Siyahın yanında, beyazı.
Karanlığın yanında, ışığı
Gecenin yanında, gündüzü.
Çirkin’in yanında, güzeli.
Kötülüğün yanında, iyiliği.
Akılsızlığın yanında, aklı yarattı TANRI!
O güne kadar AKIL, çarşı pazardan alınacak
Bir meta değildi!
Kıvrım, kıvrım yaratılmış bir organın gizli dehlizlerinde,
İnsanlığın hizmetine girmek için,” EVRİMLEŞMEYİ” bekliyordu.
İlahi
Bir ışık yandı günün birinde.
Saklandığı karanlık dehlizlerden
Çıka geldi US!
Ateşi, tekerliği, arabayı uçağı, bilgisayarı, roketi icat etti.
Büyüdü, büyüdü kafatasının değil
Yeryüzünün içine sığmadı AKIL!
İlk günden
Yaradılışın sırlarını çözmeye adadı kendini.
Dünya dışı yaşam formları arıyordu.
Güneş gibi bir yıldızın etrafında dönen
Bir gezegende yaşam varsa,
Evren’de başka yıldızların etrafında
Dönen gezegenlerde de yaşam olacağı mantığını geliştirdi.
Ünlü Fransız filozof Descartes’in
"Cogito ergo sum” olarak da bilinen ünlü sözü.
(Düşünüyorsam varım) demesinin üzerinden
Henüz 4 yüzyıl geçmesine karşın,
İnsanoğlu aklı, uzay zamanda trilyonlarca kilometre
Yol almış,
Buna rağmen , “ Az gittim, uz gittim
Dere, tepe düz gittim. Döndüm baktım ardıma,
bir saman boyu yol gittim” cümlesinde olduğu kadar
Masalsı bir anlatım vardı, uzay zaman mesafelerinde.
Mesela,
Galaksimize en yakın Andromeda galaksisine
Işık hızıyla gitsek, ancak 2 milyon yıl sonra ulaşabiliriz!
Yani ortalama 80 yıllık yaşam süremizi baz alırsak,
Yolculuğumuz esnasında, DNA’larımızdan üreyecek
25.000 bin nesil sonrası oraya varabileceğiz!
Yakın gelecekte,
Platon’a gezegenine, gelin gitmiş kızınıza ziyarete giderken,
Satürn’den halka alıp torunlarınıza götürebilirsiniz!
Ama şu an
Elimizdeki teknoloji ve biyolojik yaşam süremiz ile
Uzak, uzay komşularımıza çat kapı yapamayız
Zaman yolculuğunu, “ SOLUCAN DELİĞİ “ teorisi ile
Ya da
Uzay zamanın kağıt gibi, “BÜKÜLMESİNDEN “ yola çıkarak
İstenilen noktaya ulaşılmasını düşünmek.
Veya
En kısa yoldan, “ KARADELİKLERİN” içine girerek
Başka galaksilere yolculuğu hayal etmek,
1350 gramlık bir beyin ve
100 milyar nöron’un işlevinden kaynaklanmaktadır.
İlahi kesin hükümdür!
Kainatta ne varsa?
1350 gramlık beynin içerisinde var!
Tüm bunlara karşın
Masalsı mesafeler,
İnsan AKLININ kavrayamayacağı uzaklıklar değildir.
Şu gerçektir ki,
Evren’in en uzak mesafesi, ne Androme’dır,
Ne Macellan bulutu,
Nede Komet gökadası!
Kainatın en uzak mesafesi, anlaşamayan,
2 insan kafası arasındaki mesafedir!
Aklın, nadasa bırakıldığı.
“Şuyu vukuundan beter” diyerek, düşüncenin
Ağızdan çıkışına yasak getirilen ülkelerde
Ey Kılıçdaroğlu,
Hey Bahçeli!,
Hey! sen uzun adam. Söylemleri arasında
Ot gibi yaşayarak, “ HAYAT KİLOMETREMİZİ” doldurmamız
İsteniyor.
Saksıyı çalıştırmak.
Farklı düşünmek.
Sorgulamak.
Yeni bakış açıları yaratmak.
Eleştirmek, yazmak, çizmek, AKILLARINCA SUÇ!
Akıl suç olunca,
Akılsızlık, yayılmacılık gösterip imparatorluk kurar.
Uzay zamana denk düşen bu gün gibi!
ALLAHIM SEN AKLIMIZI KORU!