Burhan AKDEMİR-özel

Yem fiyatlarındaki artış, üretimin yavaş yavaş terk edilmesi ve yeterli hayvan olmaması sebebiyle et fiyatları son bir yılda 2 kat arttı. Özellikle dar gelirli ailelerin kilogramla et alması hayal olurken, bu durumdan kasaplar da şikayetçi. Manisa’nı Şehzadeler ilçesinde uzun yıllardır kasap dükkanı işleten Hakan Erinöz, “Keşke 50 TL olsa et fiyatları da biz de her gelene 1 kilo, 2 kilo et satsak.” sözleriyle durumun geldiği noktayı özetledi. Erinöz, kurban bayramında da fiyatların geçen yıla oranla iki kat artmasını beklediklerini dile getirdi.

Et fiyatlarının son bir yıl içerisinde 2 katına çıkması, kasapların da tepkisini çekti. Kasaplar, gelen zamların ardından kilogramı 100 lirayı aşan etin satışını ancak gramla yapabildiklerini ifade etti.

Manisa’da kasap dükkanı işleten esnaf Hakan Erinöz, et fiyatlarının neden bu kadar arttığına, sürecin bundan sonra nasıl olacağına ve kurban bayramı öncesinde piyasaların nasıl şekilleneceğine ilişkin açıklamalarda bulundu.

“UCUZA YETİŞİRSE UCUZA KESİLİR”

Fiyatların bu denli artmasının bir silsile halinde oluştuğunu dile getiren Erinöz, ucuza mal edilen etin ucuza satılabileceğini, bunun da yolunun üreticinin hayvanlarını düşük maliyetler yetiştirmesinden geçtiğini aktardı. Erinöz şöyle devam etti: “Besicinin hayvanını yetiştirirken ucuza yetiştirmesi lazım. Bunun için de en önemli girdi maddesi olan yem fiyatlarının ucuz olması gerekiyor. Geçen yıl bu zamanlarda 120 TL’ye alınan 50 kilogramlık besi yeminin çuvalı bugün olmuş 300 TL. Sadece bir çuval yemde bu artış yaşanıyorsa elbette yetiştiriciler de ona göre fiyat belirleyecek. Sonuçta malını hibe edecek değil. En pahalı eti biz yiyoruz ülke olarak. İçerideki üretime destek verilmezse, iç piyasada tüketilecek olan etler iç piyasada yetişmezse biz bu fiyatları nasıl dengeleyebiliriz? Dengeleyemeyiz. Dışarıdan ithal ediliyor, ama bu çözüm değil ki.”

“İNEKLER KESİME GİDİYOR, BU DURUM BAŞLI BAŞINA AYRI BİR KRİZ”

Fiyatların, girdi maliyetlerine paralel olarak artmasını beklediklerini de aktaran Erinöz, “İneklerini kesime gönderen besiciler var. Bu durum aslında dana olmamasından da kaynaklı değil. 1 kilo süt, 1 kilo yem etmiyor artık. Üretici yem parasını bile karşılayamıyor. Böyle olunca da mecburen inekler de kesime gidiyor. Bu da uzun vadede süt krizine, dişi hayvanların kesilmesinden dolayı buzağı doğmadığı için yine dönüp et krizine yol açacak bir durum” ifadelerini kullandı.

“KEŞKE UCUZ OLSA DA BİZ DE KİLO KİLO ET SATSAK”

Satışların geçtiğimiz yıllarda ramazan aylarında biraz daha yükseldiğini ancak bu sene bu yükselişin yaşanmadığını kaydeden Erinöz, “Keşke 50 TL olsa et fiyatları da biz de her gelene 1 kilo, 2 kilo et satsak. Dükkana gelen müşteri 20 TL’lik, 30 TL’lik kıyma istiyor. Yarım kilo alan bile sayılı artık 1-2 kiloyu geçtik. Normalde ramazan ayında daha fazla satış olurdu bu sene ramazanda da satışlar oldukça durgun. Kıyma 125, kuşbaşı et 130, sucuk 130, köfte 130 TL. Kendi ürünlerimiz olduğu için fiyatı tutabildiğimiz kadar aşağıda tutmaya çalışıyoruz vatandaşımız alabilsin diye ama işte indirebildiğimiz de ancak bu kadar. Maliyet yüksek olduğu müddetçe de vatandaş eti bırakın hiçbir şeyi ucuz yiyemez bu şartlarda.”

“KURBAN ALACAKLARIN İŞİ ZOR”

Asıl sıkıntının kurban bayramında yaşanmasını beklediklerini de sözlerine ekleyen Erinöz, bu konuda şu ifadeleri kullandı: “Şimdi önümüzde kurban bayramı var. 2 aydan biraz fazla bir süre kaldı. Bu bayramda kurban kesmeye niyetlenenlerin işi oldukça zor. Geçen yıl 2 bin TL’ye alınan kuzu bu yıl 4 bin TL olacak. 5 bin TL’ye girilen dana hissesi bu yıl 10 bin TL olacak. En az ikiye katlanacak fiyatlar. Neden? Çünkü geçen yıl etin kilosu 65 TL’ydi, bu sene 130 TL. Yani iki katına çıktı. Buradan pay biçersek kurbanda da böyle olacak. Elde hayvan yok. Üretici desteklenmediği için üretim yok. Etin ucuz olması için en az yüzde 70’ini iç piyasadan karşılıyor olmamız lazım. Ama maalesef bu seviyede iç piyasa üretimi yok.”

Editör: TE Bilişim