Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletin karşısına isimle çıkmak yerine bize sataşıyorlar. 15 yıl önceki hukuk skandallarıyla önümüzü kesmeye çalışıyorlar. Beceriksizliklerini kabullenmek yerine her hafta bahane üreterek saklama yoluna gidiyorlar" dedi.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Bu sevgi olmazsa, Denizli'deki bu buluşmalar olur muydu? Denizli teşkilatımızın kıymetli mensupları, istikbalimizin teminatı bu gençlik, 14 Mayıs'ta sandıkları patlatacak. Vefanın şehri Denizli'de bulunmaktan memnuniyet duyuyorum. Bugün Denizli yine muhteşemdi. Gittiğimiz her yer güzel insanların sevgisine bizzat şahit olduk, vatandaşlarımızın coşkusu görülmeye değerdi. Deniz Tekstil'in yönetim kurulu başkanı Deniz Hanım'ın ev sahipliği her şeye değerdi. Kendisine ve babasına teşekkür ediyorum. Bir siyasetçi için milletinin teveccühüne mazhar olmak dünyadaki en büyük şeref payesidir. Denizli'nin desteği bizimle olduğu müddetçe kimse bizi yıldıramaz.

ERDOĞAN'DAN KILIÇDAROĞLU VE İMAMOĞLU'NA METRO TEPKİSİ

Denizli bizim yanımızda dağ gibi durdukça, Türkiye'nin şahlanışını kimse engelleyemez. Şehrimiz için gece gündüz demeden aşkla çalışıyoruz. Bugün de tek bir açılışla yaptığımız açılışlarla toplam tutarı 18 milyarı bulan yatırımı şehrimize kazandırmanın gururunu yaşadık. Onlar gidiyor, muslukları açıyorlar. Yaptıkları başka bir şey yok. Bazen yanına birilerini alıp 'Paris'tekinden daha güzel değil mi?' diyorlar. 'Bunun kaptanı yok mu?' diye soruyorlar, haberleri yok. AK Parti iktidarı kaptansız nice trenleri yola koyduk. Paris'in metrolarında yukardan yağmurlar akıyor. Rezillik. Bizim metromuz pırıl pırıl. Kağıthane'den İGA'ya açılışı yaptık metromuzu dünya ile paylaştık. Gidin de görün. Metro nasıl yapılır öğrenin.

"TÜRKİYE YÜZYILI'NI 85 MİLYONUN 'KIZILELMA'SI OLARAK GÖRÜYORUZ"

Bu eserlerin inşasında emeği geçen kurumlarımızı tebrik ediyorum. Denizli'deki programımızın son durağı toplantımızın milletimiz, teşkilatımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Farklı kademelerde görev almış tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Türkiye Yüzyılı'nı 85 milyonun tamamının hayali, Kızılelma'sı olarak görüyoruz. Türkiye Yüzyılı, barışın adaletin demokrasi ve kalkınmanın yüzyılıdır. Çekilen çilelerin boşa gitmediğini göreceğimiz bir asır olacaktır. Ekonomisi kriz girdabında sürüklenen ülkemizi her yıl yüzde 5 oranında büyüterek, bugünlere hazırladık. Yarım asır sonra IMF'ye olan 23,5 milyarlık borcumuzu kapatarak, ekonomik bağımsızlığımızı biz tescilledik. MB'nın döviz rezervlerini 130 milyar doların üzerine çıkararak, hazinemizi biz tahkim ettik. Savunma sanayimizde yerlilik oranını yüzde 20'den yüzde 80'e çıkardık. İhracatımızı 254 milyar dolarak getirdik. Sayısını 57'ye çıkardığımız havalimanlarımız var. Tünellerimiz, köprülerimizle, 1 milyon 170 bin konutumuzla 81 vilayete kazandırdığımız millet bahçelerimizle tüm alanlarda projelerle 20 yılda Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun altyapısını adım adım oluşturduk. CHP ve ortakları engellemeye çalışırken, Türkiye'yi dünya ile yarışacak imkanlara kavuşturduk. Eskiler ne derdi, 'Dut demeye dudak gerek', Türkiye her alanda kendine güveniyor. Bu iş ağzına geleni söylemekle olmuyor. Kendinizi bu davaya adayacaksınız, hazırlık yapacaksınız, desteği kazanacaksınız, gerektiğinde bedel ödeyip icraatları gerçekleştireceksiniz.

"TOPLANTI ÜSTÜNE TOPLANTI YAPIYORLAR AMA BİR İSİM DAHİ BULAMIYORLAR"

Eski Türkiye'de lafla peynir gemisi yürütmeye alışmış olanlar, kaçacak delik arıyorlar. AK Parti ile karşısındakilerin farkı nettir. Siyasetçi ancak kadrosu yol arkadaşları kadar güçlüdür. Ekip liderinin vizyonu kadar uzak görüşlüdür. İşte burada olduğu gibi. Biz 20 senedir yürüdüğümüz uzun ince yolda bunu kazandık. Kalpleri bir, hedefleri bir olanların yolunu hiçbir engelin kesemeyeceğini defalarca gösterdik. Kısır siyasi ihtirasları için bir araya geldiklerini nasıl birbirlerine düştüklerini takip ediyoruz. Bizans tipi taht kavgalarının arkası kesilmiyor. Bunlar hangi koltuğa kimin oturacağının kavgasına tutuşmuş vaziyetteler. Toplantı üstüne toplantı yapıyorlar, bir isim dahi bulamıyorlar. Seçim tarihi netleşsin 'Aday hazır' dediler, sonra açıklamıyoruz bahanesine sığındılar. Milletin karşısına isimle çıkmak yerine bize sataşıyorlar. 15 yıl önceki hukuk skandallarıyla önümüzü kesmeye çalışıyorlar. Beceriksizliklerini kabullenmek yerine her hafta bahane üreterek saklama yoluna gidiyorlar. Hangi siyasi hokkabazlığı denerlerse denesinler, mızrağı çuvala sığdıramazlar. CHP ve şurekasına ipe un serme politikalarından vazgeçme çağrısında bulunuyorum. Beceremiyorlarsa elbette kendilerine yardımcı olmaya çalışırız.

"MİLLETİMİZ OYNANAN OYUNU GÖRÜYOR"

Yönümüzü doğruya doğru dönmeye devam edeceğiz. Türkiye, inşallah 14 Mayıs Pazar günü tarihinin kritik seçimlerinden birini yaşayacaktır. Kendi ülkelerindeki seçimlerle ilgilenmeyen uluslararası basın kuruluşları, Türkiye'yi takip ediyor. Bunların niye saldırdıklarını elbette farkındayız. Basın kuruluşlarını ağlama duvarına çevirenleri de çok iyi biliyoruz. Aziz milletimiz de oynanan oyunu görüyor. Sandıkta ithal ekonomi komiserlerinden derman dilenen aciz zihniyete "Yeter Söz Milletindir" diyerek vereceğiz. Önümüzde tam 104 gün var. Bizim nazarımızda sokaktaki her vatandaşımız oy verecek veya oy vermeye aday seçmendir. Bizim siyasetimizde siyasi görüşünden dolayı insanımızı hor görmeye asla yer yoktur. Ayrımcılık yapmayız. Başkaları kışkırtsa da biz soğukkanlılığımızı bozamayız. Bu sene 6 milyonu aşkın gencimiz ilk defa sandık başına gidecek. 14 Mayıs'ta sandığın rengini gençler belirleyecek. Gençlerin desteğini alan parti biziz.

Editör: Zerrin Ağar