Yurt dışındayız uçağa yetişeceğiz, bir taksiye bindik havaalanı yolunda gidiyoruz. Yolda o kadar çok kırmızı ışığa takıldık sürücü de istifini bozmuyor, sakin ve yavaş bir şekilde sürüyor. “Uçağa yetişeceğiz bas biraz” dememize rağmen istifini bozmuyor, hiç duymuyor. Sonunda havaalanına geldik. Telaş ettiğimize değmezmiş uçağa yetiştik.

Milletçe bir telaş içerisinde hem de aceleciliğin eşiğindeyiz. Trafikte kırmızıda bekliyorsunuz sarı ışığa bağlanmış sanki arkamızdaki araç sürücüsü. Sarı ile beraber klakson otomatiğe bağlı, düt. Ya üç araç ötedekine ne demeli o da basıyor yaygarayı. Şeytan diyor ağırdan al, takılsın peşine, hadi git bakalım.

Üç adımda bir kırmızı aceleciliğimizi kesmeye yetmiyor inadına tetikliyor. Nasihat edenler de var arabalarının arka camında yazıyor. “Yavaş git torununu gör, hızlı git dedeni gör.”

Araç kullanmak bize pek uymuyor. Bazısı da her türlüsünü hak ediyor. Yeşil de gitmiyor, sol şeride girmiş gitmek bilmiyor. Korna klakson dibine kadar bas duymuyor farkında değil galiz küfür ve literatürde olmayan cinsteni kulaklarını çınlatıyor ki neden sonra sağa geçiyor. Solundan geçen açıyor camı aynı zamanda ağzını basıyor gamatayı parmakları da birbirine girmiş vaziyette sallıyor elini.

Araçta dört kişi çoluk çocuk açmışlar gözlerini dört bakıyorlar. Otoparkta yer arıyorlar dön bebek dönesiye işte işte bir haykırış dörtten birinden. Ben gördüm iyide tam oraya gidecekken bir uyanık pat diye burnunu sokuyor. Ha bir de bu var aceleciliğin yanında, her işe burnunu sokmak. Cam aralanıyor “Hop hop bilader bak burada bekliyoruz.” Biraz efendilik varsa geri vitese takıyor hem arabayı hem uyanıklılığını, yok otopark eşkiyası ise hazırla levyeyi.

Bir sokaktan ana caddeye çıkacaksınız kimse geçişinize yol vermiyor aksine hızlanıyor ki çıkmayasınız diye. Niye adım başı trafik lambası kırmızı ışık bu yüzden. Fabrika servisleri başladığında konvoylar oluşuyor bu kırmızı ışıklardan tali sokaktan araç çıkmıyor ama kırmızı ışık yanıyor araçlar konvoy oluyor.

Bunlara çözüm bulmak bizlerin elinde akıllı ışık diyorlar ışığın akıllısı servis saatlerinde fasıla yanmasıdır, ve akıllı sürücü de şayet tali yoldan araç çıkmak istiyorsa yol vermesidir.

Trafik kültürü mü desek, insana saygı mı desek, eğitim mi desek, hepsini toplasak yetmiyor. Yeten trafik cezası. Son zamanlarda yaya geçidinde yayaya yol veren araçlar çoğaldı yol vermeyen yok gibi.

Yurt dışında çalışan tatile gelen vatandaşlarımız yurt dışında yapmadıkları trafik kural ihlallerini ülkemizde yapıyorlar. “Bunu yurt dışında bulunduğun ülkede yapar mısın?” dendiğinde burada karışan yok ki diyorlar.

Çözüm karışmakta gizli demek ki, kendi haline bırakılırsa daha çok yolumuz var demektir.