekliyoruz, esnaf bunu bekliyor. Biz esnaf teşkilatı, esnafın başı olarak hakikaten biz de çok üzüntü içerisindeyiz. Esnaf bizim yanımıza geldiğinde bizi kurtarıcı gibi görüyor ama aslında bizim elimizde yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Onların sadece dertlerini dinleyip gerek yerel bazda gerek genel bazda yöneticilerimize bunları duyurmaya çalışıyoruz.  Basın mensuplarının esnaf üzerinde çalışmanızın, sivil toplum kuruluşları üzerinde çalışmanızın takdire şayan olarak değerlendiriyorum. Sizler olmasanız zaten biz bunları kimseye duyuramayız. Zaten pandemiden dolayı ne bir toplantı ne bir konuşma yapabiliyoruz ne de randevu alabiliyoruz. Bizim sesimizi, esnafımızın sesini mutlaka duymaları lazım. Esnafın sesi bizim sesimizdir. Bizim de bunları duyurmamız gerekiyor, duymalarını istiyoruz. Durum çok sıkıntılı. Yani bunu söylemekte bile icabet duyuyorum fakat söylemek zorundayız. Çünkü bizim yetişme tarzımız böyle değil. Ağlama duvarı değil. Biz sabah işyerimizi açarken bismillah ile açar, kapatırken de ‘Allah bereket versin’ diye kapatırız. Siftahsız dükkan kapatan esnafımız hat safhada. Ama yine de esnafımız o kadar derin bir terbiyeden geliyor ki, Ahi Evren kültüründen geliyor ki yine siftah yapmasa ‘Allah bereket versin’ diyor çünkü Allah bereketi arttırır. Bunlar güzel şeyler. Ama yöneticilerimiz esnafın hepsini gezsinler, bütün esnafın suratı asık. Biz görüyoruz. Bazı esprili şeyler söyleyip yüzünü güldürmeye çalışıyoruz. O günkü havası biraz daha güzel olsun diye yüzünü güldürmeye çalışıyoruz. Ama bu maalesef işlerin bu kadar bozuk oluşu bu pandemiden dolayı. Bazı meslek grupları iş yerini kapatmakla baş başa kaldı. Açık olsa bile iş yapamıyoruz. Tekrar söylüyorum devletimizden esnafın yanında olmasını istiyoruz. Çünkü esnaf teşkilatı bir ülkenin lokomotifidir. Bu lokomotif durursa biliyorsunuz vagonu çeken lokomotiftir. Bu lokomotif durursa vagonlar da yerinde durur. Dolayısıyla bu esnafımıza bir yapılandırma, bir öteleme bir can suyu gibidir. Ama içimizde bu ötelemelerin birikmesi korkusu var. Şimdi hepsi bir araya geldi, kar topu gibi oluştu. Bunların hepsiyle esnaf nasıl baş edecek diye bir düşünce içerisindeyiz. Yapılandırma olsa da kazanamadıkları için yine ödeme yapılamayacak. Bunlar devamlı oluyor. Ama yine de soluk aldırma gibi bir şey olabilir diye düşünüyorum. En kısa zamanda hükümetimizin, devletimizin el atıp bu yapılandırma söylemlerini hayata geçirmelerini bekliyoruz.” Dedi.

Editör: TE Bilişim