Ben Türkçemizin sebze meyve, hayvan

İle yapılan

Kişi ve hayat benzeşmeli söylemlerini, hep sevdim.

“ACI PATLICANI KIRA ÇALMAZ”

Kıra, tarladaki tüm mahsulün üzerine

Çalarken patlıcanı muafiyetten tutması

Kişiye, Mantıksız gelse de,

Kötü olaylara alıştırılmış

Kişinin, yeni kötü durumlarına bağışıklık

Kazandığı babında oldukça mantıklıdır.

Demokrasi tarihimizde, iktidarlar yönettikleri

Toplumu gün geçtikçe

Refaha ulaştıracaklarına, bu güne kadar

Baskıcı bir idare ile enselerde

“BOZA” pişirmesi,

Toplumun acıya ne kadar dayanıklı

Olduğunun göstergesidir.

Yaşamı boyunca, iktidarlar halkın üzerinde

Sırtından Sopayı, 

Karnından sıpayı eksik etmedi!

Durmak yok! Yola devam!

Siyasette aynı şeylerin tekrarı,

 “ KABAK TADI VERİR”

Oy verdiklerimiz, seçildikten sonra

Selam vermez.

Her vaat, Ankara’ya, gidene kadar.

Verilen sözler edilen yeminler,

parlamento binası dışında kalır.

Artık,

Siyasetçi milletvekili.

Seçenler “ BAL KABAĞIDIR”

Seçtiklerinizden

“ DOMATES GİBİ KIZARTINIZ “ değil mi?

Bu kızarıklık Güneş kaynaklı değil.

Her seçimde DOMATLIK yapmamızdan ötürü.

Durduk yere, “SALÇA” olan biri değilim.

Lakin bizleri

Domates püresi haline getirmek

İsteyenlere salça olur, üzerlerine sıçrarım!

Ne hakla? Diyenlere

35’e BAKLA derim.

Yerim baklayı,

Kelimelere attırırım taklayı!

Çocuk bağırmış.

-Baba! Tarlaya bir Giritli ile

İnek girdi!

-Oğlum Giritliyi kovala, inek kalsın

Hani bakla yüzünden kovalanmadığımız

Tarla kalmadı.

Serde “GİRİTLİLİK VAR!”

Tabi durduk yere;

“ HER OLAYA MAYDONOZ OLMAM”

Çaya, çorbaya, salataya limon sıkarım da

Her muhabbete “ LİMON SIKMAM!”

Çalanın, çırpanın çanına ot tıkarım.

Kulaklarıma tıkaç tıkamam.

“CAN SIKARIM.”

Devletimi ve halkımı,  “ MUZ “ gibi soyanlar

“ PANCAR “ gibi olur kalemime.

Yetim hakkı yiyenleri

Utandırıp kızartmak benim işim.

Tabi,

Renk veren, Beta- Karotin hücrelerini yitirmediyseler!

Bu güne kadar hiçbir oyunu

“ FASULYEDEN” oynamadım.

Ne de oynattım.

Hayatta herkesin bir rolü vardır.

Yaşam sahnedir.

Her insan  kendi hikayesini yazar, oynar.

Rol çalmam, rol kesmem.

Eserlerim soyadım gibi,  “ HAS” ve GÖNÜLDENDİR!

“ ACUR, SALATALIK ”, Hıyar familyası ile

Akrabalığım yoktur.

“HIYARLIK” işim değildir!

Toptancı halim,  “ KIYAKÇILIKTIR!”

Elimde, gönlümde, dilimde ne varsa

Pay ederim.

Dedik ya!

Türkçemizin sebze, meyve, hayvan ile yapılan

İnsan davranışlarını kapsayan deyimlerine hastayım.

Eşek arısının sokmadığı zamanlarda,

Dilimden ötürü,

AYVAYI AZ YEMEDİK!” değil.