Üreticiler, bin bir türlü zahmetle ürettikleri sütün litresini 2 lira 80 kuruşa satabilirken, aynı süt tüketicinin sofrasına gelene kadar 8 lirayı aşıyor. Son dönemde sütteki fiyat artışının sebebini yorumlayan yaklaşık bin 500 üyeye sahip Manisa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’nin Başkanı Ahmet Kırlıoğlu, fiyat artışında girdi maliyetlerinin yükselmesinin yanı sıra zincir marketler ve aracı firmaların büyük oranda etkili olduğunu söyledi. Kırlıoğlu, “Son günlerde yem fiyatları ile süt fiyatları arasındaki barem çok fazla açıldı. Kazanamaz duruma geldik. İşletmelerimizin durumu sıkıntılı. Bir kilogram süt sattığınızda bir buçuk kilo yem almamız gerekirken, bugün bir kilo süte bir kilo yem alamaz durumdayız. Girdi maliyetlerimiz yüksek. Yem sanayicilerine yüklendiğimiz zaman diyorlar ki ‘yemin ham maddesinin yüzde 60’ını yurt dışından dolar bazı ile alıyoruz’ ama dolar artmadığı halde, hatta geriye gittiği, düştüğü zaman bile onlar zamlarını devam ettiriyorlar. Geçtiğimiz sene 70 lira olan yem fiyatları şu an 140 liralara kadar çıktı. Senede 6-7 defa zam yapabiliyorlar. Bizim en büyük girdi maliyetlerimiz; yem, elektrik, akaryakıt. Sektörümüz sürekli kan kaybediyor” dedi.

  “MARKETLER ZİNCİRİ BU İŞİ ELE GEÇİRDİ”

  Süt fiyatlarında zincir marketlerin artık söz sahibi olduğunu vurgulayan Kırlıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

  “Eskiden biz sanayicilerimize fiyatlarımızı arttırmıyorsunuz diye yükleniyorduk ama son yıllarda gördük ki marketler zinciri bu işi ele geçirdi. Marketler zinciri bizim fiyatlarımızı arttırmadığı gibi tüketici üzerinde çok fazla bir artış yaptığı gözleniyor. Buna biz anlam veremiyoruz. İnsanoğlu pandemiyle mücadele ediyor. Hepimiz elimizi taşın altına sokacağız ama biz sokmamıza rağmen fiyatlar yine tutulamıyor. Son günlerde devlet dahi fiyatlar, marketlere müdahale etti. Mesela peynirden örnek verecek olursak, sütün fiyatı belli. Peynirin içine konulan süt de belli. Sütü 2 lira 30 kuruştan alıyorlar fakat peynir 50, 60, 70 liralara kadar gidiyor. Burada bir kontrol zinciri olmadığını düşünüyorum. Son günlerde müdahale edilmeye çalışıldı ama biraz geç kalındı. Bakanlık bizim süt fiyatlarımızı arttırmıyor. Bize ilk toplantıda 2 lira 30 kuruş fiyat verildiğinde biz, 2 lira 50 kuruş istemiştik, olmadı. Bir yıl boyunca 2 lira 30 kuruşta kaldı. Bu dönem sivil toplum kuruluşları olarak litresini 3 lira 20 kuruş istedik, 2 lira 80 kuruş verdiler. Bizim fiyat baremimiz yüzde 20 artış göstermişken, diğer süt mamulleri yüzde 30-40’lar düzeyinde yükseldi. Bizim üzerimizdeki bu yüzde 10 ile yüzde 20 arasındaki fark da aracıların cebine gidiyor. Marketler fiyatı arttırdığı halde biz hak ettiğimiz ücreti alamıyoruz.”

  “BİR İNEK BİR KİLO SÜTÜ ÜRETEBİLMEK İÇİN KALBİNDEN 400 KİLO KAN POMPALIYOR”

  Bakanlıkların sıkı bir denetim mekanizması oluşturması gerektiğinin altını çizen Kırlıoğlu, “5 kilogram sütten bir kilo peynir çıkıyorsa bunun maliyeti belli. Bunun hesabı yapılabilir. İşçi maliyetlerini koyarsın ve Bakanlığımız da bunun fiyatını belirler. Bakanlık demeli ki ‘sen şunu bu fiyattan yukarıya satmamalısın.’ Bize nasıl siz süt fiyatını arttıramazsınız diyorsa onlara da aynısını uygulayabilir. Ben bugün bu çileyi çekiyorsam, sütü 2 lira 80 kuruştan satıyorsam, benim tüketicim de ucuz yesin. Neden 50 liraya alsın. 50 lira nerede, 2 lira 80 kuruş nerede. Bir inek bir kilo sütü üretebilmek için kalbinden 400 kilo kan pompalıyor. Bu hayvanın hakkı ödenir mi? İnsanlar bakamıyor hayvanlarına ve en sonunda kesiliyor” diye konuştu.

  “2 LİRA 80 KURUŞA BEN VERİYORUM, 7-8 LİRAYA BENİM TÜKETİCİM BUNU KULLANIYOR”

  Firmaların girdi maliyetlerini gerekçe göstererek fiyat artışı yaptığını belirten Kırlıoğlu, tüketicinin marketten sütü daha ucuza alması gerektiğini söyledi. Kırlıoğlu, “Cumhurbaşkanımız bu konunun incelenmesini istedi. 2 gün sonra cevabı verildi. Girdi maliyetlerini ortaya atmışlar. Nakliye, ambalaj gibi materyallerin maliyet artışından dolayı durumun böyle olduğunu söylüyorlar. İçine konulan sütün fiyatı belli. 2 lira 80 kuruş. Şu anda kurumsal firmaların ürettiği ürünler 7-8 liraya satılıyor. 2 lira 80 kuruşa ben veriyorum, 7-8 liraya benim tüketicim bunu kullanıyor. Benim tüketicime yazık. Daha ucuza alması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Editör: TE Bilişim