İşte Bakan Selçuk'un açıklamalarından önemli satırbaşları:

OKULLARDA İLK 4 GÜN NASIL GEÇTİ?

Veliler endişe etmekte haklılar. Bizim endişemiz bu endişelerin toplamından fazla. Gerçekten büyük bir sorumluluk. Bazı kararları vermek, danışarak istişare ederek karar vermek gerçekten büyük bir sorumluluk. Okulları geziyorum. Hatta kimi okulları çat kapı ziyaret ediyorum. Şaşırıyorlar.

Gördüğüm şey şu; inanılmaz bir dikkat var. O kadar büyük farkındalık var ki anlatamam. Bu kadar büyük dikkat, çocukları başka bir şeye yöneltir mi diye içimden konuşuyorum. Bir takım araştırmalar yapıldı. Okullar açılsa velilerimizin ne kadarı çocuklarını okula göndermek isterler. %30-%40'lara dayanmıştı. Fakat Türkiye ortalaması %70'lerin üzerinde. Bazı bölgelerde %90'ların üzerinde.

Velilerimiz okulları ziyaret ettiler, gördüler. Öğretmenleriyle, okul müdürleriyle konuştular. Bilgilendirmeler yapıldı, rehber kitapları dağıtıldı. Uzaktan eğitimle ilgili, hijyenle ilgili. Ve bütün bu hazırlıklar gördüğüm kadarıyla ciddi şekilde dikkate alınmış ve okula gönderme oranı çok yüksek çıktı. Araştırma oranlarına göre daha düşük bekliyorduk. Ama güven oluşmuş demek ki. Bizim daha çok tedbir almamız lazım, daha çok dikkat etmemiz lazım tabi ki.

Okulun temiz belgesiyle ilgili eğitim aldılar. Bir okula gittiğinizde ıslak zeminde ne ararsınız. Teneffüs saatlerinde neye dikkat edilmiş? Bütün bunlarla ilgili bir kitapçık var. Bizim denetmenlerimiz bunlara bakıyorlar. Ama ben okul özdenetimini daha çok önemsiyorum. Bu kurullarda okulun gidişatını inceleyen arkadaşlarımız var. Benim haftalardır söylediğim bir şey var; ilk müdürleriyle ayda bir görüşürken her hafta görüşmeye başladık. O kadar çok malzemeler üretildi ki depolar ağzına kadar dolu... Meslek liseleri sayesinde biz artık bu rahatlığa sahibiz. Kimse malzememiz eksik demesin. İsteyin gönderelim.

Bir yerde ihmal olabilir. İnsan hatası olabilir gecikme olabilir. İmkanımız çok fazla. Bu tür bir problem belki personelin çalışma sistemiyle ya da okulun sistemiyle ilgili olabilir. Binlerce okulumuz var. Bir okulumuzda bir problem varsa muhakkak sürede il yönetimi, okul yönetimi oraya müdahale ediyor. Biz fotoğrafa baktığımızda %99'nun işlediği bir sistemde istisnai bir duruma bakıp okullarımızın tamamı kirli diyemeyiz.

SERVİSLER

Bizim bir çalışma sistemimiz var. Rutin olarak salgından önce de servis şoförleriyle eğitim yaparız. Bu sefer de salgınla ilişkilendirilmiş olarak eğitim verdik. Neden çocukların aynı koltuğa oturması gerekiyor? Servisçiler Odası diye bir oda var. Temsilcileriyle görüşme imkanımız oldu. Onlar ısrarla 'Neye ihtiyaç varsa biz hazırız. Nasıl destek olabiliriz?' dediler. Onlarla işbirliği halinde bunu yapıyoruz.

Çocuklar değişkenler, bazıları çok rahatlar, bazıları kasılmış şekilde duruyorlar. Ayrı ayrı çocuklarla konuştum. Durumu anlamaya çalıştım. Benim gördüğüm çocuklar aslında okula ilk başlamanın tedirginliği ile salgının tedirginliği arasında kalmışlar.

Öğretmenimize dedik ki, "Biz sana onlarca eğitim veriyoruz. İster kendi eğitimlerini uygula, ister bunları.."

2 GÜN YÜZ YÜZE EĞİTİM YETERLİ OLACAK MI?

2 gün yetmez. Net söylüyorum. Bunu biz tercih etmiyoruz. Keşke okulları hemen açabilsek. Bizim sorumluluğumuz ne? Okulu açmak. Bizim odaklandığımız bu. Okulları açınca ne yapacağız? Bize düşen gereğini yapmak. İlla uzaktan eğitim olsun diye istemiyorum. Benim açımdan çocukların ilk ihtiyaçları duygusal bağ. Öğretmenleriyle, arkadaşlarıyla bir bağ kurma.

Bu çocuklarımızın duygusal ihtiyacını halledelim. Diğerlerini yaparız. Benim için birinci vazife budur. Asıl önemli şey okumayla ilgili okuduğunu anlama. Okuma dediğiniz şey 2 aylık bir şey. Veliler rahat etsinler bunu biz hallederiz. Yaz boyunca çocuklara okuma yazma içeriği verdik. Neye hazırlandığını görsün, neyle karşılaşacağını görsün. Bütün bunlarla ilgili öğretmeniyle oynasın. Bütün bu süreçler aslında bizim hep çocukları, velileri hazırlamamızla ilgiliydi. Hiç şüphe etmesinler biz bunu yaparız.

Okuma yazma sürecinde okuma bayramı diye bir şey var. Bu Mart'tan sonra çocuklar hazır olur. Daha sonra yıl sonuna doğru eğlenceli bir şekilde çalışma yapılır. Bu çocuklarımız işin temelini aldılar. Fakat eksik kaldıkları yerlerde bu çocuklarımızı ilk önce yüz yüze eğitime almak istiyoruz. 2. sınıfları okula almak için çalışmamız var.

Editör: TE Bilişim