Bu hafta gündemini oluşturan milletvekili aday listeleri üzerine bir yazı yazayım dedim bugün. Fazla siyaset yapmadan, listedeki isimleri hedef almadan, dozunda, ayarında, tadında bir yazı. E hadi o zaman bana yazması, size de okuması keyifli olsun. 

24 Haziran 2018 Pazar günü gerçekleştirilecek olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri için sandık başına gideceğiz. Türkiye'nin bir anlamda kaderini belirleyecek olan seçim için milletvekili aday listelerini Milliyetçi Hareket Partisi, İyi Parti, Cumhuriyet Halk Partisi ve Ak Parti açıkladı. Aday adayı enflasyonunun yaşandığı ilk başvurular sonrası parti genel merkezleri tüm Türkiye genelinde olduğu gibi Manisa için de 10 kişilik milletvekili aday listesini belirledi. Listelerde sürpriz isimler yer aldığı kadar, olmayan isimler de şok etkisi yarattı diyebilirim. İsimleri hedef alan bir yazı olmayacağını belirtmiştim. Bu isim neden var, şu isim neden yok demek haddim değil, zaten onu diyecek kadar siyasi birikimim de yok. Başta vatanımız olmak üzere tüm partilere, tüm adaylara hayırlı olsun diyorum. Burada aslolan, seçim sonuçlarının ülkemiz için faydalı olması. 

Ben konuya kadın adayların sayısından, listedeki sıralarından bakarak, partilerin daha bir tabanlarına inerek farklı bir şekilde dikkat çekmek istiyorum. Ak Parti 2 kadın adayı seçilebilir 4. ve 6. sırada gösterirken, MHP'nin tek kadın adayı 6. sırada yer buldu. CHP listede 3 kadın adaya 6., 7. ve 10. sırada yer verirken, İyi Parti ise 2 kadın adayını 4. ve 9. sıraya yerleştirdi. Her seçim dönemindeki tablo bu seçimde de değişmedi kısacası. 

Bazı partilerin tabanında sesler yükselse de benim için bu durum bir sürpriz olmadı. Eğer partiler kadın adayları birinci sıradan gösterselerdi işte o sürpriz olurdu hem de ne sürpriz. 

Milletvekili aday listelerine gelinceye kadar partilerin il ya da ilçe başkanı olan kadın sayısını bir düşünün. CHP'de Şehzadeler, Kırkağaç ve Ahmetli ilçe başkanları kadın. İyi Parti'de ise Şehzadeler, Yunusemre, Akhisar, Gördes ve Turgutlu'da olmak üzere 5 ilçe başkanı kadın. İl başkanı sayısının hiç olduğu, ilçe başkanı sayısının toplamının ise iki elin parmaklarının sayısını bile geçmediği ortamda kadın milletvekili adayı sayısı nasıl fazla olur ki? Hayal ötesi bir şey. 

Bunu da bir kenara bırakalım. Yıllardır sormuş, sorgulamış; kadın kolları oluşumuna hala bir cevap bulamamışımdır. Varsa ikna edici bir cevabı olan lütfen bu konuda beni bilgilendirsin. Neden kadın kolları? Erkek kolları neden yok? Bu ayrım neden? Seçim dönemlerini bırakın her daim aktif olan, gece-gündüz koşturan bu çalışkan kesimi neden kadın kolları olarak adlandırıyorsunuz? Kadınlar olarak çalışın, her konuda emek verin, ama iş seçilmeye geldi mi biz erkekler sizi temsil ederiz mantığı hiçbir dönem değişmedi, değişmesi de zor gibi görünüyor. Kadın kolları ayrımını yapmak bence, siz burada çalışın, bir yere kadar gelin orası da kadın kolları siz burada durun demeye geliyor. Kadınları böyle örgütleyerek lanse eden partiler 'Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır' sözünü siyasette hayata geçiriyor. 

Durum böyle oldukça ilçe ya da il başkanı, belediye başkanı, milletvekili, başbakan ve cumhurbaşkanı olarak siyasette ön plana çıkacak kadın sayısı maalesef yerinde sayar durur. 

Kadın kolları gibi bir erkek kolları sınıflandırması yoksa tabandan başlayarak önce kadın kolları ayrımı kaldırılmalı, kadınlar doğrudan tam merkeze dahil edilmeli. Yoksa kadın kolları olarak vargücüyle çalışan, koşturan kadınlar bitiş çizgisinde bayrağı erkeklere teslim ederek kenar çizgisinde yeni bir yarışın startının verilmesini beklerler. 

Koşturan, çabalayan, emek sarfeden kadınların ellerindeki bayraklarla bitiş çizgisini görmeleri umuduyla; hayatın içinde siyasi rengimizin iktidarlara bağlı olarak değişmediği, ülkemize faydalı bireyler olarak yer almanız dileğiyle sevgiyle kalın.